| Konu: | 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 10.12.2011 |
CHP GRUBU ADINA HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli üyeler; CHP adına söz almış bulunuyorum.
Konuşmam 2012 Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın Türk İşbirliği ve Koordinasyon Başkanlığı -kesin hesap- Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı üzerinedir.
Öncelikle belirtelim ki TİKA, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı iken sonra Türk İşbirliği ve Koordinasyon Başkanlığına dönüştürülmüştür. Bütçe, TİKA'nın eski hâline göre, yani 4668 sayılı Yasa'ya göre hazırlanmıştır. TİKA'nın bu eski hâlinde 100 civarında kadro varken bu kadrolar 400 civarına çıkarılmıştır. Dolayısıyla, önümüzdeki bütçenin bugünkü kadroyu kaldırmayacağı açıktır.
Son çıkarılan kararname ile TİKA'nın faaliyet alanı genişletilmiştir. Faaliyet konuları Dış Türkler ve Akraba Toplulukları ile sınırlı iken son değişikliklerle bu sınırlama kaldırılıp kapsama alanı genişletilmiştir.
Değerli arkadaşlar, Dünyamız yeniden kaos ve değişim dönemine girmektedir. Ülkeler arası ilişkilerin yeniden düzenlenmesi ve dengelenmesini gerektirecek düzensizlik ve belirsizlik ortamı tüm ülkeleri ilgilendirmektedir. Çoğu dünya ülkesi, gelecekte nasıl ilişki ve etkileşim ortamında olabileceklerini kestirmeye çalışmakta ve bu yönde hazırlıklar yapmaktadır. Sermayenin ve ekonomik gücün bir coğrafyadan başka bir coğrafyaya hızla göç etmesi diğer coğrafyaların bu değişime göre yeniden pozisyon almalarını gerektirmektedir. Bu ülkelerin çoğunluğu söz konusu değişimi yıkıcı değil, yeni iş birlikleri ve önlemler ile olumlu bir sürece çevirmek arzusunda olacaklardır. Dünyanın gelişmiş ülkeleri ekonomik gücünü sürdürebilme sıkıntısı yaşarken diğer sınırlı bir kaç bölgenin olağanüstü ve durmayan hızda büyümesi değişim ve endişelerin ana kaynağıdır.
Bu yeni gelişmeler sonucunda dünyanın bir bölgesinden gelen olağanüstü büyümenin ve yıkıcı rekabetin dengelenebilmesi için ülkeleri yeni gelişme fırsatlarına kavuşturabilecek kalıcı çözümlere ihtiyaç vardır. Bu şartlarda ülkeler arası bölgesel ekonomik iş birliklerinin oluşturulması ve bunların güçlendirilmesini en temel çözümler arasında saymamız gerekmektedir. Ülkeler arası bölgesel entegrasyonlar bizler ve diğer ülkeler tarafından yapılmadığı takdirde Dünyamız giderek daha tehlikeli çözümsüzlüklerin içine girecektir. İşte bu noktada Türkiye, ilişki kurup geliştirebileceği, tarihsel, kültürel açıdan ortak noktalarımız bulunan ve iktisadi olarak uygun şartlarda dayanışma ve iş birliği sağlayabileceği ülkelerle ilişkilerini geliştirmelidir. Bu ülkeler tespit edilirken Balkanlar, Karadeniz ülkeleri, Kafkasya ve Orta Asya ülkeleri doğal olarak öncelikli alanları oluşturmalıdırlar ancak tabii ki bölgesel yakınlığı olan her ülke potansiyel entegrasyon özelliği taşımayacaktır.
Şimdi bir bakalım, ülkemiz için önemli olan Orta Asya ülkelerinde durum nedir? Hemen kısaca girelim: Orta Asya ülkeleri yapılmakta olan yatırım hazırlıkları ve 2015-2020'de bitirilmesi planlanan ulaşım projeleri sonucunda -bu projelerle tüm Orta Asya hem Çin'e hem de Avrupa'ya doğru bağlanıyor arkadaşlar- Orta Asya ülkeleri, bunun sonucunda Çin'in ekonomik hegemonyasına girme ve Çin'in arka bahçesi olma durumuyla karşı karşıyadır, bu önemli bir meseledir.
Çin'in Orta Asya politikasının özeti şöyledir: Çin, Orta Asya ülkeleri ile sıkı ilişkiler kurmak, bölgeye yatırım yapmak ve bölgeyi enerji kaynakları konusunda tedarik alanı olarak değerlendirmek istemektedir. Daha önemlisi, Çin, Orta Asya ülkeleri ile serbest ticaret alanı oluşturmak hedefindedir. Çin'in yumuşak karnı olarak kabul edilen Uygur meselesinin Çin açısından çözümlenmesi Çin'in Orta Asya ülkeleriyle entegrasyonundan ve bölgede hâkim devlet olmasından geçmektedir.
Sonuç olarak Türkiye için çok az zaman kalmıştır, bu projelerin bitmesi çok yaklaşmıştır. Bu projeler bitene kadar bizim bölge ile ekonomik entegrasyon şartlarını Rusya'yı da dahil ederek görüşmemiz ve sonuçlandırmamız gerekmektedir.
Oysa ki durum nedir? Hükûmet, Orta Doğu ülkelerinde laiklik çağrıları yaparken Orta Asya ülkelerinde faaliyetlerini yoğunlaştıranlar Türkiye çıkışlı dinî cemaatler olmuştur.
Sonuçta, Orta Asya ülkelerinde ve hatta Rusya'da, Türkiye kaynaklı sosyal ve kültürel organizasyonlara tepki duyulan bir ortam oluşmuştur. İşte, Türkiye Büyük Millet Meclisi-Özbekistan ile parlamentolar arası dostluk grupları artık yoktur. Sorunlar diğer Orta Asya ülkelerinde hızla ilerlemektedir. Bazı yerlerde çok önemli yanlışlıklar yapıldığı anlaşılmaktadır. Türk cumhuriyetleri ile yakınlaşacağımıza aramızdaki mesafeler açılmıştır.
Dost ve akraba topluluklar ile ilişkilerimiz, karşılıklı güven ortamını artırıcı şekilde geliştirilmeliydi. Muhataplarımızın hassasiyetlerine önem verilmeliydi, hassasiyetlere önem verilmedi, çeşitli işler yapıldı orada. Hükûmet bu konularda önemli özensizlik ve yanlış politikalar izlemiştir. Tabii ki dost ve akraba topluluklar derken milletimizi oluşturan tüm unsur ve topluluklar bu kavramın içerisine girmelidir, bunun böyle anlaşılmasında yarar vardır.
Yine de burada altını çizmemiz gerekiyor ki, Balkanlar, Karadeniz ve Kafkasya ülkelerinin siyasal ve ekonomik özellikleri, güneyimizdeki ülkelere göre bize daha dengeli ve hızlı entegrasyon potansiyelleri vaat etmektedir. Türkiye'nin kaynaklarının kullanılarak Orta Afrika ülkelerinde yapılan çalışmaların, gelişmiş ülkelerin global hesaplarına paralellik gösterdiğini bizler çok iyi bilmekteyiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gümüş.
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Devamla) - Buradan Hükûmeti uyarmak isteriz ki, Doğu Akdeniz'de güçlenmek hevesiyle?
BAŞKAN - Sayın Gümüş, lütfen?
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Devamla) - ?müdahaleci anlayışla yapılan davranışlar, sonunda sıkıntılı sonuçlar doğurmaya mahkûmdur.
Ayrıca, şu noktaya dikkat ediniz: Siyah Afrika, farklı ve öfkesi nüfusuyla giderek büyüyecek bir coğrafyadır.
BAŞKAN - Sayın Gümüş?
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Devamla) - Yanlışlıkların izleri Güney Afrika'da uzun zaman kalabilecektir.
Teşekkür ederim Başkan. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.