GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İsrail yönetiminin Sumud Filosuna yönelik saldırılarına, yeni yasama yılına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'ndaki ifadelerine ve dün Mecliste bir gazetecinin sorusuna verdiği cevaba ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:4
Birleşim:2
Tarih:02.10.2025

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şu anda dünya bir vandallığı, bir hukuksuzluğu, bir ahlaksızlığı izliyor. Sumud Filosu Filistin'de yaşayan çocuklar, insanlar, kadınlar için giyecek, yiyecek, yardım götürüyor. Sadece bunu yapmıyor, orada yaşanan bir dramı dünyaya anlatıyor aslında ve bugün itibarıyla katil, vandal İsrail yönetimi o gemilere el koydu; 200 dünya insanını gözaltına aldı, 37'si bizim vatandaşımız. Kolombiya Devleti İsrailli diplomatları sınır dışı etti. İtalya'da, İtalya'nın en büyük sendikası bir günlük grev kararı aldı ülkede. Bakın, dünyada 2 değişik ülkeyi, coğrafyadaki ülkeyi örnek veriyorum. Bizlerin de Cumhurbaşkanının, bakanların, Meclisin daha somut, daha net; bu ülkenin, İsrail'in dünyaya nasıl bir ülke olduğunu ortaya koyacak tedbirleri alma zorunluluğumuz vardır, almalıyız. "Ticareti kestik." Yahu, bir de ticaret yapsaydık bu dakikadan sonra. Artık bunların önemi yok. Birleşmiş Milletler de uluslararası kurumlar da bu olayla ilgili, bu dramla ilgili, bu ülkeye, bu katil ülkeye en sert tepkiyi vermelidir.

Şimdi, yeni yasama yılı açıldı, hayırlı olsun. Aslında burada Grup Başkan Vekilleri konuşurken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan genişletilmiş il başkanları toplantısında Cumhuriyet Halk Partisinin dünkü açılışa gelmemesini eleştirmiş, olabilir. Şimdi, Meclisi kırdığımızı, ilk günden eften püften sebeplerle kırdığımızı söylemiş. Şimdi, bunu söyleyen Cumhurbaşkanına öncelikle şunu söylemek isterim: Şu anda bu Mecliste 50 kişiyiz, şu Mecliste muhalefeti, iktidarı 50 kişiyiz ve sağ tarafta oturan iktidar milletvekilleri geçen dönem en az 50 kez alınan yoklamalarda çoğunluğu sağlayamadığı için Meclis kapandı. Aslında ben muhalefete de iktidara da söylüyorum: Bizim görevimiz burada çalışmak, biz bu yüzden maaş alıyoruz ama dün Cumhurbaşkanı geldiği için Meclis bizim dışımızda "full" herkes ayakta alkışlıyor. Bugün bakıyorum iktidar sırasına; 1, 2, 3, 5, 7, 9, 10, 11, 12 kişi var; ya, asıl Meclise saygısızlık budur, asıl saygısızlık budur.

Sayın Cumhurbaşkanı demiş ki: "Ben 28 milyon insanın oyunu alarak buraya geldim, saygı göstermeleri lazım." Aslında doğru bir bakış açısı ama burada konuşurken 100 bin Hataylının oyunu alan Can Atalay cezaevinde. Bugün Ankara, İstanbul, Adana Belediye Başkanlarının aldığı oy 10 milyonun üzerinde. Ha, kendi aldıkları oy millî irade; Ekrem İmamoğlu, Zeydan Karalar, Muhittin Böcek'in aldığı oylar kimin iradesi, kimin iradesi sormak isterim. (CHP sıralarından alkışlar)

MEHMET DEMİR (Kütahya) - Çaldıklarının hesabını versinler.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ya, böyle şey olur mu; madem millî iradeye saygınız var, sandığa saygınız var, demokrasiye saygınız var, neden Belediye Başkanları cezaevinde, milletvekilleri cezaevinde, gazeteciler cezaevinde?

Sayın DEM Grubuna da soruyorum: Selahattin Demirtaş niye çıkmıyor, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararı var. Yahu, Ahmet Türk nerede; niye görevinde değil, neden?

KAMURAN TANHAN (Mardin) - Mardin'de.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Mardin'de olduğunu biliyorum, çok da güzel bir evi var.

Ama neden? İşte, bizim tepkimiz bu. Meclise saygı tek adam geldiği zaman ayakta alkışlamakla mı oluyor? Hayır, bakın, bazı verileri vereyim: Geçen dönem Cumhuriyet Halk Partisi 1.381 tane araştırma önergesi vermiş, bunların 146 tanesi burada görüşülmüş. Kim için vermiş? Emekli için vermiş, işçi için vermiş, ilköğretimdeki çocukların öğlen yemek yemesi için vermiş, İsrail'in katliamı için vermiş; bir tanesi kabul edilmemiş. Bakın, çok acı bir şey söyleyeceğim...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Verilen soru önergelerinin yüzde 58'ine süresinde cevap verilmiyor arkadaşlar, yüzde 24'üne hiç cevap verilmiyor; Meclise asıl hakaret budur. Ha, bununla ilgili konuşmuyoruz, bununla ilgili bir tartışma yapmıyoruz ama bizim görevimiz burada gelmek, maaşımızın hakkını, aldığımız paranın hakkını vermek; gerçek Türkiye gündemini konuşma zorunluluğumuz var. Bakın, milyonlarca insan açlık sınırının altında yaşıyor. Son üç ayda süte, ete, ekmeğe, makarnaya yüzde 35 zam gelmiş, milyonlarca insan icrada; bunlarla ilgili önergeler reddedilecek, Türkiye'nin gerçek gündemi burada konuşulmayacak; Trendyol yasası, Zeytin Yasası, 3 tane şirketin yasaları için burada sabahlayacağız; sonra, Meclise saygı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Meclise saygı, burada Cumhurbaşkanını ayakta alkışlamakla olmuyor sadece; buraya gelmek, çalışmakla oluyor; buraya gelip Türkiye'nin sorunlarını konuşmakla oluyor, yoklamalarda 200 milletvekilini bulmakla oluyor. Meclise saygı verdiğimiz soru önergelerine bakanların süresinde, zamanında, açık, net cevap vermesiyle oluyor. Ha, bunu dert etmeyelim öyle mi? Vallahi, kusura bakmayın, burası Türkiye Büyük Millet Meclisi; bizim arkadaşlarımızın da tüm arkadaşlarımızın da burada olup çalışma zorunluluğu var. Halk şunu der bize: "Geldiğiniz kadar para alın." Der kardeşim. Bugün burada Meclisin ilk çalışma gününde 50 milletvekili olmasından ben üzüntü duyuyorum, üzüntü duyuyorum. Sadece size söylemiyorum, yanlış anlamayın beni. Olmaz! Tüm gruplar oturup başta bunu konuşalım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sekizinci dakika...

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Yedinci Başkanım.

BAŞKAN - Yok, sekiz.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ben yedi gibi...

BAŞKAN - Yok, sekiz.

Buyurun.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Zaten iki dakikayı genel konuştuğum için...

Yani biz işimize saygı göstermezsek halk bu Meclise saygı göstermez. Bu yeni dönemde yoklama rezaletlerini yaşamayalım, devamlılığı sağlayalım, Türkiye'nin gerçek gündemlerini tartışalım. Ne olur, muhalefetin verdiği bazı araştırma önergelerine bir el kaldırın, bir "Evet." deyin, bir tartışılsın; benim söyleyeceğim budur. Saygı bir tek kişiyi alkışlamakla olmuyor, 86 milyonun alkışını almakla oluyor; biz, 86 milyonun alkışını alalım.

Son olarak... Ben de ABD gezisini uzun uzun konuşmak istiyordum, Sayın Grup Başkan Vekili çok doğru şeyleri söyledi ama dün Mecliste çok ilginç bir olay yaşandı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sekizinci dakikadan sonra vermiyoruz.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bir dakika verdiniz mi Başkanım? Son bir dakika... Toparlıyorum, bitiriyorum.

BAŞKAN - Turhan Çömez bozdu onu, doğru.

Peki, son bir dakika.

Buyurun.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bir gazeteci Cumhurbaşkanına "F-35'ler nerede?" dedi. Cumhurbaşkanı baktı, baktı, "Vallahi ben senin kadar merak etmiyorum." dedi. Gerçekten Türkiye için vahim bir durumdur bu. Milyarlarca dolar para vereceksin, uçak da yok, para da yok; bir gazeteci bunu soracak, Cumhurbaşkanı "Vallahi, ben senin kadar bunu merak etmiyorum." dedi. Vallahi, ben ediyorum, biz ediyoruz; o bizim paramız, tüyü bitmemiş yetimin parası. O yüzden bu Meclis bunların da hesabını sormalı, bunları da konuşmalı. Alınan doğal gazın, alınmayan doğal gazın, çıkan çıkmayan doğal gazın da hesabını sormalı. Bu Meclisin onurunu, haysiyetini, geçmişini, tarihini hep beraber korumalıyız diyorum.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)