GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir eşitsizliğine, uygulanan ekonomi politikalarına, zirai dondan etkilenen çiftçilere, asgari ücretlilere, memurlara ve memur emeklilerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:101
Tarih:25.06.2025

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Türkiye, çok büyük bir ülke. Dünyada 208 ülke var; 780 bin kilometrekare yüz ölçümümüz ve 86 milyon nüfusumuzla birlikte biz dünyada ilk 20 ülke arasındayız ekonomik açıdan ve bu bağlamda, G20 üyesi ülkelerden bir tanesiyiz. Şimdi, Türkiye böylesine büyük ve ekonomisi de bu kadar önemli iken nasıl oluyor da bu topraklarda 30 milyon insan açlık sınırının altında yaşıyor? Bu soruya bir yanıt bulmalıyız. Gelir eşitsizliğinde 56 ülke içerisinde en kötü 9'uncu ülke Türkiye olmuş ama başka bir veri daha var elimizde; dolar milyoneri sayısı bir yılda 7 bin kişi artarak 68 bin kişiye ulaşmış. Demek ki bir tarafta vatandaş hangi partiye oy verirse versin, çoluğuna çocuğuna iş bulamazken, et alamazken, kiraz alamazken, meyve ve sebzeyi evine götüremezken, mutfakta çorba kaynatamazken diğer tarafta iktidara yakın olan özellikle iş adamları ve onun etrafındaki kümelenmiş iş birlikçiler servetlerine servet katmaya devam ediyorlar.

Bakın "Faiz sebep, enflasyon sonuçtur." politikalarıyla bu memlekette enflasyonu ve dövizi aynı anda patlatma başarısını siz gösterdiniz. Biz burada bunu eleştirirken çıkıp o kürsülerde bizim ekonomi bilmediğimizi, bizim siyaset yaptığımızı anlattınız; söylediğimiz akla, mantığa, rasyonaliteye dayalı her söze "Hayır." dediniz; sonra duvara çarptınız. Mehmet Şimşek'i bir kere daha ithal ettiniz, hani, kamu bankalarını soymakla itham ettiğiniz Mehmet Şimşek'i bir kere daha ithal ettiniz ve o ithal Mehmet Şimşek size dedi ki: "İrrasyonel politikalara son vereceğiz." Yüzünüz kızardı mı? Size "Yıllarca irrasyonel politikalar uyguladınız." dedi şimdiki Maliye Bakanınız ve hiçbirinizden tık çıkmadı.

Peki, bugün tablo nedir? Bugün 1 kilogram dana kıymanın fiyatı 850 küsur lira. Evine insanlar kıyma götüremiyorlar. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının yılda tüketebildiği kırmızı et miktarı 7 kilogramın altına düştü, tabii bu da ortalama. Bayramdan bayrama et gören milyonlarca insan bu memlekette yaşıyor. Şimdi, hiç olmazsa sebze ve meyve yiyebiliyordu insanlar ama 1 kilogram kirazın fiyatı 600 lirayı geçmiş, kayısı aranıp da bulunamıyor. Şimdi, söyleyeceklerinizi duyuyorum: "Don oldu da onun için böyle oldu." Ya, ben bir de oradan size bahsedeyim: Evet, Nisan 10 ile 15 arasında 34'ü yoğun olmak üzere 65 ilde don zararı oldu. Üzerinden de iki buçuk ay geçti. Bugüne kadar ne kadar ödeme yaptınız biliyor musunuz? Sigorta kapsamında zararı tespit edilmiş insanların yalnızca yüzde 2'sine ödeme yaptınız. Sigortası olmayana zaten ödeme bile yok ve yıllardır süren bir sigortacılık faaliyeti içerisinde seracılıkta yüzde 28, tarlada yüzde 23 civarında zaten kapsam var.

Biz buradan size söylüyoruz: Buralarda boş yere zaman geçirmeyin, gelin, çiftçi borçlarını üç yıl erteleyelim, faizlerini silelim, haciz ve icra işlemlerini durduralım. Hiç olmazsa derdine derman olmadığınız çiftçinin sırtına binmekten vazgeçin; sizi buna çağırıyoruz.

Diğer taraftan, asgari ücretliler, 22 bin TL'ye bir yıl boyunca mahkûm ettiğiniz asgari ücretliler... Kanun teklifini getiriyoruz, açıkladık. Derhâl asgari ücrete revize fiyat getirelim, 30.250 TL olarak yılın ikinci yarısında asgari ücretliler para alsınlar. Haydi gelin, bu teklifin altına imza atın, buralarda boş yere zaman geçirmeyin. Ha, şunu dersiniz değil mi: "Kaynak yok." "O kaynak yok." dediğiniz rakamlar üzerinden kur korumalı mevduata 60 milyar doları gözünüzü bile kırpmadan gömdünüz, irrasyonel politikalarla gömdünüz ama ne zaman "Vatandaşın derdine çare." desek "Kaynak yok." diyorsunuz.

Bir başka teklifi daha getiriyorum; memurlar, memur emeklileri, 14.464 TL'yle geçinmeye çalışan 4 milyon insan var bu memlekette; gelin, onlara da seyyanen zamlarını yapalım. Kanun teklifini verdik.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Bu koltuklarda rahat rahat oturmak yerine...

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - ...bir gün hiç olmazsa vatandaşın derdiyle hemhâl olun, dertlenin ve bu kanun tekliflerinin altına imza atın.

Şunu söylüyorum: Türkiye büyük bir ülke, Türkiye kaynak bulur; o kaynakları yandaşlarınıza aktarmaktan vazgeçin de hangi partiye ait olduğuna, üye olduğuna, oy verdiğine bakmaksızın, kimseyi ötekileştirmeksizin esnafın, çiftçinin, asgari ücretlinin, memurun, emeklinin derdine derman olmaya çalışın. Bunu yaparsanız biz de diyeceğiz ki her türlü kanun teklifini getirin -bizimkinin altına imza atmıyor musunuz- siz kanun teklifinizi getirin, sizinkinin altına biz imza atalım, var mısınız? Olmayacağınızı biliyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) Olmayacağınızı biliyoruz çünkü siz o kaynakları başka yere aktarıyorsunuz. Ben ön yargılıyım değil mi? Çıkın, benden sonra deyin ki: "Evet, biz bu kanunlara imza atıyoruz, vatandaşı rahatlatıyoruz."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Hemen bitiriyorum.

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Milletvekilliğinin, yasamanın ve siyasetin yolu vatandaşın derdiyle dertlenmek ve onlara çözüm bulmaktır. Sizleri bu yola bir kere daha davet ediyor ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)