GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:107
Tarih:09.07.2025

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan torba kanun teklifinin 4, 6, 10, 11 ve 13'üncü maddeleri Anayasa'mıza açıkça aykırıdır. Üzerine konuşacağım teklifin 10'uncu maddesiyle Kültür ve Turizm Bakanlığından turizm işletme belgeli konaklama tesislerinde çalışan personelin haftalık izinlerinin yazılı talep ve onay alınmak kaydıyla on günlük bir süre içinde kullanabilmesini sağlayacak bir düzenleme getirilmektedir. İlk bakışta işçiye tatil esnekliği tanındığı izlenimi yaratan bu hüküm, gerçekte işçinin anayasal düzeyde güvence altına alınmış dinlenme hakkını esnetmekte, çalışma süresi tanımını belirsizleştirmekte ve zayıf taraf olan işçinin aleyhine sonuçlar doğuracak bir düzenlemeye kapı aralamaktadır. Bu düzenleme açıkça iktidarınızın tercih ettiği neoliberal politikalar nedeniyle işçiyi köle olarak gördüğünüzü, emeğe değer vermediğinizi ve sermayeyi işçiye tercih ettiğinizi göstermektedir.

Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 50'nci maddesi açık ve kesindir: "Dinlenmek, çalışanların hakkıdır." 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi iş yerlerinde kanunun 46'ncı maddesine göre hafta tatili düzenlenmektedir. Haftalık çalışma süresi kırk beş saati tamamlayan işçinin takip eden 7'nci günde kesintisiz en az yirmi dört saat dinlenmesi emredilmektedir. Bu hüküm, çalışanların beden ve ruh sağlıklarının korunmasını, iş gücünü, aile bütünlüğünü ve sosyal devletin temel değerlerini koruma amacı taşımaktadır. Oysa, teklif maddesiyle haftalık kırk beş saatlik çalışma süresini tamamlayan işçiye tanınan haftalık kesintisiz yirmi dört saatlik tatil hakkı, on günlük çalışma periyotları içerisinde ertelenebilir bir hâle getirilmektedir. Bir başka ifadeyle, altı gün çalışan 7'nci gün dinlenmesi gereken işçi, bu düzenlemeyle on gün üst üste çalıştırılabilecek 11'inci gün dinlenmesine izin verilebilecektir. Bu durum yalnızca fiziki yorgunluğa değil, psikolojik tükenmişliğe, aile yaşamının ihlaline, sendikasızlaştırmaya, yoksulluğa, emeğin değersizleştirilmesine ve iş kazalarının artmasına da zemin hazırlayacaktır. Hem bir yandan "Aile Yılı" ilan edeceksiniz hem de ailelerin bir araya geleceği bir pazar gününü de ortadan kaldırmaya çalışacaksınız. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Teklifteki kölelik düzenini gizlemek için teklif metninde geçen "yazılı talep" ve "onay" ibaresiyle işverenin talepleri doğrultusunda bir onay mekanizması kurulmakta, işçinin bu haktan fiilen vazgeçmesi mümkün hâle getirilmektedir. Ancak çok iyi bilmekteyiz ki işçi ile işveren arasında gerçek bir eşitlikten bahsetmek olanaklı değildir. Bu onay, özgür iradeyle değil, işini kaybetme korkusuyla dolaylı baskı altında verilen bir muvafakat hâline dönüşecektir. Siz "onay" adı altında işverenin teklifini işçiye dikte ettireceği ve iş hayatını bozacak bir sistemi meşrulaştırmak istemektesiniz. Bu yönüyle teklif maddesi ILO'nun 14 No.lu Haftalık Dinlenme Sözleşmesi'ne, Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmelerine ve Avrupa Sosyal Şartı'nın 2'nci maddesinde yer alan adil çalışma koşulları hakkına aykırıdır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 24'üncü maddesi de herkesin dinlenme, boş zaman ve makul süreli, ücretli tatil hakkı olduğunu açıkça ifade etmektedir. Değerli milletvekilleri, bu teklif açıkça Anayasa'ya ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır.

Değerli milletvekilleri, teklifteki iş gücü maliyetlerini düşürmek, personel yetersizliğini telafi etmek gibi gerekçelerin hukuk sisteminde ve anayasal düzende bir karşılığı yoktur. Bu gerekçeler işçinin temel haklarını askıya almanın bahanesi yapılamaz. "Esneklik" adı altında yapılan bu düzenleme emek sömürüsüne, kuralsız çalışmaya ve kayıt dışılığa davetiye çıkarmaktır. İşçinin alın terini yok sayan, insanlık onurunu çiğneyen bu düzenleme, toplumsal adaletsizliğe de yol açacaktır. İnsan onuruna yakışır bir çalışma hayatı yalnızca istihdam yaratmakla değil, bu istihdamın güvenceli, sağlıklı ve adil koşullarda sürdürülmesiyle mümkündür.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Suiçmez, lütfen tamamlayın.

SİBEL SUİÇMEZ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, turizm sektöründe bu işin önünü açarsak başka sektörler de bu taleplerle gelecektir ki Komisyonda inşaat sektörü bu talebini orada belirtmiştir.

Bu teklif maddesi iş hukukunun altını oyan bir düzenleme olup hafta tatili ücretini de ortadan kaldıracak ve sermayeye çıkar sağlayacaktır. Çağrımız nettir; Anayasa'ya ve uluslararası sözleşmelere aykırı olan teklifin 10'uncu maddesi teklif metninden çıkarılmalı ve işveren baskısı ve emek sömürüsü önlenmelidir. Bu, hem işçilerin insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürebilmesi hem de anayasal yükümlülüklerimizin yerine getirilmesi açısından bir zorunluluktur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SİBEL SUİÇMEZ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, buradan bir kez daha tekrar ediyorum: Mehmet Murat Çalık Belediye Başkanımız tamamen insani, vicdani ve hukuki gerekçelerle derhâl tahliye edilmelidir. Bu Meclis elini kana bulamamalıdır. (CHP, İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)