GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:85
Tarih:29.03.2012

MUHARREM VARLI (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 199 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 12'nci maddesi üzerine vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu kanunla yeni bir eğitim sistemi getiriliyor. Hükûmetiniz döneminde o kadar çok değişikliğe uğradı ki eğitim sistemi hangisini aklımızda tutacağız, öğrencileri hangisine göre yetiştireceğiz, öğrencileri, çocuklarımızı neye göre yetiştireceğiz, şaşırdık doğrusu. Eğitimin bu kadar çok problemi varken, bu kadar çok sıkıntısı varken siz, her bakan döneminde yeni bir sistem uygulamaya başladınız ve bu sistemi uygularken de demokrasinin gereği olan uzlaşma kültüründen uzak, "Ben bilirim, ben yaptım oldu." tavrıyla bir kanun teklifi getiriyorsunuz ve burada parmak çoğunluğuyla bu kanun teklifini yasalaştırıyorsunuz.

Değerli arkadaşlarım, demokrasinin gereği uzlaşmaktır. Komisyonda 7'nci maddeden sonra ne yazık ki ne önergeleri ne de söz almak isteyen, konuşmak isteyen arkadaşlarımızı dinlediniz, önergelerin hiçbirisi görüşülmedi. Bu teklifte bizim vermiş olduğumuz önerge, sizin vermiş olduğunuz önergeden çok daha kapsamlı olmasına rağmen, işte, okullarda Peygamber Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatının anlatılması, hadislerinin anlatılması, okutulması, yine Kur'an-ı Kerim'le alakalı derslerin verilmesi, imam-hatiplerin orta kısımlarının açılmasıyla alakalı bizim önergemizi reddettiniz ama kendiniz buna benzer, buna yakın, hatta bizimkinden daha dar kapsamlı bir önergeyi burada kabul ettiniz, biz de size destek verdik. Bu, demokrasinin gereği değildir arkadaşlar. Demokraside önemli olan uzlaşmaktır. Eğer uzlaşarak bir şeyi başarabiliyorsanız bu en doğrusudur. Yani Türkiye'de her şeyi tekeliniz altına aldınız, özerkleştirilen kurumları yasa değişikliğiyle özerklikten çıkarttınız, tekeliniz altına aldınız, yargıyı tekeliniz altına aldınız, basını, medyayı tekeliniz altına aldınız. Şimdi din eğitimini de mi tekeliniz altına almak istiyorsunuz? Yani burada neden bizim verdiğimiz önergeyi reddettiniz de siz, kendinize göre yeniden bir önerge düzenleyip burada onu kabul ettirmek zorunda bıraktınız?

Şimdi, değerli arkadaşlar, demokraside birçok şey vardır ki insanlar uzlaşarak, anlaşarak bunu başarmak mecburiyetindedir. Mesela eğitim ülkenin en önemli meselesidir. Eğitim konusunda eğer siz, sizinle aynı şeyleri düşünen, aynı konuları paylaşanlarla bile uzlaşamıyorsanız hangi konuda uzlaşacağız sizinle? Hangi konuları beraber çözeceğiz burada? "Ben yaparım, olur.", "Ben derim, olur.", "Benim parmak çokluğum var, olur." Bu demokrasi demek değildir değerli arkadaşlarım. İşte, bugün ne yazık ki burada sizin yaptığınız bundan farklı bir şey değildir. Onun için bunu da esefle karşıladığımı belirtmek istiyorum.

Yine, gelin, öğretmenlerin maaşlarıyla alakalı bir sürü problemi var, bunları hep beraber çözelim.

Yine, öğretmenlerin sendikal haklarıyla ilgili bir sürü problemi var, sendikaların bir sürü problemi var, sıkıntıları var. Baskıyla, yıldırmayla sendikaları âdeta çalışamaz hâle getirdiniz. Orada bir başka sendika eğer sizin görüşünüzde değilse, sizin dışınızda bir sendikaysa -oradaki üyelere şeflik, müdürlük- oradaki müdürlerin baskısıyla oradaki diğer sendikaların üyelerini yıldırıp istifa ettirip kendi sendikalarınıza, yandaş sendikalarınıza kaydettirerek sendikacılığı da işlemez hâle getirdiniz.

Demokrasi kültürü bu değildir, demokrasi kültürü hazmetmektir, demokrasi kültürü kabullenebilmektir. Ne yazık ki sizde müthiş bir hazımsızlık var ve kabul etmeme var arkadaşlar. Lütfen bu huyunuzdan vazgeçin, ülkenin önemli meselelerinde, hepimizi ilgilendiren meselelerde hep beraber ortak kararlar alalım ve bu ülkeye hep birlikte doğru hizmetleri yapmış olalım.

Bu vesileyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Varlı.