GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:94
Tarih:03.06.2025

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün burada görüşmekte olduğumuz ve kamuoyuna "onuncu yargı paketi" adıyla sunulan bu teklif ne bir yargı reformudur ne de adalet sistemimizdeki çürümeye bir panzehirdir. Aksine, bu teklif, milletin yıllardır biriken adalet talebine kulak tıkayan, hak arayışlarını görmezden gelen, adalet arzusunu sadece seçim dönemlerinde hatırlayan bir anlayışın yeni bir tezahürüdür. Bu paket bir reform değil bir makyaj çalışmasıdır. Bu paket bir hukuk hamlesi değil bir algı operasyonudur. Bu paket bir adalet anlayışı değil adaletsizliğin üzerini örten bir perde, bir sis bulutudur. Adına onuncu yargı paketi denilmiş olabilir ama millet nezdinde bu paket yalnızca onuncu hayal kırıklığı olarak anılacaktır çünkü bu paket de öncekiler gibi büyük laflarla başlayıp büyük hayal kırıklıklarıyla sonuçlanan bir kopya taslaktan ibarettir. Bu teklif tıpkı bir önceki 9 pakette olduğu gibi yine on binlerce insanın beklentisini boşa çıkarmış, yargıya olan güveni biraz daha zedelemiştir. Yargı bağımsızlığı gibi temel sorunları görmezden gelip kanun tekliflerini torbaya doldurarak reform yapılmaz. Noterlik sisteminden trafik düzenlemesine kadar, infaz hükümlerinden ifade özgürlüğüne kadar birbirinden alakasız onlarca konu bu torbanın içinde. Peki, bu torbanın içinde neler yok? Bu torbanın içinde adalet yok; bu torbanın içinde toplumsal barış, toplumsal vicdan yok. Bu torbanın içinde millet yok, millet. Bu torbanın içinde yalnızca AK PARTİ'sinin siyasi çıkarları, koltuk hesapları ve günü kurtarma çabaları var.

Değerli milletvekilleri, Adalet Bakanının kamuoyuna yaptığı açıklamalarda hazırladıkları bu paket sayesinde cezasızlık algısıyla mücadele edileceğini söylemişti, "Omurgasını infaz hükümlülerinin oluşturduğu kapsamlı bir paket gelecek." demişti. Peki, nerede bu omurga; nerede yıllardır adalet bekleyen insanların umutlarını taşıyan düzenlemeler? Yok çünkü bu paket millet için değil iktidarın günü kurtarma derdi ve yeni dönemin altyapısı için hazırlanmıştır. AK PARTİ'si için adalet bir ilke değil yalnızca bir araçtır. İktidar için hukuk, istedikleri zaman eğip büktükleri, istemedikleri zaman rafta beklettikleri bir oyuncağa dönüşmüştür. Adalet onların zihninde bir teraziden çok bir sopa işlevi görmektedir ve o sopa muhalife sallanır, yandaşa dokunmaz. Bu teklifin ne kadar sığ ne kadar eksik ne kadar gerçeklerden kopuk olduğunun en açık örneği 31 Temmuz 2023 tarihli infaz düzenlemesinden mağdur olan vatandaşlardır. Aynı suçu işleyen iki kişiden biri serbest kalıyor, biri hâlâ cezaevinde. Çünkü biri düzenleme kapsamına giriyor, diğeri girmiyor. Oysa hukuk keyfîliği değil, eşitliği esas alır. Eğer adalet fiilin niteliğine göre değil de dosyanın geliş tarihine göre dağıtılıyorsa orada hukuk devleti değil, adaletsizlik rejimi vardır. Bu insanlar aylarca umutla bekledi, dediniz ki: "Yeni infaz paketi geliyor, herkesi kapsayacak, mağduriyetleri sona erdirecek." Ama bugün burada sunduğunuz teklifte bu mağdurlara dair tek bir cümle bile yok. Yine, milyonları ilgilendiren ehliyet affı da bu pakette yok. Adalet, herkesin bedelini sonsuz cezaya dönüştürmek değildir. Ceza rehabilitasyon içindir. Ehliyet affı vicdani bir zorunluluktur. Bu sessiz çığlığa artık kulak verin. Eğer bu paket gerçekten bir toplumsal barış iddiası taşısaydı bu düzenlemeler de bu paketin içinde olurdu ama yok çünkü sizin toplumsal barış anlayışınız yalnızca seçim dönemlerine özgü bir kampanya sloganı.

Aynı şekilde, denetimli serbestlikten faydalanma şartlarını bazı nedenlerle yerine getiremeyen insanların kimisi imzaya gidememiş, kimisi seminere gidememiş, kimi maddi imkânsızlıklar dolayısıyla ulaşamamış; bunlar sistemin dışına atılıyor, ikinci bir şans tanınmıyor. Oysa adalet yalnızca cezalandırmak değil rehabilite etmek, topluma kazandırmaktır ama siz sadece cezayı görüyorsunuz, insanı değil. Yargı paketi yapmak kolaydır; zor olan, yargıya güveni inşa etmektir; zor olan, hâkimin önünde herkesin eşit olduğunu hissettirmektir; zor olan, bir mahkeme salonunda tarafların hangi görüşten olduğuna bakmadan karar verebilen yargıçlar yetiştirebilmektir. Sizler bunları yapamıyorsunuz çünkü siz sadece sistemin görüntüsünü değiştiriyorsunuz, ruhunu değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Öztürk, lütfen tamamlayın.

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Çünkü siz adaleti araçsallaştırdınız, siyasetin sopası yaptınız ama bilin ki bu millet içi boş reform masallarına artık doymuştur, artık bu millet gerçek bir adalet reformu istiyor.

Son sözüm şu olsun: Adalet, sarayın bahçesinde değil milletin yüreğinde yeşerir ve bir gün mutlaka Türkiye'nin sokaklarında gerçek adalet çiçek açacaktır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti, CHP ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)