GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 215 Sıra Sayılı Kanun Teklifi'nin Anayasa'nın 63,169,170'inci maddelerine aykırı olduğu ve Komisyonda İç Tüzük'in 38'inci maddesine göre değerlendirilmediği hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:105
Tarih:03.07.2025

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; o kadar çok maddesine aykırı ki Anayasa'nın, bunları saymaya başlasak 2, 7, 12, 13, 35, 46, 56, 125, 127, 169 diye gidiyor. Biraz daha zorlasanız Anayasa’nın neredeyse bütün maddelerine karşı bir teklif getirmiş olacaksınız. Savunulacak bir tarafı olmadığı için benden önceki hatip zaten bir tarih gezintisi yaptı, mesele bu.

Bir de "Burada Anayasa'ya aykırılığı tartışılamaz." ne demek? Burası Genel Kurul, yasayı yapacak yer. "Komisyonda biz geçirdik sayı çoğunluğuyla, burada bunu yapamazsınız." demek gerçekten bir akıl tutulması. Anayasa'ya aykırılığı her yerde yapılır. Gerçi, bu gidince Anayasa Mahkemesinden dönecek, bunu siz de biliyorsunuz. "O arada ne yaparsak kârdır." hesabı bu. Bu yanlış bir şey. Bakın, bu ülkede doğa felaketi, ekolojik felaket, ekolojik kriz çok ciddi boyutlarda. Bütün dünyada iklim krizini konuşuyoruz. İklim krizi öyle, Mehmet Şimşek'in çıkardığı ekonomik krize benzemez, onu eninde sonunda telafi ederiz, biz geliriz iktidara, ekonomiyi düzeltiriz ama iklim krizini düzeltemezsiniz. Bir kere çıkardınız mı dönüşü yok. Dolayısıyla dünya büyük bir felakete doğru sürüklenirken bütün canlıların o sorumlulukla hareket etmesi gerekiyor.

Bakın, bir tane maddeden bile hareket etsek, diyor ki: "Maden alanlarına denk gelen ormanlar Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne..." Kuzuyu kurda teslim et. Yani Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, o ormanın altında maden var "Ağacı sev, doğayı koru." mu diyecek? O orman gitti.

Bir de şöyle bir akıl tutulması yaşıyorsunuz, diyorsunuz ki: "Herhangi bir yerde eğer biz maden çıkaracaksak ağacı taşıyacağız, başka bir yere götüreceğiz." Bu mümkün değil, taşıdığınız yer orman vasfına kavuşamaz ya da o ekolojik niteliği orada yeniden yaratmanız mümkün değil. Bunlar bilimsel veriler.

Bir başka mesele, enerjiye ihtiyacımız var. Biraz önce bir hatibiniz çıktı, dedi ki: "Biz geldiğimizde bu kadardı enerji üretimi, şimdi bunu 6 katına çıkardık." Gerçekten 6 katına çıktı. Yeter artık! "..."(*) Daha ne kadar çıkaracaksınız? Ne yapacaksınız? Elektrik mi yiyeceksiniz? Elektrikle beslenilmiyor, zeytinle besleneceksiniz.

Elektrikle büyüme, bak, elektrikle büyüme. Şimdi o konuda da şunu söyleyeyim size: O endüstri 2.0'dı, o endüstri 3.0'dı, şimdi endüstri 4.0. Dünya endüstri 5.0'ı konuşuyor, siz hâlâ "Maden çıkaralım, termik santralle elektrik üretelim, onunla ekonomiyi canlandıralım." diyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın

SEZAİ TEMELLİ (Devamla) - Dünya değişiyor, bütün dünya iklim krizine karşı artık yepyeni bir yerde ama biz hâlâ doğaya savaş açmış durumdayız. Bakın, sadece Muğla değil, Diyadin'de altın çıkarmak için Murat Suyu'nu kirletiyorsunuz, Murat Suyu Fırat'ı kirletiyor; Fırat kirlenirse bu ülkenin vay hâline!

Dolayısıyla, gelin, hep beraber doğaya sahip çıkalım. Böyle, 3 müteahhit zengin olacak diye, onlar varlıklarına varlık katacak diye ülkenin geleceği bu tür risklere atılmaz.

Ben sizi bir kez daha, vicdanınıza, ülkenize sahip çıkmaya davet ediyorum.

Teşekkür ederim. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)