GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:93
Tarih:29.05.2025

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; neredeyse 15 maddesinin enerji konusunda olduğu ve Sanayi, Enerji, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda görüşülmesi gereken maddelerin Plan ve Bütçede bir torba yasa içerisinde görüşüldüğü bir kanunla karşı karşıyayız. Biz aslında hem Meclisi meşgul ediyoruz hem de AYM'yi meşgul ediyoruz sevgili arkadaşlar.

Maden Yasası çıkarıldığı günden bugüne yani 1985 yılından bugüne kadar tam 29 kez değiştirildi. Baktığınız zaman 22'si bu değişime AKP iktidarları süresince uğramış oldu. Yani, biz, normal koşullarda halkın ihtiyaçlarını öncelememiz gerekirken, firmaların, büyük şirketlerin önceliklerini baz aldığımız bir yapılanmayı ve âdeta yapboz tahtasına dönüşmüş bir Maden Yasası'nı yeniden düzenlememiz gerekirken kalkmış burada AYM'nin iptal ettiği koşulları gözden geçiriyoruz, yeniden onları yasalaştırmaya çalışıyoruz.

MTA elindeki ruhsatların tamamını MAPEG'e devrediyor, MAPEG de haraç mezat bu ülkenin maden yataklarını ve ruhsatlarını satışa çıkarıyor.

Türkiye'nin enerji talebinin yüzde 74'ler oranında dışa bağımlı olduğu ortadayken ve elbette ki enerji bağımlılığının ülkenin bağımsızlık ilkesini de tehdit ettiği ortadayken maalesef Türkiye'de enerjide yerli, yenilenebilir, çevreyle uyumlu enerji kaynakları yeterince değerlendirilmemektedir. Türkiye'nin enerji konusunda ciddi çalışmalar yapması gerekirken biz burada AYM kararlarını yeniden geçirmeyle uğraşıyoruz.

Evet, Soma ilçesi maden ocağında 230 bin ton üretim yapılırken bir yılda üretim 10 kat artırıldı. Maden patronu üretim maliyetlerini 140 dolardan 23,8 dolara indirdiğiyle övünmüş ve üretimi artırdıklarını anlatmıştır. Maalesef bu hırs, kâr ve rant odaklı vahşi madenciliğin sonucunda 13 Mayısta 301 madencimizi Soma'da toprak altında bıraktık. Peki, bundan ders çıkardık mı? Çıkarmadığımız ortada çünkü hiçbir sorumlu hesap vermedi, adalet tesis edilmedi, göstermelik cezalarla her şey kapatılmaya çalışıldı.

2014'te Ermenek'te 18 işçi, 2016'da maden kazasından sonra Siirt Şirvan'da 16 işçi, 2018'de Balıkesir Dursunbey'de 18 işçi, 2022'de Amasra'da 42 ve en son 2024'te İliç'te 9 işçi hayatını kaybetti, 1-2 işçinin arada kayıpları ne yazık ki haber dahi yapılmadı ve kaybettiklerimizi sadece rahmetle anıyoruz ama zaman artık rahmetten öte, önlem alma zamanıdır arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)

Sevgili arkadaşlar, madenlerde iş cinayetlerinin sona ermesi, insanların maden facialarında, depremlerde, selde, heyelanda ölüme terk edilmemesi için hiçbir yetkilinin sorumluluk almadığı bu sürecin artık son bulması gerekiyor. Kanunlar yapboz tahtasından çıkarılmalı, işçilerin kendi güvenlikleri ve iş güvenlikleriyle ilgili yasal değişikliğe acilen ihtiyaç var.

Bakın, Türkiye, ham petrolde ve petrolde yüzde 91 oranında dışa bağımlı; elektrik ithalatının çoğunu Gürcistan'dan, Yunanistan'dan, Azerbaycan'dan yapmakta. Aralık 2024'te 282.077,2 terajul doğal gaz ithal etmişiz ve elektriğin büyük çoğunluğunu da bu doğal gazdan karşılıyoruz. Akkuyu Nükleer Santrali için 2010 yılında Rusya'ya on beş yıllığına kilovat/saat başına 12,35 sent garanti vermişiz. Oysa dörtte 1 oranında Türkiye başka kaynaklardan bunu üretebilecekken bu garantiyle tam 285 milyar dolar Rusya'ya para ödenecek.

Evet, nisanda yüzde 25 oranında elektriğe zam yaptınız, dağıtım şirketleri ise yüzde 35 oranında kâr elde ettiler. Ucuz ve kaliteli enerjiye erişebilmek için bunların bakım yapması gerekirken ve bu kârdan da vatandaşın faydalanması gerekirken bu denetlenmediği için maalesef ucuz elektrik kullanamayan vatandaşla karşı karşıyayız. Bugün yüzde 83'ü özel sektöre geçmiş durumdaki hizmetlerin kamusal hizmet olması gerekirken dağıtım ve perakende satışının yüzde 100'ü zaten özelleştirildi. Elektrik sisteminde bir tek özelleşmeyen iletim sistemi kaldı, onu da yakında özelleştireceksiniz ve bunun bedelini de vatandaşa ödeteceksiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayın.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) - Evet, bugün emekliler açlık sınırı altında maaşlar alırken, Kurban Bayramı da gelmekteyken kara kara düşünen yani kurban almayı bırakın, torununa harçlık veremeyen bir emekliden bahsediyoruz. Emeklilerin en azından bir kurban kadar ikramiye beklentisi var. Asgari ücretlilerin insani bir yaşam standardında artışa ihtiyacı var. Atanmamış binlerce öğretmen, mühendis, sağlıkçı, şehir plancısı kardeşimiz atama beklerken; çiftçi selden, dondan mağduriyet yaşarken ve AKP'nin yarattığı plansız programsızlıkla dışa bağımlılık, mazot, gübre, ilaç, tohum, işçi borcu altında boğulurken; öğrenciler aç biilaç okula giderken, hijyen bir okul yokken; kamuda çalışan, milyarlık projelere imza koyan mühendisler yoksulluk altında sürünürken ülkede hak, hukuk, adaletin ayaklar altına alındığı ve maalesef hakkında hâlâ iddianame dahi hazırlanmayan belediye başkanlarımızın tutuklu, öğrencilerin, gazetecilerin ve maalesef düşünürlerin tutuklu olduğu bir süreçte özgürlük diyoruz. Bütün belediye başkanlarımıza özgürlük bekliyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)