GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:112
Tarih:19.07.2025

MEHMET AKALIN (Edirne) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, evet, bugün önümüze getirilen bu düzenleme ve ilgili 11'inci madde kamu görevlilerine yönelik koruyucu giyim ve donanım yardımlarını kapsayan geçici bir hüküm içeriyor. Görünüşte teknik bir düzenleme gibi sunulsa da gerçekte bu madde hukuk devletinin temel ilkelerine, kamu yönetiminin ahlaki omurgasına ve anayasal sorumluluğumuza ağır bir darbe vurmaktadır. Evet, burada bir uygulama farklılığı ya da yorum farkından değil hukukun açık hükümlerine rağmen yapılan bilinçli bir ihlalden söz ediyoruz. Mevzuat açıktır, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları da çok net ve açıktır; bu yardımlar ayni olarak yapılmalıydı ama bazı kurumlar bu kuralı hiçe sayarak bu yardımları nakdî olarak vermeyi tercih etmişlerdir. Şimdi ise bu hukuka aykırı işlemler bir yasa maddesiyle aklanmak isteniyor yani yapılan açık ihlale yasayla af getiriliyor.

Şimdi, sayın milletvekilleri, bu kürsüden özellikle şunu söylemek durumundayım: Burada, affedilen bir belirsizlik değil alenen çiğnenmiş bir hukuk kuralıdır, sorumlular da ilgili bakanlardır ve bu teklif kamu yönetiminde en tehlikeli emsallerden birini yaratmaktadır. Burada, kanunlara rağmen "Bizim direktiflerimizle farklı davranırsan sonra seni affederiz." denilmektedir. Teklifin yalnızca 189 kamu görevlisini kapsadığı söyleniyor. Peki, soruyorum size: Hukukun ilkeleri kişi sayısına göre mi uygulanır? Adalet kaç kişi ihlal ettiyse ona göre mi biçimlendirilir? Bu, bir damla mürekkep gibi görünse de kamu yönetiminin tüm suyunu bulanıklaştıracak bir adımdır. Bugün 189 kişi için çıkarılan bu düzenleme yarın binlerce kişi için aynı kapıyı aralayacaktır, hukuka uygun davranan memurlar ise sessizce cezalandırılmış olacaktır çünkü bu düzenleme "Kurala uyan kaybeder." anlayışını teşvik etmektedir. Denetim organlarının, özellikle de Sayıştayın tespit ettiği usulsüzlüklerin siyasi irade eliyle geçersiz kılınması yalnızca denetim mekanizmalarını işlevsizleştirmekle kalmaz, aynı zamanda Anayasa’nın 10'uncu maddesiyle güvence altına alınan "kanun önünde eşitlik" ilkesini de açıkça ihlal eder. Bugün bu işlemler affedilecek, tamam ama 1 Haziran 2025'te benzer bir uygulamayı yapan başka bir kamu görevlisi hakkında tekrar işlem yapılacaksa bu çifte standart hukukilik değil keyfîliktir.

Değerli milletvekilleri, Meclis yalnızca yasa yapmaz, adaleti de inşa eder. Eğer biz bu hukuka aykırılıkları geriye dönük olarak affedersek bu yalnızca bir maddenin geçmesi değil kamu vicdanında bir çatlak oluşmasıdır. İYİ Parti olarak biz, kamu görevlilerinin haklarını elbette korumak isteriz ancak bu, açıkça yasa ihlali yapanları korumak anlamına gelmez; bizim adalet anlayışımız bireysel ayrıcalıklara değil kurumsal bütünlüğe dayanır.

Değerli milletvekilleri, yasalara uyanı teşvik etmeli, hukuku ihlal edeni ise hukuk çerçevesinde sorumlu tutmalıyız. Bu nedenle, söz konusu geçici maddenin tekliften çıkarılmasını talep ediyoruz. Ve buradan bir kez daha sesleniyoruz: Kanun, rüzgârlara göre yön değiştiren bir sancak değil taşa kazınmış bir adalet sözüdür; kişiye göre eğilmez, makama göre bükülmez. Hukuk bir kez susarsa vicdan sonsuza dek susar diyor, yüce Meclisi ve aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)