GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Emek Partisi milletvekillerinin ve bazı illerin baro başkanlarının gruplarını ziyaretine, idare ve gözlem kurullarına, asgari ücrete ve en düşük emekli maaşına, tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'a, gelecek hafta görüşülecek zeytinliklerle ilgili kanun teklifine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:98
Tarih:18.06.2025

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Başkanım, teşekkür ediyorum, sağ olun.

Sayın Başkanım, bu hafta birçok gruba, siyasi parti grubuna olduğu gibi grubumuza da birtakım ziyaretler oldu. Bu ziyaretlerden biri Emek Partisi milletvekilleri Sayın Sevda Karaca Demir ve İskender Bayhan'ın öncülük ettiği Türkiye'de altı aydır birçok işçinin ortak imzası ve tartışmasıyla katılımcı bir modelle hazırlanmış olan İş Yasası'ndaki ve ilgili yasalardaki bazı değişikliklerle ilgili destek talebiydi. "Barajsız sendika, güvenceli iş ve yasaksız grev" başlığıyla sunulan bu teklifte iş kollarının disiplini veya disiplinsizliği, sendikalaşmanın önündeki engeller, toplu iş sözleşmesindeki tartışmalar, işverenin birtakım yasal haklarının kötüye kullanımı gibi hususlar bir teklif olarak sunulmuştur. Biz buradan AK PARTİ Grubuna bu vesileyle hatırlatmak istiyoruz; işçilerin bizzat hazırladığı, emek verdiği bu teklifin Komisyonda bir an önce gündeme alınarak, iktidarın da görüşleri doğrultusunda bir ortaklaşma yapılarak yasalaşmasında büyük fayda görmekteyiz. Biz Emek Partisinin milletvekillerine katkıları için teşekkür ediyoruz.

Bugün grubumuzu ziyaret eden bir başka misafir grubu ise Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Dersim, Diyarbakır, Hakkâri, Iğdır, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van Baro Başkanlarıydı. Bu başkanlarımız -bildiğim kadarıyla- bütün grupları ziyaret etme imkânı buldular ve 17 maddede yeni süreçten, demokratikleşmeden, reform gündeminden beklentilerini ifade ettiler. Bizler de silahsızlanma gündeminden bağımsız olarak Meclisin demokratikleşme gündemini bir an önce hayata geçirmesi, komisyonun kurulması, siyasi partilerin buna davet edilmesi, gerek Sayın Devlet Bahçeli'nin gerek Sayın Erdoğan'ın konuşmalarında ifade ettiği reform ve demokratikleşme gündeminin toplumun tartışmasına açılarak, siyasi partilerin tartışmayı olgunlaştırarak yasalaşma sürecinin başlatılmasını talep ediyoruz. Barolar tarafından sunulan metin özellikle Meclisimizin kurucu rolü, temel hak ve özgürlükler, eşit yurttaşlık, siyaset yapma hakkı, cezaevleri sorunları, kayyum uygulamaları, ulusal ve uluslararası yükümlülükler, yargı bağımsızlığı, araştırma komisyonları, ortak hafıza, yerel yönetimler, dil ve kültür politikaları gibi birçok başlık içeriyordu. Biz baroları bu sürece sundukları katkı nedeniyle tebrik ediyoruz, teşekkür ediyoruz ve grubumuzun da reform, demokratikleşme ve iyileşme anlamına gelebilecek her türlü düzenlemede katkı vermeye hazır olduğunu ifade ediyoruz.

Bugün bir milletvekili arkadaşımız da ifade etti, cezaevi idari gözlem kurulları gerçekten çok sorunlu bir şekilde vazifesini icra ediyor. Çok kısa süre cezaevinde kalmış ama denetimli serbestlik uygulaması nedeniyle birtakım kararlara ihtiyacı olan tutuklular veya mahkûmlar hakkında dahi uzun süreyle elde edilemeyecek gözlemlere dayalı ret kararları verebiliyorlar, infaz hâkimlikleri de bu ret kararlarını kaldırmakta çok fazla istekli değil. Dolayısıyla bir önceki İnfaz Yasası'nda da bu yönde düzenleme vardı. Biz, Adalet Bakanlığından, AK PARTİ Grubundan, cezaevi idare ve gözlem kurullarının bir an önce toplum yararını gözeten ama mahkûmun da haklarını kuvvetli bir şekilde dikkate alan bir anlayışla çalışmalarını sürdürmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Sayın Başkanım, milyonlarca asgari ücretlinin gözü Maliye Bakanlığında, gözü Hükûmette, gözü Sayın Cumhurbaşkanında çünkü 1 Ocakta kararlaştırılmış 22 bin liralık asgari ücret, bugün itibarıyla 25 bin liralık açlık sınırının gerisine düşmüştür. İster TÜİK'in verilerini baz alalım, ister ENAG ya da İTO'nun verilerini referans verelim, hangi veriyi veya pariteyi baz alırsak alalım, en az yüzde 30'luk bir asgari ücret artışı kaçınılmazdır. Bunun enflasyona etkisinde maalesef iktidar samimi davranmamaktadır. Vergi artışında, birtakım enerji giderlerinde yapılan artışların enflasyona etkisi gözetilmiyor iken asgari ücretin ya da en düşük emekli maaşındaki iyileştirmelerin enflasyona etkisi nasıl dikkate alınmaktadır, nasıl bir yöntemle hesaplanmaktadır?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Unutulmamalıdır ki asgari ücrette ya da en düşük emekli maaşında yapılacak iyileştirmeler doğrudan öncelikle gıda, sonra da tekstil giderlerine harcanacaktır, hiç kimsenin bundan bir tasarruf yapma imkânı ve gücü bulunmamaktadır. Bu aynı zamanda esnafımızın da birçok sıkıntısının çözülmesi anlamına gelebilecektir. Yoksulluk sınırının 81.733 lira olduğu bir dönemde sadece faiz-kur-enflasyon üçlüsüyle ekonomiyi düzelteceğini zanneden bir ekonomi yönetimine çağrımız, asgari ücretlinin ve en az maaş alan emeklinin temmuz ayı vesilesiyle hatırlanması ve ücretlerinde bir iyileştirme gerçekleştirmesidir.

Sayın Başkanım, cezaevlerindeki tutuklularla, hükümlülerle ilgili sağlık sorunları birçok kere gündeme geliyor. Son olarak Beylikdüzü Belediye Başkanı Sayın Mehmet Murat Çalık'ın tutukluluk hâlinin kendisinde 15 kiloluk bir kilo kaybı ve âdeta hayati risk oluşturduğuna dair haberler var, bilgiler var. Başta Mehmet Murat Çalık olmak üzere hastalık durumu olan tüm tutukluların behemehâl tahliye edilmesi ve yine bu tutuklu Buca Cezaevine sevk edilmiş bu ve benzeri cezaevi sevklerinin de durdurulması gerektiğini Adalet Bakanlığına hatırlatıyoruz. Tutuklular devlete emanettir, kendilerinin ve ailelerinin cezaevi değişikliği yoluyla da cezalandırılması kabul edilemez. Biz bu vesileyle, başta Mehmet Murat Çalık olmak üzere hasta hükümlü ve tutuklular ve cezaevi nakline maruz kalan hükümlü ve tutukluların durumunu hatırlatmak istiyoruz.

Sayın Başkanım, önümüzdeki hafta görüşülecek bir yasa düzenlemesi zeytinliklerin -icabı hâlinde diyelim- sökülmesine dair bir düzenleme içeriyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Gerçekten bu iktidarın, kendi dönemlerinde zeytin ağacı sayısının artırılmasıyla övünen bir iktidarın zeytinliklerin maden ocakları için sökülmesi veyahut da az sonra izah edeceğim şekilde metruk hâle gelmiş, orman vasfını yitirmiş alanlardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi konusundaki ısrarını anlamak mümkün değil. Mersin milletvekillerimizin tamamının bu konuda bilgisi var; Sayın Burhanettin Kocamaz'ın yasama teklifi var, burada araştırma önergesi verdi kendisi. Mersin'in başta Gülnar olmak üzere, birçok ilçesinde geçmiş dönemde iktidarın teşvikiyle, tarım orman müdürlüğünün teşvikiyle kurulmuş zeytinlikler var. Bu zeytinlikler kâğıt üzerinde orman vasfı gözüken ama gerçekte ormanla ilişkisi olmayan boş arazilere dikilmiş zeytinliklerdir. Şimdi tarım il müdürlüğü bunların sökülmesini istiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Tamamlıyorum efendim, son cümlelerim.

Biz bu zeytinliklerin icare yoluyla yasal bir statüye kavuşturulması -çünkü bu statüde olan zeytinlikler Mersin'de var- keza, 2B formülünde olduğu gibi orman vasfını hiç kazanmamış, yarı orman vasfını yitirmiş alandaki zeytinliklerin sahiplerine satışının sağlanması yoluyla bu sorunun çözülmesini talep ediyoruz. Bir zeytin ağacının meyve verir hâle gelmesi uzun yılların emeğidir. Ne bir zeytin ağacının yerinden başka bir yere taşınmasına gönlümüz razı gelir -Muğla'da olduğu gibi- ne de Mersin'de olduğu gibi bunların sökülmesini kabul etmek mümkün değildir.

İktidarın da bu iki konuya dikkatini çekiyor.

Teşekkür ediyorum.