Konu: | Türkiye Büyük Millet Meclisinin 28’inci Dönem Dördüncü Yasama Yılının açılışı nedeniyle konuşması |
Yasama Yılı: | 4 |
Birleşim: | 1 |
Tarih: | 01.10.2025 |
BAŞKAN - Öncelikle, yasama yılında yapacağımız faaliyetlerin milletimiz için, ülkemiz için, bölgemiz için ve bütün insanlık için hayırlı olmasını temenni ediyorum. İnşallah, çok başarılı işlere imza atacak bir çalışma yılını gerçekleştirmiş oluruz.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, Türkiye Büyük Millet Meclisi, hepimizin yakinen bildiği gibi, devlet kuran bir Parlamentodur; aynı zamanda, darbelere karşı milletin iradesini en zor şartlarda savunan, her zaman milletin iradesinin tecelli etmiş olduğu önemli bir demokrasi meydanıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, halkın talep ve beklentilerinin dile getirildiği, halkın talep ve beklentilerinin karşılandığı ve ülkenin, milletin ihtiyaç duyduğu yasaların milletin gözetiminde yasalaştığı bir mekândır, bir mercidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu anlamda yasama faaliyetlerinin yanı sıra da millet adına denetim fonksiyonunu hakkıyla yerine getiren fevkalade önemli bir demokrasi platformudur.
Değerli milletvekilleri, bu özelliklerinin yanında hiç şüphesiz Türkiye Büyük Millet Meclisinin en önemli özelliklerinden biri de sadece iç meselelere odaklanmak değil, aynı zamanda bölgemizin ve dünyanın meselelerine karşı da milletimiz adına duyarlı bir şekilde hareket etmek olmuştur. Bu çerçevede, özellikle içinden geçmekte olduğumuz bu dönemde başta bölgemiz olmak üzere dünyada yaşanan bütün önemli gelişmelerde Türkiye Büyük Millet Meclisi üzerine düşeni yapmış, bu sorumluluğu yerine getirmiş ve dünya parlamentolarına örnek olmuştur. Bu çerçevede, özellikle son iki yıldır İsrail'in Gazze işgali başta olmak üzere bölgedeki ülkelerin egemenliklerine, bağımsızlıklarına karşı açık, aleni saldırıların karşısında Türkiye Büyük Millet Meclisi her zaman bir olmuş, beraber olmuş, kenetlenmiş ve bu saldırganlığı, bu barbarlığı ittifakla kınamasını başarmış demokratik bir Parlamentodur. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
Ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi bütün uluslararası platformlarda parlamenter diplomasinin bütün imkânlarını kullanarak Türkiye'nin fikirlerini, görüşlerini, uluslararası alandaki önceliklerini; başta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'mizin hak ve hukuku olmak üzere her alanda parlamenter diplomasinin imkânlarını kullanarak görüşlerimizi millet adına dile getirmiştir.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, Türkiye Büyük Millet Meclisi hiç şüphesiz bu faaliyetlerinin yanı sıra siyasetin de merkezidir; farklı siyasi partilerin, farklı siyasi görüşlerin bir araya geldiği, görüşlerini müzakere ettiği, görüşleri çerçevesinde mücadele ettiği, gereğinde en sert sözlerle ama en olgun tavırlarla fikirlerini ifade edebildiği bir demokrasi platformudur; özellikle 28'inci Yasama Döneminde Parlamentoda 6 siyasi partinin grupla ve 8 partinin grubu olmadan temsil edildiği fevkalade güçlü bir demokratik temsil gücüne sahiptir. Bu çerçevede, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu yasama yılında da -Dördüncü Yasama Yılında da- fevkalade güçlü bir çalışma dönemini gerçekleştireceğine yürekten inanıyorum. Hiç şüphesiz bütün bu çalışmalarımızı gerçekleştirirken milletimizin millî birlik ve beraberliğini esas alan yaklaşımımız, aynı zamanda siyasette dil ve üsluba riayet eden kişisel özenimiz Türkiye Büyük Millet Meclisinin seviyesini yükseltecektir. Siyaset en keskin tartışmaların yapıldığı bir mücadele alanıdır; sözleri keskinleştirmek başka şey, dili sivrileştirmek başka bir şeydir. Dolayısıyla en keskin görüşleri ortaya koymak ama dilimizi de yapıcı, yol gösterici ve milletin menfaatine olacak şekilde ayarlamak da herhâlde hepimizin en temel ödevlerinden biridir.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, Üçüncü Yasama Yılında Türkiye Büyük Millet Meclisinin başarmaya devam ettiği en önemli görevlerden biri Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunu kurarak Türkiye Cumhuriyeti tarihimizin elli yılına mal olmuş terörü artık tamamıyla ortadan kaldırmak ve tam manasıyla kadim kardeşliğimizi tahkim etmek için yapılan çalışmalardır. Bu çalışmalara grubu bulunan 5 siyasi partimiz, grubu bulunmayan 6 siyasi partimiz katılmışlar ve fevkalade demokrat bir tavırla, kırıcı olmayan bir üslupla en aykırı fikirleri bile olgun bir şekilde dinleyerek toplumun farklı kesimlerinin bu konudaki fikir ve görüşlerini paylaşmasına zemin hazırlamışlardır. Ben bu çerçevede, bu Komisyonumuza katkı sunan bütün siyasi partileri, siyasi partilerin genel başkanları başta olmak üzere tebrik ediyorum, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Hiç şüphesiz bu tarihî fırsatı, bu tarihî Komisyonun fedakâr ve gayretli çalışmalarıyla taçlandıracağız. Artık milletin ayağına vurulmuş olan bu pranga geride kalacak. Türklerin ve Kürtlerin arasına sokulmaya çalışılan fitne tamamıyla tarihin gerisinde kalacak ve inşallah, hiç şüphem yoktur ki başaracağız, sonuç alacağız ve Türkiye'de kardeşlik sonuna kadar hâkim olacaktır. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) Yine, bu Komisyona katılan arkadaşlarımızın hepsinin gösterdiği yoğun çabalarla fikirlerimizi olgunlaştırdıktan sonra kararlarımızı, üç kararımızı da ittifakla aldık. Bu da bu Parlamentonun demokratik standartları çok yüksek bir çalışmayı ortaya koyacağının tek başına en önemli delillerinden biridir. İnanıyorum "terörsüz Türkiye" aynı zamanda terörsüz bir bölge olacak ve Türkiye'nin uluslararası alandaki gücünü artıracaktır.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, hiç şüphesiz, bu Parlamentonun üzerinde önemli başka sorumluluklar da vardır. Bunlardan biri, günün gereklerine uygun, çağdaş, demokrat, kapsayıcı, kuşatıcı yeni bir anayasayı hazırlama sorumluluğudur. Aynı şekilde, Mecliste herkesin sesinin daha güçlü, daha etkili olabilmesini sağlamak için yeni bir Meclis içtüzüğü çalışmasını da ortaya koymak durumundayız. Türkiye siyasetinin demokrasi çıtasını yükseltmek için Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası'nda da yeni düzenlemeler yapmak hiç şüphesiz Türkiye Büyük Millet Meclisinden önemli beklentilerdendir.
Son olarak şunu da ifade etmek isterim: Son günlerde Türkiye'deki yönetimle ilgili kimi çevrelerce dile getirilen meşruiyet tartışmaları Türkiye Büyük Millet Meclisi bakımından yok hükmünde bir tartışmadır. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) Çünkü Türkiye'de siyasi meşruiyetin bir tane kaynağı vardır, o da bizatihi milletin iradesidir, milletin verdiği meşruiyettir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Milletten başka hiçbir gücün, iç ve dış gücün bu ülkenin yönetimine ya da bu ülkeye herhangi bir meşruiyet sağlamak gibi ne bir hakkı ne de bir haddi olamaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi, işte, hep beraber farklı kanatlarıyla, farklı fikirleriyle milletin fikirlerinin tecelli ettiği bir yerdir ve siyasi meşruiyetin de yegâne ve hiçbir şekilde sarsılmaz kaynağıdır. Bunu bu tartışmalara not düşmek bakımından sizler adına dile getirmeyi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak bir sorumluluk telakki ediyorum.
Tekrar, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 28'inci Yasama Dönemi Dördüncü Yasama Yılında üstün başarılara imza atmasını diliyorum. Başta "terörsüz Türkiye" meselesinde Komisyonumuzun çalışmalarının başarıyla sonuçlanarak elde edilen sonuçların Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna tavsiye niteliğinde nihai bir raporla iletilmesini temenni ediyorum ve inşallah, bu dönemde yapılacak çalışmaların da hem milletimizin önünü açmasını hem Türkiye Cumhuriyeti devletimizin gücünü artırmasını canıyürekten temenni ediyorum.