Konu: | “Toplumsal huzurun esası birliktir.” Konusuna ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 112 |
Tarih: | 19.07.2025 |
MEHMET SAİT YAZ (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "Toplumsal huzurun esası birliktir." konusuyla ilgili gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün insanlık nöbet değişimi yaşıyor. İnsanlık yepyeni bir çevrimden geçiyor. Nöbet değişimleri ise güvenlik açığının en yoğun olduğu zamanlardır. Zira, kontrolden çıkmış Batı tasavvurunun nereye doğru evrileceği ve ne tür felaketlere yol açacağı öngörülemez. Bu açıdan, dünyanın ağırlık merkezlerinin nasıl yer değiştireceği ve siyasi konjonktürün nasıl şekilleneceği önemlidir. Bu vesileyle, millet olarak dünyanın yeni tasarımında nerede olacağımız da önem kazanmaktadır. Hangi dinamiklerin belirleyici olacağı ise çok daha önemlidir.
Değerli milletvekilleri, bu coğrafya yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlere ait kültürlerin, dillerin ve inançların bir arada huzur içinde yaşadığı güvenli coğrafya olmuştur. Batı dünyasının yüz elli, iki yüz yılı aşmayan birlikte yaşama tecrübesinin aksine bizler bin beş yüz yıla yakındır birlikte yaşama ve farklılıkları bir arada yaşatma tecrübesine sahibiz. Biz ezelden ebede uzanan ve kırılmayacak kardeşlik bağlarıyla mayalanmış bir milletiz. Bunu apaçık bir şekilde göstermeliyiz. Millet olarak hiç kimseyle ayrımız gayrımız yoktur, olmamalıdır. Düşünce farklılıklarımızın tarihî kaynaşmamıza herhangi bir engel çıkaramayacağına yürekten inanıyorum. Üstelik bu çeşitlilik tarihî tecrübemizdeki zenginliğin bir yansımasıdır ve millet olarak gurur kaynağımızdır. Gelecek kaygısı yaşamamanın, siyasi çalkantılarda ülke olarak güvende olmanın yolu tarihimizden tevarüs eden birlik ve dayanışma ruhunu yaşatmamızdan geçer. Unutmayalım, birlik ve beraberlik sadece bir kavram değil aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Bu ruh ölmedikçe, birlik ve dayanışma azmimiz kırılmadıkça milletçe güvendeyiz demektir. Farklı birlerin birlikteliğine biz "vahdet" diyoruz ve birlik beraberlik olarak anlıyoruz. Vahdetin olmadığı yerde vahşetin de olacağını biliyoruz.
Değerli milletvekilleri, birlik ve dayanışma duygumuzu zehirleyen iki tehlikeye dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu iki büyük tehlike asabiyet ve cehalettir. Asabiyet karanlığında kardeşlik ve dostluk yeşermez, birlik ve beraberlik de oluşamaz. Cehalet çukurunda ise birlik ve beraberliğin değeri bilinmez. Toplumumuzu zehirleyen bu iki kırılmayla millet olarak kuvvet ve haşmetimizi kaybediyoruz. Kişisel ihtiraslar, tutku ve zaaflar ülke güvenliğini tehlikeye sokuyor. Siyasi saiklerle yapılan aşırı söylem, hamaset içeren anlamsız eleştiriler bu ülke bütünlüğüne zarar veriyor. Milletin kürsüsü olan ve koca bir milleti temsil eden bu Meclis birlik ve beraberlik telkin etmeli, asabiyet ve unsuriyetin tahrip edici, zarar verici etkisinden kaçınılmalıdır.
Değerli milletvekilleri, farklılık eşyanın doğası gereğidir. Farklılıklarımızla yüzleşmeli ve barışmalıyız, renk ve lisan gibi farklılıkları Allah'ın afeti değil ayeti olarak bilmeliyiz. Hem de farklılık rahmet olmasaydı Allah varlığı farklı farklı yaratır mıydı? Farklı düşünceler, tavır ve görüşler elbette olacaktır ve olmalıdır. Bu kürsüden yanlış gördüklerimizi eleştirmeli ve mutlaka gerçekleri de dile getirmeliyiz. Bir fikre karşı eleştiriler, ısrarla karşı çıkışlar da olabilir ancak eleştirilerimiz daha iyiye ulaşmayı amaçlamalıdır, her eleştirinin yanına bir öneriyi de koymalıyız; demokratik olgunun, olgunluk ve siyasi nezaketin gereği de budur, birlik ve beraberliği güçlendirmenin yolu da buradan geçer ancak iç tartışmalarımızı, siyasi eleştirilerimizi dış dünyaya taşımak millî bütünlüğümüze zarar verir, dayanışma ruhumuzu zayıflatır, kardeşlik duygularımızı tahrip eder, düşmanlarımıza karşı millet olarak bizleri küçük düşürür, kuvayımaneviyemizi ve kuvayımilliyemizi zedeler. Bu vesileyle birbirimizle kenetlenmeli, hep beraber güçlü olmalıyız. Salâhaddin Eyyubî'ye atfedilen bir söz olan "Dostlarıyla dalaşanlar düşmanlarıyla savaşamazlar." sözü ne kadar da gerçeği ifade eder.
Değerli milletvekilleri, bizler milletin her ferdi olarak birbirimize muhtacız, millet olarak birlikte varız ve birlikte bir değer ifade ederiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
MEHMET SAİT YAZ (Devamla) - Genellikle hiç kimse göründüğü kadar iyi, anlatıldığı kadar da kötü değildir. Bu vatan hepimizin, tüm renkleriyle bu milletindir. Hep birlikte farklılıklarımızı kucaklayarak daha güçlü ve daha umut dolu bir geleceği inşa edebiliriz. Bu yolda atacağımız her adım daha barışçıl ve daha adil bir toplum için önemli bir katkı olacaktır. Birlik ve beraberlik ruhuna yürekten sahip çıkmalı çünkü zaman kardeşlik zamanıdır.
Bu kardeşlik duygularıyla hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)