GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Orman yangınlarına, bir karikatür dergisinin paylaşımına ve sonrasında yaşananlara, 19 Martın 100'üncü gününe ve eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:103
Tarih:01.07.2025

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizin birçok yerinde -İzmir, Manisa, Hatay'da- orman yangınları içimizi acıtıyor, doğayı yok ediyor, ormanlarımız yok oluyor, evler yok oluyor, kayıplar veriyoruz ama üzülerek söylüyorum ki her yıl bu mevsimde bu tabloyla karşı karşıyayız. Şimdi, niye bundan ders almıyoruz? Bakıyorum, İzmir, Manisa ve Hatay'daki yangınlarda 4 uçak, 14 helikopterle müdahale ediliyor ama yeterli değil. Aslında haziran ayında bunun planlaması yapılmalı, yeteri kadar hava araçlarının alınıp kiralanması bitirilmeliydi ama maalesef ki müdahalelerde rüzgârın etkisiyle -bunu da söylemek isterim- yangınlar genişliyor, büyüyor, kayıplarımız artıyor. Neden? Neden bir ay konuşuyoruz? Kış geldiği zaman tekrar unutuyoruz. Mutlaka tedbir alınmalı.

Şimdi, değerli milletvekilleri, yayın organları, gazeteler, dergiler özellikle yaptıkları yayınlarda inançları, insanları kırıp incitecek yazılardan görüntülerden kaçınmalıdır. Bunu her zaman da onu savunduk, savunmaya devam edeceğiz. Leman dergisi bir açıklama da yaptı, dikkatle okudum. Asıl amaçlarının Filistin'deki katliama, silah tüccarlarına, egemen güçlere, dikkati çekmek olduğunu ama yanlış anlaşıldıklarını belirtti. Doğru değildi paylaşım -bunu söyleyeyim yani burada bir tartışma çıkmasın- ama sonraki görüntüler ve olaylar beni dehşete düşürdü. Taksim'de İBDA-C diye bir örgütün üyeleri yemek yiyen insanlara, yurttaşlara saldırdı; laikliğe, laiklere hakaret etti. Orada yemek yiyen suçsuz günahsız insanlar öldürülseydi ne olacaktı? İBDA-C ne? Ben merak ediyorum, bu örgüt ne hakla benim polisime tekme atıyor, uçarak vuruyor, küfrediyor, taş atıyor ve bir tek kişi gözaltına alınmıyor. Ama bugün 22 öğretmen Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası için yürüyüş yaptığı için gözaltına alındı, şu anda Emniyetteler ya da üniversite öğrencileri hiçbiri polise vurmadı, taş atmadı, uçan tekme vurmadı -görüntülere bakın- tutuklandılar. Ben merak ediyorum, onlar niye tutuklanmadılar yani Taksim'de Leman dergisiyle ilgili protesto yaparken polise tekme atma hakkı mı var bu insanların?

Çok hassas bir dönemdeyiz. Bu ülkeyi yönetenler, Bakanlar, hepimiz söylemlerimize ve eylemlerimize dikkat etmeliyiz. Gözaltına aldın, Adalet Bakanına söylüyorum, o alınış şekli doğru değil, onu sen paylaşma; onu sen paylaşırsan İBDA-C de gelir, orada yemek yiyen insanlara saldırır. Yargılanmasın demiyorum, bakın, asla doğru bulmuyorum ama buradan bir fırtına kopartıp, insanlara saldırıp -Anayasa’nın 2'nci maddesi "Türkiye laik, sosyal bir hukuk devletidir." diyor- buna birileri başkaldırırsa o zaman ülke başka bir noktaya gider, buna da hiç kimse izin vermez, hiç kimse izin vermez! İnsanların bir gazeteyi, bir televizyonu, bir dergiyi yayından sonra protesto hakkı vardır; biz de yaparız bunu ama orayı basmak, polise vurmak, taşlamak, tehdit etmek, laik cumhuriyete saldırmak bir suç ve bu suçun failleri maalesef ki bir dakika bile gözaltına alınmadı ama bugün, Ankara'nın göbeğinde... 22 öğretmen Emniyette şu anda, gösteri ve yürüyüş hakkını kullandığı için, anayasal hakkını kullandığı için. Bu konuyla ilgili son söyleyeceğim; sağduyulu olalım, vereceğimiz mesajlar ülkede bir kargaşaya, insanlara saldırıya yol açmasın, ayrıştırıcı bir dil kullanarak kutuplaştırmaya götürmesin çünkü yargı da orada, dergi de bir açıklama yaptı. Bu olayın üzerinden kendine vazife edinenler suçsuz günahsız insanlara saldırıyor, bu benim içimi acıtıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Başarır.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - 19 Mart darbesinin 100'üncü günü. Yüz gündür somut delil bekliyoruz, yüz günde en az 100 tane hukuki, usuli hata yapıldı. Değerli arkadaşlar, bakın, üzülerek söylüyorum ki bu soruşturmalardan dolayı Türk yargısı en güvenilmez günlerini yaşıyor. İnsanların yargıya güveni yüzde 20'nin altına düştü. Daha bugün, İzmir'de, basit bir davetiyeyle ifadesi alınacak insanlar sabah altıda alındı. Tunç Soyer İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptı. Kapısını çaldığınızda nerede buldunuz? Evinde buldunuz. Ya, kaçmaz, kaçmıyor bu insanlar işte. Niye itibar suikastı yapıyorsunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Neden itibar suikastı yapıyorsunuz?

Yüz gündür belediye başkanlarımızı aldınız, Meclis üyelerimizi aldınız, bürokratları aldınız, yaklaşık binin üzerinde, 2 bine yakın insan gözaltına alındı. "Temiz eller" operasyonu yapıyorsunuz, ya neden bir tek büyükşehir demiyorum, il demiyorum, meclis üyesi demiyorum, AK PARTİ'li belde belediye başkanı ya da meclis üyesi sabah altıda alınmadı? Neden alınmadı? Ya, bu tuhaf gelmiyor mu size? O kadar Sayıştay raporu var, mülkiye müfettişlerinin raporu var, o kadar iddia var, suç duyurusu var, gözaltına alınan bir tek kişi yok! Sabah altıda bir tek AKP'li belediye başkanının, bürokratın, siyasetçinin kapısı çalınmıyor. Ha, çalınmasın da ama benim niye çalınıyor bu kadar ya?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bitireceğim birazdan Başkanım.

BAŞKAN - Son bir dakika veriyorum.

Buyurun.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Saatleri altıya kurduk. Telefon çalsa ne olduğu belli; Adana'da, Mersin'de, İzmir'de, İstanbul'da insanlar taciz ediliyor sırf bir algıdan dolayı.

Son olarak şunu söyleyeyim: "Temiz eller" operasyonu yapıyorsunuz, kirli ellerle temiz eller operasyonu yapamazsınız. Kendinizden başlayın, partinizden başlayın, belediye başkanlarınıza lütfen bir bakın, geçmişteki belediye başkanlarınıza bakın. Ülkenin hukukunu, adaletini utanç verici bir noktaya getirdiniz.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)