GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hastanedeki tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve annesine ait fotoğrafa, dün Genel Kurulda yaşananlara ve 215 sıra sayılı Kanun Teklifi’ne ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:112
Tarih:19.07.2025

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de konuşmama bu resimle -özellikle AKP sıralarına bu resmi gösteriyorum- Türk adaletinin utanç resmiyle başlamak istiyorum: Bakın, hastanede odasında Beylikdüzü Belediye Başkanımız Murat Çalık, hastane bahçesinde annesi. Bir anne endişeyle evladından umutla gelecek haberi bekliyor, sağlığından endişeli ve adalet istiyor; hâlâ bir yargıç çıkıp "Bir dakika... İnsan hayatından daha kıymetli hiçbir şey olamaz." deyip tahliye kararı vermiyor. Türk adaletinin geldiği resim bu. Utanıyorum ya. Neyle inatlaşıyorsunuz? Çok mu zor bir tahliye kararı verip ev hapsi kararı vermek, çok mu zor? İnsanların ölmesini mi bekliyorsunuz? Ve İzmir Şehir Hastanesi "Cezaevinde kalamaz." diye son bir rapor verdi, ona rağmen direnen bir mahkeme var. Utanıyorum artık bu yargıçlardan, üzülüyorum. Kimden talimat bekliyorsunuz? Vicdanınıza göre, yasaya göre, Anayasa'ya göre karar verin. AK PARTİ'nin milletvekillerine, Milliyetçi Hareket Partisinin milletvekillerine sesleniyorum: Allah korusun, bugün akşam saatlerinde, bu saatlerde kötü bir haber alsak bunun hesabını kim verebilir? O yüzden, bir an önce Belediye Başkanımız tahliye edilmelidir. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, birazdan 215 sayılı Maden Yasası'nı oylayacağız. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu ve diğer muhalefet partisi grupları bir direnç gösterdi; bunu çevre için, çiftçi için, halk için, geleceğimiz için yaptık. Dün gece sabaha karşı dörtte muhalefete saldırıldı, düşmanca saldırıldı, 100 milletvekili buraya geldi. Ben şimdi o milletvekillerine sormak isterim: Değerli milletvekilleri, Soma maden faciasında 301 madenci öldüğünde katillerinin üzerine böyle hunharca yürüdünüz mü? Ben size sormak isterim: Çorlu tren faciasında 7'si çocuk toplam 25 kişi hayatını kaybetti, faillerine karşı yürüdünüz mü? İliç'te altınlarımızı bir Kanadalı şirket çıkartıyor, oraya vermişsiniz, 9 işçi bir ay toprağın altında kaldığında o Kanadalı şirkete karşı bir yürüyüş yaptınız mı, üzerine yürüdünüz mü? En son Kartalkaya'da 36'sı çocuk, 78 yurttaşımız öldüğünde hesap vermeyen Bakanın üzerine burada yürüdünüz mü? Ama bu yasaya karşı direnen muhalefetin üzerine yürüdünüz, saldırdınız. Arkadaşlar, bizim görevimiz muhalefet etmek, edeceğiz, ret oyu vereceğiz, direneceğiz; biz halk için bunu yapıyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi sormak isterim: Biz neyin bedelini veriyoruz? Yıl 14 Ekim 1978, Enerji Bakanımız Deniz Baykal, Başbakan Sayın Bülent Ecevit, tüm Türkiye'deki madenleri kamulaştırıyor ama 80 darbesinden sonra Kenan Evren çıkıyor, kamulaştırılan bu madenleri tekrar şirket sahiplerine veriyor ve siz 2 tane şirkete bugün tartıştığımız topraklarımızı vermişsiniz, "Niye direniyorsunuz?" diyorsunuz. Bakın, yerin altındaki zenginlikler çıkartılırken bu toplum, kamu bir bedel ödüyor; ağaçları kesiliyor, toprakları alınıyor. Bilsek ki devlet işletiyor, bilsek ki devlete bu gelirler geliyor, belki bir parça anlayabilir insanlar. Yahu, 2 şirket için burada nasıl bir mücadele veriyorsunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Daha geçen hafta 12 askerimiz şehit oldu. Bununla ilgili hesap soran, Bakanlığa yürüyen bir milletvekili yok ama işte, bakın, Soma'da, İliç'te insanlar ölmüş ve hiçbiriniz sesinizi çıkarmamışsınız, dün burada milletvekillerini linç etmeye kalkıyorsunuz. Biz burada halk tarafındayız, siz 2 şirket için bunu yapıyorsunuz. Ne oldu Kızılcahamam'da, Cumhurbaşkanı ne söyledi de bu kadar hırslandınız? Bu millet 2 şirketten büyüktür, büyük olacaktır. (CHP sıralarından alkışlar) Bu millet, bu grup, Parlamento o şirketten büyüktür arkadaşlar. O yüzden, bari muhalefete tahammüllü olun, kapıda açlık grevi yapan o çiftçilere saygı gösterin. O yüzden, son dakikaya kadar direneceğiz, direneceğiz, direneceğiz.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)