GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:112
Tarih:19.07.2025

ADALET KAYA (Diyarbakır) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekillerini ve bizi izleyen tüm yurttaşları saygıyla selamlıyorum.

Yurttaşların ve muhalefetin tüm itirazlarına kulak tıkayarak ormanları talana açan yasayı geçirdiniz. Kendinizden başka hiç kimseye ve hiçbir fikre kıymet vermediğinizi bir kere daha gördük. İşte, bu anlayışınız nedeniyle ülkede hukukun, yasaların, demokrasinin hiçbir kıymeti kalmadı. Bu değersizleşme ekonomik çöküşü de beraberinde getirdi. "Çokomelli" model ekonomiyi dibe götürürken heterodoks yaklaşımlarla iyice dibe çakıldı. "Reel ekonomiyle Mehmet Şimşek döneminde toparlarız." dediniz ama yurttaşlar her geçen gün daha da yoksullaştı; işini, aşını, evini ve hatta umudunu kaybetti. Vaziyet böyleyken "Türk Parasının Kıymetini Koruma" adı altında mevcut ekonomik adaletsizlikleri derinleştiren ve yükü halkın sırtına bindiren bir teklifle karşımızdasınız. Kanun teklifinin genel gerekçesinde, kayıt dışılıkla mücadele edilmesi, vergi adaletinin güçlendirilmesi, indirim ve istisnaların sınırlandırılması, dolaysız vergilerin vergi gelirleri içindeki payının artırılması gibi hedefler sıralanmış ancak bu teklifle bu amaçlara ulaşılması mümkün değil çünkü Türkiye'deki vergi sistemi zaten adaletsiz bir sistem. Mevcut vergi sistemi asıl vergiyi alnının teriyle geçinmeye çalışan emekçilerden almaktadır. Gerçekten vergi adaleti isteniyorsa buyurun vergi sistemini baştan aşağıya yenileyelim yani vergi sistemini Anayasa'ya uygun hâle getirelim. Anayasa’nın 73'üncü maddesi, herkesin mali gücüne göre vergi ödemesini ve vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımını öngörür. Oysa bugün bütçe gelirlerinin yaklaşık yüzde 65'i dar gelirli milyonlarca yurttaşın ve emekçinin ödediği dolaylı vergilerden oluşuyor; KDV, ÖTV, gümrük vergileri gibi dolaylı vergiler gelir seviyesine bakılmaksızın herkesten eşit oranda alındığı için düşük gelirli yurttaşların bütçelerini sarsıyor. Zira, dar gelirli haneler gelirlerinin neredeyse tamamını gıda, kira, elektrik, doğal gaz ve ulaşım gibi temel ihtiyaçlara harcıyorlar ve bu nedenle de bu harcamalar üzerinden yüksek oranda vergilendiriliyorlar. Buzdolabı alan yoksul da lüks otomobil alan zengin de aynı oranda vergi ödemekte. Akaryakıtta uygulanan ÖTV süper lüks araç kullanan zengin ile tarımsal üretim yapan çiftçiyi aynı vergi yüküne maruz bırakmakta. Bu sistemde adaletten bahsetmek ne mümkün. Öte yandan, sermaye sahiplerine yönelik bir servet vergisi yok; aksine, yüksek gelir grubundaki sermayedarlar "vergi teşviki" ve "vergi affı" adı altında milyonlarca liralık vergi yükünden muaf tutuluyor. 2025 yılı Mayıs ayı bütçe gerçekleşmeleri bu durumu net bir şekilde ortaya koymakta. Emekçilerin ödediği gelir vergisi yüzde 88,4 artarken şirketlerin ödediği kurumlar vergisi yalnızca yüzde 16,6 artmış. Bu durum, vergi gelirindeki artışın sadece enflasyonla açıklanamayacağını, iktidarın ekonomik yıkımın faturasını halka yüklediğini gösteriyor.

OECD, Türkiye'yi en adaletsiz vergi sistemine sahip ülkeler arasında sıralıyor. Ayrıca ücretler üzerindeki vergi yükünde de Türkiye OECD ortalamasının üzerinde. Yüksek vergi takozu hem ücretlilerin harcanabilir gelirlerini düşürüyor hem de işsizliği ve kayıt dışı istihdamı artırıyor.

Kanun teklifindeki ÖTV düzenlemesine gelirsek, arazi taşıtlarının özel tüketim vergisi oranının yüzde 4'ten yüzde 50'ye çıkarılması planlanıyor. Bu artışla kasaya 14 milyar lira fazla gelir girmesi bekleniyor. Ancak ÖTV başlangıçta lüks tüketimi vergilendirme amacıyla konulmuştu, bugün akaryakıttan otomobile, elektronik eşyadan temizlik ürünlerine kadar temel ihtiyaç ürünlerine uygulanmakta. Bu durum, devletin kolay gelir kapısı olarak yurttaşın cebine doğrudan yük bindiren vergilere yöneldiğini gösteriyor.

Vergi harcamaları kalemine baktığımızda yine aynı tabloyla karşılaşıyoruz. Bu harcamaların ne kadarının etkin kullanıldığı, ne kadarının kimler tarafından kullanıldığı muamma. Vergi harcamaları sosyal ve ekonomik adaletsizlikleri ortadan kaldırmak yerine sermaye sınıfına kaynak aktarma aracı hâline gelmiş âdeta. Ve bugün görüştüğümüz teklif de mevcut olan vergi adaletsizliğini ortadan kaldırmak bir yana, daha da derinleştirmekte.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ADALET KAYA (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)