GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:2
Tarih:02.10.2025

İYİ PARTİ GRUBU ADINA HAKAN ŞEREF OLGUN (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle bugün, anket manipülasyonları hakkındaki İYİ Parti Grubu önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına konuşan Sayın Çopuroğlu'nun, önerge sahibi olarak bizim konuşmamızı dinlemeden, muhtemelen hazırlanan metni konuştuğu için olsa gerek haksız ithamlarda bulunduğuna dikkatini çekmek istiyorum.

Gelelim konumuza. Adalet Bakanı haklıdır, Türkiye gerçekten bir hukuk devletidir ama küçük bir ayrıntıyla; bu hukuk devleti yalnızca bazıları için vardır, diğerleri içinse bambaşka bir devlet işliyor. Eğer iktidara yakınsanız bu ülkede hukuk sizin en sadık hizmetkârınızdır ve sorulduğunda size gururla denir ki: "Türkiye bir hukuk devletidir." Ama muhalifseniz, farklı düşünen ya da sadece hakkını arayan bir yurttaşsanız hukuk bambaşka bir yüzünü gösterir; bir "tweet" attığınız için sabah evinize baskın yapılır, bir yürüyüşe katıldığınız için aylarca mahkemelerde süründürülürsünüz, lehinize çıkan yüksek mahkeme kararları uygulanmaz, görmezden gelinir ve size dönüp aynı cümleyi söylerler: "Türkiye bir hukuk devletidir."

Değerli milletvekilleri, bu ülkede "hukuk devleti" kavramı bir ilke olmaktan çıkmış, iktidarın sıkıştığında sarıldığı bir slogana dönüşmüştür; bir kesim için şefkatli bir zırh, diğer kesim için demirden bir pranga. Bakıyoruz, aynı suç için birisine yedi yıl ceza veriliyor, diğerine yedi gün bile çok görülüyor; birisi "kaçma şüphesi" denilip aylarca içeride tutuluyor, diğerine "Kaçarken yakalandı." denilmesine rağmen ev hapsi bile uygulanmıyor. İzniniz olmadan soruşturma açılan da var, hiç dokunulmayan da var ve bütün bunların üzerine Bakan çıkıp yine tekrarlıyor: "Türkiye bir hukuk devletidir."

Gerçek hukuk devleti kanunların herkes için eşit işlemesidir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu da bu düzenin başmimarlarından biridir. Bugün "HSK" adlı kurul fiiliyatta bir talimat bürosu gibi çalışmaktadır. Yargıçların bağımsızlığını korumakla görevli bu kurum tersine bağımlılığı derinleştirmektedir. Kim iktidara yakınsa ödüllendirilmekte, kim bağımsız davranmaya kalkarsa sürgünle, kızağa çekilmekle, disiplin tehdidiyle susturulmaktadır. HSK'de elbette işini namusuyla yapmak isteyen değerli ve tecrübeli hukukçular var ama onların da iradesi zincirlenmiş durumda çünkü tepelerinde bağımsız olması gereken kurumun üstüne gölge gibi çöken Adalet Bakanı var.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)