GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İklim Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:104
Tarih:02.07.2025

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; meslek odalarının, sivil toplum örgütlerinin görüşlerini almadan, görüşlerini aldıklarınızı da dikkate almadan hazırladığınız bu kanun teklifi bilimsel gerçeklerden uzaktır; toplum ve kamu yararına değildir, uluslararası ve yerli sermaye gruplarının çıkarlarına hizmet etmektedir. Bu tercihiniz asla tesadüf değildir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak 2021 yılında İklim Araştırma Komisyonunun çalışmalarına destek vermiştik. Kurulan bu Komisyon, 860 sayfalık bir rapor hazırlamış ve 76 sayfalık bir öneri listesi sunmuştu. Cumhuriyet Halk Partisi 28 somut öneriyle iklim değişikliğinin etkilerini ve yapılması gerekenleri listelemiştir ancak bugün önümüze getirdiğiniz kanun teklifine baktığımızda, bu önerilerin hiçbirinin dikkate alınmadığını, aradan geçen dört yılda bir arpa boyu yol bile alınmadığını görmekteyiz. Teklif gerekçesinde kuraklık, afet, gıda güvenliği, olağanüstü hava olayları gibi tehditlerle mücadele edilmesinin gerekliliğinden ve doğal kaynakların korunmasından bahsedilmektedir ancak teklif metninde bunlarla mücadeleye ve doğal alanların korunmasına ilişkin tek bir hüküm bulunmamaktadır. Su kanununu ve toprak kanununu gündemine almayan, bu konudaki Meclis araştırması komisyonu raporunun önerilerini yok sayan bu kanun teklifi büyük ölçüde ticari kaygılarla, özellikle de Emisyon Ticaret Sistemi'ne odaklanarak hazırlanmıştır. Adını "İklim Kanunu" koymak bir yasanın iklim değişikliğiyle mücadele kanunu olduğunu göstermez. Bu teklifle bir ticaret modeli ortaya konulmaktadır. Keşke bunu, Ticaret Kanunu'ndaki bir düzenlemeyle yapsaydınız daha gerçekçi olurdu. Bu teklifinizdeki atmosferi ticari bir yapı olarak ele alan yaklaşımla karbon piyasaları üzerinden yeni finansal mekanizmalar yaratılmaktadır. "Net sıfır emisyon" kavramı çıkarıldığında teklifte iklime yönelik hiçbir düzenleme kalmamaktadır. Bu teklif, Avrupa Birliğine ticaret kısıtlamaları devreye girmeden önce "Biz de buradayız." demeye çalışan "Dostlar alışverişte görsün." mantığınızın yansımasıdır. İklim Araştırma Komisyonunun raporunun önerileri yapılmadığı gibi, geçtiğimiz hafta Komisyonda kabul edilen torba teklifle iklim değişikliğiyle mücadele edecek değil tam tersi, küresel ısınmayı daha fazla körükleyecek yeni düzenlemeleri getirdiniz. Bu açık çelişki karşısında sorum şudur: Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! Bugün önümüze getirilen Kanun Teklifi, iklim krizine yönelik kapsamlı, uzun vadeli ve yapısal bir kamu politikası vizyonundan uzaktır. Kömürden kademeli çıkıştan söz etmeyen, sanayide yapısal dönüşümü hedeflemeyen bir iklim değişikliği yasası olmaz, olamaz; olsa olsa ekokırım yasası olur. Gerçekten kapsamlı ve işlevsel bir iklim kanunu Anayasa'mızın 56'ncı maddesinde yer alan sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının somut güvencelerini yansıtmalıdır. Toplumsal ihtiyaçlara gerçekçi çözümler üreten yatırımlar ve teşvikler dengesini doğru kuran katılımcı ve şeffaf bir yasal zemin ortaya konulmalıdır. Emisyon azaltımı için katı standartlar, denetim mekanizmaları ve yaptırımlar öngörmeli, sera gazı emisyonlarını azaltım hedeflerini net bir şekilde belirlemelidir. Küçük üreticiyi karbon piyasasında destekleyecek küresel ve kırsal kalkınma stratejileri oluşturmalıdır.

Uluslararası ve ulusal sermayenin amaçlarına hizmet edecek bu kanun teklifi doğal alanların korunmasını engelleyeceği gibi ülkemizi ekonomik alanda daha da güçsüzleştirecektir. Sosyal bir devlette iklim değişikliği sorunları yerel ve merkezin ortak akıl politikasıyla ancak çözülebilir. Gelin, bu teklifi geri çekin. Meslek örgütlerinin içinde olduğu, muhalefetin önerilerinin dikkate alınmasıyla hazırlanacak bir kanun teklifi Türkiye'nin yeşil dönüşümünü gerçekçi, katılımcı ve adil bir zemine oturtacak; iklimle mücadelede sadece karbonu değil toplumsal eşitsizlikleri de azaltacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SİBEL SUİÇMEZ (Devamla) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

SİBEL SUİÇMEZ (Devamla) - Merkezî yönetim ile yerel yönetimleri birlikte, bilimsel çalıştırarak iklim değişikliğinden en fazla etkilenen kadınlar, çocuklar, dezavantajlı ve dar gelirli grupların kaderini değiştirecek gelir, eğitim ve istihdam politikalarını hazırlayalım ve adil bir geçişi sağlayan gerçek bir iklim kanununu hazırlayalım. Yıllar sonra "Allah bizi affetsin." demeyeceğiniz şekilde bir oy vermenizi talep ediyor, herkesten bu kanun teklifine "ret" oyu vermesini talep ediyoruz.

Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)