Konu: | |
Yasama Yılı: | 4 |
Birleşim: | 3 |
Tarih: | 07.10.2025 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Bugün, burada sadece bir dış politika meselesini değil, insanlığın kalbine açılmış en derin yaralardan birini konuşuyoruz. Filistin halkı yıllardır süren bir zulmün, bir kuşatmanın, bir sessizliğin içinde yaşıyor. Gazze'de doğan her çocuk daha nefes almadan ölümle tanışıyor, ambulanslar, hastaneler, fırınlar, su kuyuları bombalanıyor ve dünya susuyor, güç sahipleri sessiz kalıyor ama biz susamayız çünkü bu mesele yalnızca bir coğrafyanın, yalnızca bir halkın, yalnızca bir dinin meselesi değildir; mesele, tüm insanlığın ortak vicdan sınavıdır.
İsrail'in Filistin halkına uyguladığı sistematik abluka artık aleni bir soykırıma dönüşmüş durumda. Bir halk toprağından, suyundan, havasından mahrum bırakılarak yok edilmeye çalışılıyor. Bu zulmün, bu vahşetin hiçbir bahanesi olamaz ama ne yazıktır, bu utanç dünyada yayıldıkça bizim ülkemizin yöneticileri ikiyüzlü diplomasinin ardına saklanmaya devam ediyorlar; kapalı kapıların arkasında başka konuşup bir başka kapının önünde farklı pozlar verebiliyorlar, Gazze için gözyaşı döker gibi yapıp aynı anda İsrail'le milyar dolarlık ticarete imza atabiliyorlar, Kudüs'ü savunuyormuş gibi konuşup Tel Aviv'de ticaret pazarlıkları yapabiliyorlar ve buna da "gerçekçilik" diyorlar. Hayır efendiler, bu, gerçekçilik değil; bu, ikiyüzlülüğün diplomasiye yansımış hâlidir. Eğer bir ülkenin yöneticileri insan haklarını, adaleti, vicdanı sadece kürsüde hatırlıyor, kapalı kapılar ardında çıkar hesapları yapıyorsa o ülke artık ne mazlumun sesi olabilir ne de adaletin temsilcisi. Sürekli "Dünya 5'ten büyüktür." diyorsunuz ya, soruyorum sizlere: Peki, ticaret rantı zulümden de mi büyüktür; Gazzeli çocukların canı İsrail'le ticaretten kazandığınız paralardan daha mı değersizdir? İsrail'i kınıyorsunuz da ona hamilik yapan Amerika'ya neden sesiniz çıkmıyor? İşte bu soruların cevabı bugün bu kürsüden verilmelidir.
Uluslararası sularda insani yardım taşımaya giden, barış için yola çıkan Küresel Sumud Filosundaki Türk vatandaşlarına yapılan kötü muamele sadece uluslararası hukukun değil insanlık onurunun da ayaklar altına alınmasıdır; buna sessiz kalmak mazlumun yanında olma iddiasını yerle bir eder. Bu yalnızca bir diplomatik kriz değil, ulusal bir onur meselesidir.
Bu arada, filodaki kişisel çıkar, PR peşinde koşanların, televizyon ve sosyal medyada şaklabanlıklar yapanların meseleyi sulandırılmasına da müsaade edilmemelidir. Artık laf değil, şov değil eylem zamanı gelmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - İsrail'in bu insanlık dışı politikalarına karşı sözle değil somut adımlarla "Dur!" denilmelidir, Filistin halkına uygulanan bu soykırım her uluslararası platformda dile getirilmelidir çünkü insanlığın vicdanı bugün Gazze'nin yıkıntıları altında inliyor ve biz o vicdanın sesini susturursak yarın bize de kimse kulak vermez. Sadece duada değil tutarlılıkta da biz Filistin'in yanındayız çünkü Filistin'in acısı hepimizin acısıdır. Kudüs'te ağlayan her çocuk bizim çocuklarımızın gözyaşlarına karışır. O yüzden diyoruz ki: Bu soykırıma bir an önce dur denilmelidir.
Adalet terazisi artık zulmün kefesinde değil insanlığın vicdanında ağır basmalıdır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)