GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:113
Tarih:20.07.2025

HAYDAR ALTINTAŞ (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'mızın 51'inci yılı Türk milletine ve Kıbrıs Türk halkına kutlu olsun; 498 kahramanımızın şehadetiyle elde edilen zafer kutlu olsun. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimize uzun ve sağlıklı ömürler diliyorum.

1571 yılında fethedilen Kıbrıs, üç yüz sekiz yıl sonra bir anlaşmayla İngilizlere teslim edildi. 1877-1878 -"93 Harbi" diye anılan- Osmanlı-Rus Savaşı tarihimizin en önemli kırılım noktalarından biridir ve 3 Mart 1978'de, bu savaşın sonunda Ayastefanos Antlaşması'ndan sonra imzalanan Berlin Antlaşması 13 Temmuz 1878'de Kıbrıs'ın İngilizlere devrini belirlemiştir. 93 Harbi'nden sonra, Birinci Dünya Harbi'nde imparatorluğun yıkılışı, İstiklal Savaşı, arkasından gelen İkinci Dünya Savaşı'nın ağır yıkımları nedeniyle Kıbrıs meselesi dış politikada gündemimizde yer alamadı. Nihayet 1950 yılından sonra rahmetli Başbakanımız Adnan Menderes ve onun Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'nun gayretleriyle Kıbrıs meselesi dış politikamızın temel unsurlarından biri hâline geldi. 1959 yılında imzalanan Londra ve Zürih Antlaşmalarıyla elde ettiğimiz garantörlük hakkı, Kıbrıs'ta Enosis hayallerinin sona ermesi ve Kıbrıs bağımsızlık davasının başlangıcıdır. Kıbrıs'ın İngiltere'ye devredilmesinden doksan beş yıl sonra kahraman ordumuz Kıbrıs'ın ve Kıbrıs halkının esaretine son verdi. İstiklal Harbi'mizden sonra Barış Harekâtı'mıza, 93 Harbi sonunda kaybettiğimiz adanın geri alınışı diye de bakmak lazım.

Sayın Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'in deyişiyle, Kıbrıs meselesi Helenizm ile Türk milliyetçiliğinin kavgasıdır. 1456'da Fatih Sultan Mehmet'le başlayan Ege hâkimiyeti mücadelesi, yüz kırk üç yıl sürdü; Malta hariç Kıbrıs'ın fethiyle Anadolu'nun ve Türk'ün yaşam alanı garantilenmiş oldu.

Ege'de 1.800 ada var, hepsini bir ayda kaybettik ama söylenildiği gibi Lozan Antlaşması'yla değil, Uşi Antlaşması'yla kaybettik. Tarihi tersine çevirerek "Lozan'da adaları verdik. Lozan bir zafer değil, bir hezimettir; bize 'zafer' diye yutturdular." diyenlere karşı açıkça söylüyorum ki Lozan, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti devletinin tapu senedidir. (CHP sıralarından alkışlar)

Bugün Lozan'ı gerekli gereksiz tartışan herkes açıkça bilmelidir ki Lozan'ın ne gizli maddesi var ne de kimsenin hakkı gasbedilmiştir. Lozan Antlaşması'ndan sonra kurulan bu bağımsız cumhuriyet, bugünkü demokratik hâliyle bu ülkenin içerisinde demokrasimizdeki bazı arızalarına ve eksikliklerine rağmen hepimizin özgür ve bağımsız yaşamasını temin etmiştir. Bunu temin eden herkesten, başta Atatürk olmak üzere, Allah razı olsun efendim.

Değerli arkadaşlar, 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı Enosis hayaline son vermiştir. Kıbrıs hiçbir şeyin pazarlığı yapılamaz, dolayısıyla hâlâ daha çözümsüzlüğü devam eder ve Rumların Megali İdea hayalleri gerçekleşmiş değildir. Ne yazık ki biz 2003 yılındaki referandumda bağımsız Kıbrıs devletini terk ederek Türk milletini "evet" demeye ikna ettik, Allah'tan ki Rumlar "hayır" dediler ve bağımsız Türk devletinin kurulmasının yolu devam etti. Başta büyük devlet adamı Rauf Denktaş olmak üzere, Muratağa ve Sandallar katliamlarında hayatını yitiren, şehit düşen bütün vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)