GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:98
Tarih:18.06.2025

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ'si iktidarı yirmi üç yıldır ülkemizi tek başına yönetiyor ama ne yazık ki bu yönetim süreci bir inşa süreci olmaktan daha çok bir yıkım ve tahribat süreci olarak tarihe geçecektir. Türkiye'nin köklü kurumları, anayasal değerleri, kamu idaresinin tarafsızlığı, liyakat esasları, eğitimden adalete, sağlıktan dış politikaya kadar birçok alanda telafisi mümkün olmayan zararlar görmüştür.

Bugün elimizde olan tablo, yalnızca ülkeyi yönetmekten âciz bir iktidarın günü kurtarma telaşıyla attığı adımların yol açtığı kurumsal enkazdır. Yirmi üç yılın sonunda hâlâ reform vadediyorlarsa bunun anlamı şudur: Yirmi üç yıldır biz bozduk, şimdi düzeltmeye çalışıyoruz ama onu da kendi çıkarlarımız doğrultusunda.

Bugün görüşmekte olduğumuz teklifin 9'uncu maddesi de bu anlayışın bir örneğidir. Anayasa Mahkemesi çok açık ve net bir şekilde bu düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğunu, özellikle de mülkiyet hakkını ilgilendiren bir konunun kanun hükmünde kararnameyle düzenlenemeyeceğini ifade etmişken şimdi bu hüküm, Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu'na eklenerek yeniden yasalaştırılmak isteniyor.

Değerli milletvekilleri, bu maddeyle Gençlik ve Spor Bakanlığına yurt dışında koordinasyon ofisleri kurma yetkisi verilmektedir. Ayrıca bu ofislerde görev alacak personele ödenecek ücretler ve diğer uygulamalar Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecektir. Görünürde bu bir idari düzenleme gibi sunulmaktadır ancak gerçekte bu madde yürütme organına, özellikle de tek başına Cumhurbaşkanına sınırsız bir yetki vermektedir. Burada çok temel bir problemle karşı karşıyayız. Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal düzeninin yasama ve yürütme erklerini birbirinden ayırdığını, kuvvetler ayrılığına dayanan bir sistem olduğunu biliyoruz. Ancak AK PARTİ'si iktidarı bu ayrımı fiilen ortadan kaldırmış ve her alanda yürütmenin kontrolünü genişletmiştir. Bugün geldiğimiz noktada Meclis, sadece Cumhurbaşkanı kararnamelerini, külliyede hazırlanan yasa tekliflerini tasdik eden bir organ hâline getirilmiştir. Teklifin bu maddesi de bu zihniyetin bir ürünüdür.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ'si iktidarı artık şunu anlamalıdır: Her alanı Cumhurbaşkanı kararnameleriyle düzenleyerek bir ülke yönetilemez. Gençlik ve Spor Bakanlığının yurt dışında yürüttüğü faaliyetlerinin nasıl yürütüleceğini belirlemek yalnızca bürokratik bir mesele değildir, bu aynı zamanda Türkiye'nin dış temsil yapısını, kamu kaynaklarının nasıl harcandığını ve kamu görevlilerinin hangi ölçüde seçildiğini ilgilendiren çok katmanlı bir meseledir. AK PARTİ'sinin tarzı artık ezberlenmiştir, önce devletin kurumsal yapısını bozarlar sonra da bozdukları bu yapıyı "reform" adı altında yeniden inşa etmeye kalkışırlar ama her seferinde daha da kötü bir tabloyla karşılaşırız. Yirmi üç yılın sonunda geldiğimiz yer budur. Bürokrasiyi partizanca kadrolarla doldurdular; liyakati, ehliyeti, kamu yararını bir kenara attılar; yargıyı yürütmenin bir uzantısı hâline getirdiler, medyayı tek sesli hâle getirdiler, üniversitelerimizi susturdular, sivil toplum kuruluşlarını etkisizleştirdiler, eğitim sistemini deneme tahtasına çevirdiler; gençlerin umudunu, kadınların güvenliğini, emeklilerin refahını hiçe saydılar. Şimdi bu yasayla yurt dışına da aynı zihniyeti taşımaya hazırlanıyorlar.

Sonuç olarak şunu net bir şekilde ifade etmek istiyorum: Teklifin 9'uncu maddesi yürütmenin yetkilerini sınırsızlaştıran, Anayasa’nın açık hükümlerine aykırı olan ve kamu kaynaklarının nasıl kullanılacağına dair en temel denetim mekanizmalarını devre dışı bırakan sakıncalı bir düzenlemedir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)