| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 17.06.2025 |
HÜSMEN KIRKPINAR (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 6'ncı maddesi üzerine İYİ Parti Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
6'ncı maddeyle; Yükseköğretim Kanunu'nun 13'üncü maddesinde değişiklik yapılmak istenmekte, devlet ve vakıf üniversitelerinin rektörlerinin Cumhurbaşkanınca atanması öngörülmektedir.
703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle yapılmak istenilen, devlet üniversitelerine rektör atanma şartlarında değişiklik öngören düzenleme Anayasa'da yer alan kamu hizmetlerine girme hakkına ilişkin düzenlemeyi içermektedir. Bu yüzden Anayasa Mahkemesi hükmün kanun hükmünde kararnameyle düzenlenemeyecek yasak alanda kaldığı gerekçesiyle Anayasa'ya aykırı bularak iptal etmiştir.
Düşünebiliyor musunuz hâlihazırda rektör atamalarına ilişkin herhangi bir kriter koyulmuyor, tek bir kural var, o da Cumhurbaşkanı tarafından atanmak. Bu şekilde ataması yapılan rektörlerden ne yapmasını bekliyorsunuz; ancak partizanlık yapacak, yönettiği üniversiteden çok AK PARTİ'den gelecek taleplerle uğraşacak, Cumhurbaşkanına olan itaatini gösterecek. Bunun en son örneğini Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektöründe görüyoruz. Rektör Bey aylık 1,2 milyon TL'yi bulan döner sermaye gelirini yıllarca usulsüzce almış.
Sizler bu akılla devam ederseniz üniversitelerdeki eğitim ve yönetim sorunlarına çözüm üretmek yerine yeni sorunların ortaya çıkmasına böyle zemin hazırlamış olursunuz işte.
Değerli milletvekilleri, bu usulsüz atamalar aynı zamanda kırk beş yıldır varlığını sürdüren darbeci zihniyetin ürünüdür çünkü üniversitelerde demokratik bir şekilde yapılan rektörlük seçimleri ilk olarak 12 Eylül darbesiyle kalktı. O zaman YÖK kuruldu ve seçimler kaldırıldı. Sizler de 1992 yılından beri seçim ve atamanın bir arada olduğu sistemi 2016 yılında 15 Temmuz darbe girişimini bahane ederek KHK'lerle tekrar kaldırdınız. O zamandan beri rektör, atama usulüyle göreve geliyor. 2016'nın 1981'den tek farkı ise atamaları Konsey Başkanının değil Cumhurbaşkanının yapmasıdır.
Üniversiteler bağımsız ve özerk olmak zorundadır. Bağımsız olmaları akademik dünyanın politik, ekonomik veya ideolojik etkilerden uzak kalmasını ve özgürce bilim üretmesini mümkün kılar. Özerk olmalıdır çünkü özerklik, üniversitelerin kendi yönetimlerini belirleyebilmelerine, araştırma ve eğitim faaliyetlerini baskıdan uzak bir şekilde sürdürebilmelerine imkân verir. Dünyada başarılarından söz ettiren ABD'deki Brown, Columbia, Cornell, Harvard, Pensilvanya, Princeton ve Yale Üniversitelerinin, Dartmouth Kolejinin; Almanya'daki üniversitelerin, İngiltere'deki Oxford ve Cambridge'in ve Fransa'daki köklü üniversitelerin ortak özelliği akademik özgürlüğü ve özerkliği koruma konusunda güçlü geleneğe sahip üniversiteler olmalarıdır. Türkiye'de ise iktidar sürekli olarak eğitimi ve üniversiteleri özelleştirme gayreti içerisindedir. Üniversiteler, iktidarın siyasal ve ideolojik çizgisinde şekil almaya zorlanmaktalar. Atamalar başarıya ve liyakate dayanmadan yapılırsa bizler üniversitelerde kaliteyi nasıl artırabiliriz, uluslararası camiada akademik rekabet gücümüzü nasıl sağlayabiliriz?
Rektör atamalarının üniversitedeki kadronun dışlanarak yapılması, yönetime duyulan güvene ve üniversiteye olan aidiyet duygusuna da zarar verecektir. Komisyon görüşmeleri sırasında İYİ Partili Komisyon üyesi milletvekillerimiz, rektörlerin "profesör" akademik ünvanına sahip olarak en az üç yıl görev yapmış kişiler arasından ve görevdeki rektörün çağrısıyla toplanan üniversite öğretim üyeleri tarafından seçilmesini önermiştir. Ayrıca, verdikleri önergede rektörün görev süresinin dört yılla sınırlı olmasını, süresi sona erenlerin yeniden seçilebileceğini ancak iki dönemden fazla rektörlük yapamayacaklarını belirtmişlerdir. Her zamanki gibi önerimiz reddedilmiştir.
Değerli milletvekilleri, eğitim sistemini demokratik hâle getirmediğimiz sürece iktidarın kirlenmiş eli hep üniversitelerin üzerinde kalacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
HÜSMEN KIRKPINAR (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
Ne yazık ki üniversiteler, siyasi iktidarın kadrolaştığı ve çarpık anlayışları doğrultusunda yapılandığı yerler olarak devam edecektir. Bu yüzden teklife karşı olduğumuzu ifade ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)