GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:110
Tarih:17.07.2025

SELMA ALİYE KAVAF (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu teklifin 10'uncu maddesi maden ruhsatlarını ihaleye bağlayarak şeffaflık getirdiğini iddia ediyor ama en değerli madenler olan altın, bakır, mermer gibi sahalarda ihalenin zorunlu olup olmayacağı tamamen MAPEG'in keyfine bırakılıyor. Terk edilmiş sahaların bile ihalesiz verilebilmesi kamu zararı, kayırmacılık ve sektörde tekel oluşumu anlamına gelirken kamuya ait en değerli kaynakların kapalı kapılar ardında belli şirketlere doğrudan verilebilmesinin önü açılıyor; düzenleme bu açıdan Anayasa'ya aykırıdır. Bu düzenleme idareye sınırsız takdir yetkisi verirken hangi ölçütlerle karar verileceği konusunda bir düzenleme getirmemektedir. Bu madde ya geri çekilmeli ya da ihaleyi tüm gruplar için zorunlu kılacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.

Ayrıca teklifin en tartışmalı ve en kaygı verici yanı, zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetine izin veren, geçmişte defalarca halkın iradesine çarpıp geri dönen bu düzenleme şimdi koordinatlarla sınırlı bir uygulama bahanesiyle yeniden Meclis gündemine getirilmiştir. Zeytin ağacına dokunmak sadece bir ağaca değil bir medeniyete, bir yaşam biçimine, bir kültüre, bir geleneğe ve en önemlisi geçim kaynağı zeytincilik olan halkın ekmeğine dokunmaktır. Özel şirketlerin kâr iştahını tatmin etmek için insanların geçim kaynağını yok edecek, doğal zenginliği yok edecek bir düzenlemeye sessiz kalınamaz.

Değerli milletvekilleri, zeytin ağacı bu toprakların en kadim tanığıdır; iki bin yılı aşkındır savaş görmüş, barış görmüş, yıkım görmüş bir bereket timsalidir; Ege'nin, Akdeniz'in, Marmara'nın ve milletimizin ortak belleğidir. Şimdi, biz bu hafızayı, bereketi, zenginliği birkaç şirketin madencilik faaliyetlerine feda mı ediyoruz? Şu anda görüşülen düzenlemenin metnine baktığımızda, karşımıza "sadece belirli koordinatlar dâhilinde uygulanacağı" gibi masum gösterilmeye çalışılan bir ifade çıkıyor ama hepimiz çok iyi biliyoruz ki bu işin adı yol açmaktır. Bu teklif geçerse yarın başka koordinatlar, öbür gün başka sahalar sıraya girecek; bu bir istisna değil emsal oluşturacaktır. Anayasa’nın 56'ncı maddesi devlete çevreyi koruma yükümlülüğünü verir, 170'inci madde orman köylüsünü ve kırsal üreticiyi korur. Teklif bu hâliyle Anayasa'ya da aykırıdır; üstelik 1939 tarihli Zeytincilik Kanunu'nun 20'nci maddesini de açıkça ihlal etmektedir çünkü belli şirketlerin faaliyetini mümkün kılmak için ülke çapında geçerli koruma normlarını istisna hâline getirmektedir. Bu kanun, halka ait olanı halka rağmen alıp özel çıkar gruplarının emrine vermektedir. Kimi ya da kimleri koruyorsunuz, neyi feda ediyoruz; zeytin üreticisini mi yoksa ithal kömürü azaltma bahanesiyle maden çıkaran şirketleri mi, halkın sağlığını mı, şirketlerin bilançosunu mu? Bu teklif kimin lehine, kimlerin aleyhine hazırlanmıştır? Bir de bunun sosyal boyutu var; zeytincilik bir yaşam biçimidir, binlerce küçük üretici geçimini bu alandan sağlar. Tarım dışına itilen, köyden kente göç etmek zorunda kalan her bir üretici kentlerdeki işsizliği, konut krizini ve sosyal adaletsizliği derinleştirir. Bu mesele sadece zeytin ağacıyla sınırlı değildir, aynı zamanda bir sosyal politika meselesidir.

Değerli milletvekilleri, bugün bir yol ayrımındayız; ya kamu yararını, çevreyi, üretimi, kırsalı ve emeği esas alacağız ya da günü kurtaran, hukukla bağdaşmayan, gelecek nesillerin hakkını gasbeden kısa vadeli şirket planlarına teslim olacağız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

SELMA ALİYE KAVAF (Devamla) - Zeytin yalnızca bir ağaç değildir; o, barışın da üretimin de köylünün de sembolüdür. Zeytin ağacını sökerseniz sadece bir ağacı değil vicdanımızı, hafızamızı ve geleceğimizi de söküp atmış oluruz. Meclisin görevi aynı zamanda kamunun vicdanı olmaktır. Bugün burada bu görevi hakkıyla yerine getireceksek bu düzenlemeye hep birlikte hayır demeliyiz, hayır diyoruz.

Saygılar sunuyorum. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)