GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:109
Tarih:16.07.2025

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ ve TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA VARANK (Bursa) - Başkanım, çok teşekkür ediyoruz.

Tabii, kanun teklifimizle ilgili sorular var, farklı sorular var. 2 arkadaşımız Komisyonla ilgili değerlendirmelerde bulundu, ben onunla ilgili konuşarak başlamak istiyorum.

Şimdi, Komisyonun başlangıcında -arkadaşlarımız görmemiş olabilir ama- Komisyon salonunun kapısında fiziki olarak durdurulmaya kalkışıldım ve maalesef, arkadaşımızı zorla kapının önünden çekmek mecburiyetinde kaldık. Şimdi "Böyle bir ortamda çalışma imkânı yoktu." diye söylüyorsanız aslında fiziki olarak bizim önümüzü kesen o arkadaşlara öncelikle bir söz söylemeniz gerekir.

İkinci husus: Komisyon salonunda milletvekili arkadaşlarımız, Komisyon üyesi arkadaşlarımızın yerlerine Komisyon üyesi olmayan arkadaşlar oturdular ve ısrarla kalkmadılar. Her bir milletvekili arkadaşımız kayıt yaptırmak, telefonla video çektirmek için 3-4 danışmanını içeri sokarak Komisyon salonunu doldurdular; ondan sonra da "Burada çalışma imkânı yok." dediler.

UMUT AKDOĞAN (Ankara) - 3 değil 5!

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA VARANK (Bursa) - Arkadaşlar, biz o salonda da o çalışmayı yapabilirdik ama niyet başkaydı; siz de fiziki olarak ortamı bozabilmek için elinizden geleni yaptınız.

SERKAN SARI (Balıkesir) - Sizin niyetiniz ne, siz onu söyleyin!

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA VARANK (Bursa) - Onun için burada Komisyon Başkanının bir suçu yok. Eğer konuşacaksak bir Komisyon Başkanının, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi bir arkadaşınızın önünün fiziki olarak kesilmesinin ne kadar yanlış olduğunu konuşmalısınız diye düşünüyorum.

UMUT AKDOĞAN (Ankara) - Biz önünüzü kesmedik!

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA VARANK (Bursa) - Şimdi, bir konuşmacımız bölgeden gelen muhtarlar için "satılmış muhtarlar" dedi. Bu ifadeyi çok yakışıksız bulduğumu ifade etmek istiyorum.

SERKAN SARI (Balıkesir) - Hangi soruya cevap bu, hangi sorunun cevabı bu?

ÖMER KARAKAŞ (Aydın) - Burada öyle bir şey diyen oldu mu ya!?

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA VARANK (Bursa) - Yani sizin istediğiniz gibi konuşmayan muhtarlar satılmış, sizin istediğiniz gibi konuşan muhtarlar satılmamış! "Onları da siz mi satın aldınız?" diye sorarlar. Bu çok yanlış bir ifade, bunu söylemek istiyorum.

SERKAN SARI (Balıkesir) - Kanunla ilgili söyleyecek sözünüz var mı? Kanunla ilgili ne söyleyeceksiniz?

ÖMER KARAKAŞ (Aydın) - Burada öyle bir şey denilmedi ki.

UMUT AKDOĞAN (Ankara) - Ha gayret doluyor, son dört dakika!

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA VARANK (Bursa) - Şimdi soru-cevapla ilgili konuşuyorum, bütün sorulara cevap veriyorum.

Şimdi, bir arkadaşımız "Gecenin bu yarısında neden çalışıyoruz?" diye sordu. Şunun için çalışıyoruz değerli arkadaşlar: Saat 14.00'te Genel Kurul açılıyor, sizler soru önergeleri vererek...

ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) - Soru önergesi değil o, araştırma önergesi!

SERKAN SARI (Balıkesir) - Biz de onu soruyoruz, hangi şirketler için çalışıyoruz?

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA VARANK (Bursa) - ...akşamın bu saatine kadar konuları getiriyorsunuz, kanunla ilgili konuşmalar ancak geç saatlere kalıyor. Keşke o önergeleri vermeseniz de biz daha erken başlasak, bu tartışmaları daha erken yapabilsek.

SERKAN SARI (Balıkesir) - Şu şirketlerin listesini bir açıklasanıza, mahvettiğiniz...

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA VARANK (Bursa) - Tabii, bir arkadaşımız...

SERKAN SARI (Balıkesir) - Hangi şirketlere peşkeş çekiliyor!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA VARANK (Bursa) - Sayın Başkanım, ben cevap veriyorum.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA VARANK (Bursa) - Bir arkadaşımız "Harold Hamm'le ne anlaşma yaptınız?" dedi. Ben kendisini tanımıyorum, hiçbir anlaşma yapmadık. Harold Hamm değil ağababası gelse bize kanun dayatamaz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Biz, burada, kanunlarımızda milletvekili arkadaşlarımızla birlikte, ilgili kurumlarla, kuruluşlarla değerlendirmeler yaparak en güzel sonuca ulaşmaya çalışıyoruz. (CHP sıralarından gürültüler)

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Cargill'i kim dayattı?

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA VARANK (Bursa) - Değerli arkadaşlar, şimdi, bir arkadaşımız dedi ki: "Orman vasfını yitirmiş yerlerdeki vatandaşlarımızın evleri ne olacak?" Demek ki orman vasfını yitirmiş yerlerle ilgili aksiyon alınmasını talep ediyor. Peki, ben soruyorum: Mera vasfını yitirmiş yerlerle ilgili biz aksiyon aldığımızda neden itiraz ediyorsunuz? Demek ki orman vasfını, mera vasfını yitirmiş araziler olabilir, buralarda kamu yararına uygun bir şekilde çalışmalar yapılabilir; bunu kendi ağzınızla ifade ediyorsunuz.

Yine bir arkadaşımız dedi ki: "Burada belediyeler kamu yararı görmediği yerlerde ruhsat vermeyebilir." Bu ne demek? Bir kamu idaresi olan, yürütmenin bir parçası olan belediyeler kamu yararını verebiliyor, değerlendirebiliyor da koskoca bakanlıklar mı kamu yararını değerlendiremiyor; kamu yararı var mı yok mu, bu konuyla ilgili değerlendirme yapamıyor?

Değerli arkadaşlar, bir husus da kamu yararının olup olmadığı idari bir karardır, kamu yararı kararları idare mahkemesinde değerlendirilir. Dolayısıyla, kamu yararının olup olmadığına elbette bakanlıklar karar verecektir, şu anda da zaten bakanlıklar veriyor.

Birçok milletvekili arkadaşımız gelip ne diyor? "Şuradaki organize sanayi bölgesiyle ilgili Bakanlığımız neden çalışmayı geciktirdi, bitiremedi?" diyorlar. Bu ne demek? Organize sanayi bölgesini kurabilmeniz için önce o araziyle ilgili kamu yararı kararı almanız lazım. Bunu kim veriyor? Bakanlıklar veriyor. O organize sanayi bölgelerine ne kuruluyor? Şirketler gelip fabrikalar kuruyor. Hani özel sektörün yaptığı işlerde kamu yararı olmazdı? Değerli arkadaşlar, lütfen, eleştirilerimizi yaparken de değerlendirmelerimizi yaparken de tutarlı olalım.

Tekrar bir hususun altını çizmek istiyorum. Değerli arkadaşlar, ÇED'le ilgili hususta, ÇED almadan hiçbir maden yatırımının, hiçbir yenilenebilir enerji yatırımının başlama şansı yoktur. Bir yerde izne başvurmak, bu izinlerin ÇED kararı çıkmadan tamamlanmaması aslında ÇED'in gerekli olduğunun göstergesi. Bu kanun asla ve kata ÇED'i ortadan kaldırmıyor. Bunu defalardır söylüyoruz ama arkadaşlarımız yine kürsüye çıktığında "ÇED'i baypas edeceksiniz." diyor. Asla ve kata böyle bir husus yoktur.

Değerli arkadaşlar, zeytinlerle ilgili hususta da arkadaşlarımız yine "Siz zeytinden ne anlıyorsunuz?" dediler. Ben gerek sektörle gerek zeytin üreticileriyle gerek profesörlerle bu konuyu konuştum. Değerli arkadaşlar, Allah aşkına, eğer fidan dikerek zeytincilik olmuyorsa bu zeytincilik nasıl olacak? (CHP sıralarından gürültüler)

ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) - On sene sonra.

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA VARANK (Bursa) - "Fidan dikerek zeytincilik olmaz." diyen arkadaşımıza söylüyorum: O zaman 100 milyonluk zeytin ağacı 200 milyona nasıl çıktı? Zeytinyağı üretimimiz nasıl arttı? Zeytin üretimimiz nasıl arttı?

Değerli arkadaşlar, kendi taraftarlarınıza mesaj vermek için bu kürsüleri kullanıyor olabilirsiniz ama yaptığımız iş teknik bir iş. Lütfen değerlendirmelerinizi teknik yapın diyorum, sizlere teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)