| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 17.06.2025 |
SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son birkaç yılda gazete ve televizyonlarda yüzlerce benzerine rastladığımız başlıklardan sadece birkaçı: "İstanbul Esenler'de kumar borcu olduğu öğrenilen İnan Taşçı, eşi ve oğlunu katletti, ardından intihar etti." "Uzman Çavuş Bülent Aksungur eşi ve 2 çocuğunu öldürdükten sonra hayatına son verdi. Aksungur'un kumar borcu olduğu öğrenildi." "Süleymanpaşa'da sanal kumar bağımlılığı nedeniyle çıkmaza giren esnaf yaşamına son verdi."
Bu başlıklarda verilen haber nedir sizce? Kimin kimi nerede neden katlettiği mi? Bence değil. Bu başlıklar, bize, Türkiye'de toplumun ciddiye alınması gereken oranda kumar batağına battığını gösteriyor yoksulluktan, umutsuzluktan, kolaycılıktan; sebepler farklı olabilir ama sonuç değişmiyor. "Şans oyunları" diye süsleyebiliriz de adını; ister yasal olsun ister yasa dışı, kumar en hızlı ve ölümcül bağımlılık yapıcı alışkanlıklardan biri; bunu söylüyor aslında bütün bu başlıklar bize.
Anayasa’nın bununla ilgili 58'inci maddesi açık: "Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır." Demek ki bu alanın sorumluluğu tartışmaya kapalı şekilde devlette olmalıdır. Devlet bu alanda oluşabilecek suistimallere karşı Anayasa'daki ifadesiyle tedbir almalıdır. Peki, üzerinde konuştuğumuz madde ne yapıyor? Tam tersini, bu madde diyor ki: "Biz bazı şans oyunlarının işletme hakkını yani kumarın işletmesini büyük oranda özelleştirdik, şimdi denetimini de özelleştireceğiz." Kamu yararı var mı yok mu, ne gam! Standardı da özel sektör koysun, lisanslamayı da o yapsın; yirmi bir yılda hasılatı yüzde 66.699 oranında artmış bir alan çok kazandırmaya devam etsin kâfi! Kime çok kazandırmaya peki? Talih kuşunu bekleyen milyonlarca garibana olmadığı ortada.
Bizim bu maddeden, tabiri caizse, işkillenme gerekçelerimizden biri de Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelerinde Komisyon üyelerimiz tarafından yöneltilen sorulara verilemeyen cevaplar. Arkadaşlarımız sordular: "Demirören Grubunun işlettiği bayilerin denetimini yine aynı gruba ait bir şirket mi yürütüyor?" Bir türlü "Hayır." cevabı verilemedi bu çok basit soruya, "Ayrı işler." denildi, "o" denildi, "bu" denildi ama bu işin arkasında bir çıkar ağı var mıdır yok mudur, o bir türlü netleştirilmedi. Denetlenen ile denetleyen aynı yapıya ait olabilir mi Allah aşkına? Sistemin alametifarikası hâline gelen "Kadıyı kime şikâyet edelim?" durumu himaye alanını kumara kadar da genişletmesin arkadaşlar, kumar da eksik kalsın; bir şeyin de fren mekanizması olsun şu memlekette.
Bu madde Komisyondan geçtikten sonra, sözde bir spor yayınında haberi şöyle verildi: "Yasa dışı bahse tam saha pres. Spor Toto Teşkilatı yasada belirtilen kuralların etkin uygulanması amacıyla bazı denetim yetkilerini özel şirketlere devretme ve bu amaçla hizmet satın alma uygulamasının devam ettirebilecek. Spor Toto Teşkilatı Başkanı işin teknik boyutunun kamu yerine özel sektöre ihale edildiğinde yasa dışı bahisle daha etkin mücadele edilebildiğine vurgu yaptı." Tam şecaati arz ederken sirkatin söylemek hâli budur. Devlet, yasal ya da yasa dışı kumara karşı kendi koyduğu kuralları kendi uygulayamıyor mu yani? Neden uygulayamıyor? Devlet içinde uzantıları mı var bu şebekelerin, ortakları mı var, iş birlikçileri mi var? Deniliyor ki: "Bütün dünyada böyle, uluslararası bir firma var, onun teknik donanımı da kamuda yok." E, olsun; bağlı olduğu bakanlığın bütçesinden kat kat fazla hasılatı bulunan bir teşkilat denetlenemeyen şekilde ona buna para dağıtmak yerine böyle bir yatırım yapsın bir zahmet kazancıyla.
"Denetlenemeyen" derken laf olsun diye söylemedim. Bakın, Sayıştay üst üste yıllarca denetleyemedi Spor Toto Teşkilatını. Denetim raporlarına girdi bu; istenilen belgeler ibraz edilmeyince ne hesaplar incelenebildi ne bayi sözleşmelerinin neye göre yapıldığı ne teşvik primleri ne personel atamaları. Zaten denetlenemiyor, yine, bu sistemin varoluşsal alışkanlıklarından birinin devamı olarak herhâlde bu maddeyle de fiilî durumu resmîleştirme yoluna gidilmek istenildi ama olmaz arkadaşlar; "şans oyunları" deyip geçtiğiniz sadece biraz daha vergi, biraz daha örtülü kaynak meselesi değildir, toplumsal bir meseledir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SELCAN TAŞCI (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
SELCAN TAŞCI (Devamla) - Herkesin "casino"sunu cebinde taşır hâle gelmesinin karşılığı on binlerce ananın, evladın, eşin ahıdır; on binlerce ailenin rızkıdır, binlerce insanın canıdır; ödenemez bir vebaldir. Bu kadar hızlı bayileşmenin, bu kadar kolay erişimin, bu kadar reklam serbestisinin, özendirmenin izahı da mümkün değildir. Bir ayağı trajediye batmış hâldeki şans oyunları alanında bütün izin ve denetimler Anayasa’nın da emrettiği şekilde devlet eliyle yürütülmeli, bu madde çekilmeli, buna göre yeniden düzenlenmelidir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)