GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:105
Tarih:03.07.2025

DEM PARTİ GRUBU ADINA PERİHAN KOCA (Mersin) - Teşekkür ediyorum.

Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri izleyen değerli halkımızı, bir kez daha, Türkiye Büyük Millet Meclisinden saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, AKP iktidarının faşizm yürüyüşünde kadın düşmanı Aile Yılı planlaması ne yazık ki tam gaz ilerliyor. Kadınların tüm kazanılmış haklarına göz dikilerek, haklarımız ve özgürlüklerimiz gasbedilerek adım adım bu Aile Yılı kapsamında AKP iktidarı bir erkeklik yılı inşa etmeye çalışıyor. Şimdi de, kasım ayında yine sessiz sedasız yayımlanan bir genelgenin sonuçlarının yıkıcı bir şekilde ortaya çıktığına tanıklık etmeye başladık. Bu genelgeyle Anayasa'ya aykırı bir şekilde "yaptım oldu" hukukuyla, bir genelgeyle miras paylaşımında eşitlik ilkesi ne yazık ki kaldırılıyor. Bu yeni düzenlemeye göre artık mirasçılar taşınmaz malların devrini karşılıklı uzlaşma yoluyla -sözüm ona- kendi aralarında gerçekleştirebilecekler ve işlemler için noter onayı alınması bile gerekmeyecek, herhangi bir durumda ise aile ara buluculuğu devreye girecek.

Bakın, değerli arkadaşlar, kadınların miras hakkı, kadınların uzun yıllar vermiş olduğu mücadeleler sonucunda kazanmış olduğu bir eşitlik ilkesidir. 1926 gibi çok erken bir tarihin içerisinde Medeni Kanun'la yürürlüğe giren kadınların kazanılmış hakkıdır mevzubahis olan ama bu hak, AKP iktidarı döneminde her defasında göz dikilen, tırpanlanmaya çalışılan, aileyi korumak gerekçesiyle gasbedilen bir hakkımız oldu. Öyle ki AKP iktidara gelir gelmez tarım arazilerinin parçalanmaması için, aile bütünlüğünün korunması için mirasın en büyük erkek çocuğu verilmesi, onun tarafından yönetilmesi yönünde bir karar çıkarmıştı ve mal varlığını erkek aile reisine uygun görmüştü.

Öte yandan, değerli arkadaşlar, zaten birçok düzenlemeyle beraber kazanılmış olan bu hakkımız fiilen zaten gasbediliyordu ve kullanılmıyordu. AKP iktidarı, kendi ajandası kapsamında bu hakların tasfiye edilmesini bugün geldiğimiz aşamada adım adım pratikleştirir vaziyette. Bunun son adımı olarak miras hakkının gasbına yönelinmiş oldu ve bu garabet düzenlemede sözüm ona aile içindeki gerilimleri azaltmanın hedeflendiğini söylüyorlar ya da miras paylaşım sürecini hızlandırmak istediklerini ifade ediyorlar ama aslında "aileyi koruma çerçevesi" adı altında kadınlar için çok daha derin bir güvencesizliğe ve daha büyük bir şiddete davetiye çıkarıyorlar. Bu anlamıyla türlü risklerin önünün açıldığı ve bir kez daha AKP iktidarı tarafından erkekliğin sırtının sıvazlandığı bir düzlemle karşı karşıyayız. Kadınları "kutsal aile" parantezine alarak "makbul anne" "makbul eş" "makbul kardeş" ya da "abla" olarak rejimin ihtiyaç duymuş olduğu aile rollerini baskıyla, zorla, şiddetle pekiştirmeye çalıştıklarını görüyoruz.

Değerli arkadaşlar, bakın, ülkeden çeşitli haberler geliyor miras hakkının paylaşımına yönelik. Birçok gerilim yaşanıyor, birçok husumet yaşanıyor, ölümler oluyor miras hakkının paylaşımıyla ilgili; şiddet olayları artıyor, aileler birbirine giriyor. Böylesi bir şiddet döngüsü içerisinde bu ülkede her gün kadınların aile kurumu içerisindeki erkekler tarafından katledildiği bir düzlemde bu düzenleme kadına yönelik şiddeti teşvik etmekten başka bir mana taşımıyor ne yazık ki. Bu anlamıyla bu düzenleme kadınlara yönelik ekonomik şiddetin devlet eliyle kurumsallaştırılmasından başka bir şey değildir, kadınların devlet eliyle haklarından mahrum edilerek dımdızlak ortada bırakılmalarından başka bir şey değildir. Zaten hâlihazırda kadın mirasçılar çoğu zaman sürecin uygulanmasından bihaber olabiliyorlar, yeterli bilgiye sahip olamayabiliyorlar, hukuki temsil imkânlarına erişemeyebiliyorlar yani hak arama yollarından fiilî olarak uzaklaştırılıyorlar. Bu durum yaşlı bir kadın mevzubahis olduğunda, okuma yazma bilmeyen bir kadın mevzubahis olduğunda ya da kırsaldaki bir kadın mevzubahis olduğunda çok daha ciddi mağduriyet kayıplarına neden oluyor. Türkiye gerçekliğinde düşünürsek değerli arkadaşlar, ataerkil aile yapıları, kadınların görünmeyen emeği yüzünden, sürdürülen ekonomik bağımlılık düşünüldüğünde gerçekten kadınlar açısından birçok hak kaybını beraberinde getiriyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

PERİHAN KOCA (Devamla) - Şimdi, bu düzenlemeyle bir kadın hakkını istediğinde, hakkını aradığında aile içi baskı mekanizmalarının hukuk yoluyla devreye gireceğini göreceğiz. Patriarkal aile kodlarının yine devreye gireceğini, fiziksel şiddetle, psikolojik şiddetle, türlü şiddet biçimleriyle devreye gireceğini görüyoruz. Dolayısıyla toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, kadın yoksulluğunun, şiddet biçimlerinin derinleşeceği bir düzlemle karşı karşıyayız. Bu düzenlemeyle siz, miras hakkının patriarkal hiyerarşiye uygun bir şekilde kadının elinden alınmasını yasal kılıfa almak istiyorsunuz, bunu yaparken de kadınlar bu rejime itaat etsin istiyorsunuz. Biz de size bir kez daha "Hadi oradan!" diyoruz. Hadi oradan! Kadınların ekonomik bağımsızlığı ve yaşam güvenliği için miras yoluyla mülkiyet hakkı vazgeçilmezdir, pazarlığı dahi yapılamaz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

PERİHAN KOCA (Devamla) - Tüm kadın arkadaşlarımı, tüm Türkiye Büyük Millet Meclisini bu önergeye "evet" oyu vermeye, sorumluluk almaya davet ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)