| Konu: | SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN VE ANAYASANIN 89 UNCU VE 104 ÜNCÜ MADDELERİ GEREĞİNCE CUMHURBAŞKANINCA BİR DAHA GÖRÜŞÜLMEK ÜZERE GERİ GÖNDERME TEZKERESİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 09.12.2011 |
BDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak) - Tabii, sabahın ezanına yirmi dakika kaldı. Süreyi doldurdunuz tabii. Önergeler üzerindeki konuşmalar da yapılmıyor, geçiyor ama burada yaşanan bir olayı, Genel Kurulda hiçbir şey yaşanmamış gibi kapatıp buradan eve gidersek sanıyorum Genel Kurulun, İç Tüzük'ün, Meclisin mehabetinin, disiplininin, grup başkan vekillerinin, bunların tamamının artık hiçbir anlam ifade edemeyeceği bir gidişle buradan gideceğiz.
Biz zaman zaman konuşuruz, zaman zaman da sert tartışmalar olması doğaldır özellikle muhalefet arasında, iktidar arasında, iktidarla muhalefet partileri arasında ve zaman zaman da oluyor. Burada söylediğimiz bazı sözler zaman zaman amacının dışında, zan altında bırakıyormuş gibi arkadaşlarımızı. O kaygıyla da çıkıp söz söyleyebiliyorlar, doğaldır ama tepkilerimizi ölçülü koymak zorunluluğumuz da var.
Şimdi, çok açık söylüyorum, iddianameyle ilgili -bugün açıklandığı için zaten bütün basında, internette var- orada dikkat çektiğim husus, Sayın Canikli'yi incitmiş olabilir, böyle bir zan durumu doğurduğu için ama ben bir hukukçu olarak ısrarla telefon görüşmeleri, "Yaşanan Anadolu'daki küçük bir şehir ve orada vekil olduğunuz zaman sizi bulur bu telefonlar." ifadesiyle ısrarla bunun altını çizmeye çalıştım ve böyle bir amacımın olmadığını gösterir.
Buna gelince, ben şunu çok açık söyleyeyim, çok çok açık söyleyeyim: Ben otuz iki yıl hukukçuluk yaptım, avukatlık yaptım, hukukçuluğumu bütün dünya bilir, uluslararası hukukta, Avrupa Hukukçular Birliğinde de çalıştım. Sayın Canikli benim bir terörist hukukçu olmadığımı biliyor, sanıyorum ve terbiyesizlik konusunda da kastını aştığını, diğer arkasından kelimelerin de onu üzdüğünü düşündüğünü bu arada düşünmek istiyorum. Elbette ki o tepki üzerine benim buraya gelip böyle bir tartışma sürecinde bardağı, bakın, buraya vurmuşum, kırmışım, doğru olmamıştır; Genel Kurula karşı bu davranışım da doğru olmamıştır. Açık söylüyorum, olmaması gereken, yaşanmaması gereken bir şey.
Her şeyin üç süreci var.
Birincisi: Burada tartışmalar yaşanmamış gibi üç maymunları oynayıp eve gidebiliriz.
İkincisi: Engizisyon mahkemesi tarzı bir usul işletebiliriz. Oylatırız, çoğunluğu olan istediği gibi kararı da çıkartabilir.
Üçüncüsü: Biz, zaten, burada mecburuz, bu çatının altında birlikte çalışırız, bu süreci işletiriz, bunu devam ettiririz yoludur. Bu üçüncü süreçte, "Bu çalışmayı beraber, bu çatının altında yürütmek zorundayız." anlayış ve sorumluluğuyla ben nasıl ki şu bardağı kırmamın bu tepki karşısında doğru olmadığını ifade ediyorsam, Sayın Canikli'nin de buraya gelip aynı şekilde sözlerinin yanlış olduğunu ve geri aldığını söyleyeceğine inanıyorum.
Teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler.