| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 3 |
| Tarih: | 07.10.2025 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bulaştığı ya da bulaşan herkesi yutan dipsiz bir bataklık uyuşturucu. Biz de bu önergeyle bu bataklığı kurutalım diyoruz aslında özetle. Birleşmiş Milletler verileri son on yılda yüzde 20'lik bir artış belgeliyor. Türkiye'de 2 milyonu geçmiş durumda kullanıcı sayısı, kullanma yaşı 8'lere düşmüş durumda. Buna benzer yüzlerce veriyi burada sıralayabilirim ben. Sonra iktidar sıralarından bir arkadaşımız gelir, TCK'de, 5237'de yaptıkları değişiklikleri anlatır, tedaviyi tedbir olarak soruşturma aşamasına kadar çektiklerini; okul, yurt gibi yerlerde satılmasını ağırlaştırıcı sebep hâline getirdiklerini, belki kaç AMATEM açtıklarını, rehabilitasyon çalışmalarını anlatır ama bu değil ki arkadaşlar, yani yaptınız-yapmadınız meselesi değil bizim burada aslında gündeme getirmek istediğimiz. Meselemiz daha başka, daha farklı ne yapabiliriz? Çünkü belli ki bu şekilde sonuç alamıyoruz.
Yasaya göre, mesela, uyuşturucudan denetimi olanlar, çocuklarla aynı ortamda iş yapamazlar ama hastanelerde çalışabilirler mi peki? Geçen yıl Afyonkarahisar Şehir Hastanesinde, uyuşturucu ticaretiyle yargılanan 18 sözleşmeli çalışan ortaya çıktı mesela. Yani insanların en savunmasız olarak bulundukları yerde uyuşturucu ticaretiyle yargılanan 18 kişi çalışabiliyordu. Çinlisi, Rus'u, Belçikalısı, İranlısı, Yeni Zelandalısı, hepsi yani dünya uyuşturucu baronlarının değneksiz köyüne döndü ülkemiz. İsim isim hangi mafyanın hangi semtte mesken tuttuğu defalarca söylendi burada, tutanaklara geçti. Durum buysa, tablo buysa mesela, demek ki ya bir şeyi eksik yapıyoruz ya da yanlış yapıyoruz.
Daha dün İstanbul'da bir gün ortası cinayeti daha işlendi, bir kalın suç dosyası daha "Z" mafyası eliyle kapatılmaya çalışıldı. 14, 15, 16 yaşlarında, kâğıt üstünde çocuk, yeni nesil çetelere sinek avlar gibi insan öldürtüyorlar hanidir bu ülkede. Bu suç zinciri siz sanıyor musunuz ki sadece faillerin aynı zamanda torbacı, aynı zamanda bağımlı olması münasebetiyle uyuşturucuyla ilgili? Daha fazlası var. Aktörleri münasebetiyle haklı da olabilirsiniz aslında yüzleşmekten kaçınmakta çünkü kirlettiği alan çok daha derin. Türkiye'de son beş yılda kadın cinayetlerinden çocuk istismarına, gasptan darba, hırsızlıktan siyasi suikastlere bütün suçların kaçı madde etkisindeki faillerce işlendi? Bu bir boyutu ama asıl boyutu sokaklara sirayet eden hesaplaşmaların da siyasete sirayet eden tasfiyelerin de kaçının bir ayağı da uyuşturucu ticaretini, uyuşturucu kaynaklı kara parayı kapsıyordu. İstediğiniz kadar burada ne yaptığınızı anlatın, ülkeniz uyuşturucu kartellerinin güzergâhı olmaktan çıkıp da merkezi olmaya evrilmişse eğer demek ki daha fazlasını yapmamız, daha başka türlüsünü yapmamız lazım. Son birkaç yılda sadece Akdeniz'de İspanya, Fransa açıklarında ele geçirilen tonlarca kokainin ortak noktaları Türkiye'den çıkan gemilerde yakalanmalarıysa eğer "Gerekeni yapıyoruz." diyemeyeceğimiz bir noktadayız demek ki, artık gerekeni yapamıyoruz demek ki. Ben bunu kimsenin yüzüne vurmaktan haz duymam, Allah hiç kimsenin başına vermesin ama kaç arkadaşınızın evladı -kimi kullanırken, kimi satarken- ifşa oldu sadece yakın dönemde. Dediğim gibi, Allah kimseye yaşatmasın, bu bir rekabet ya da propaganda alanı değil ama demek ki biz artık kendi evimizi bile koruyamadığımız bir noktadayız bu alanda. Ben gerçek bir cevap alabilmeyi çok isterim. Mesela, son iki üç yılda kaç okulda kaç çocuğumuz baygın, yarı baygın uyuşturucu komasında bulundu okul tuvaletlerinde? Okullarımızda başta yüksek katlardan atlamak yoluyla olmak üzere, kaç öğrenci intiharı vakasında buna kalkışan çocuklarımız uyuşturucu madde etkisindeydi? Bu olayların kaçı soruşturuldu, kaç tanesinin üstü kapatıldı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin lütfen.
SELCAN TAŞCI (Devamla) - Ve konjonktürel herhâlde, en gözden kaçırılan fasıl, Avrupa uyuşturucu ticaretinin yüzde 80'i PKK terör örgütü tarafından kontrol edilirken, PKK her yıl 1,5 milyar dolardan fazla geliri sadece uyuşturucu ticaretinden elde ederken -insanlar tercihleriyle yaşar, siz de birazdan bir tercih yapacaksınız, tarihe de o tercihlerin sonuçlarıyla geçerler- tıpkı, terör sorununu kimlik sorununa indirgeyerek altına girdiğiniz tarihî vebal gibi uyuşturucu sorununu da bir kötü alışkanlığa, bağımlılığa indirgeyip vebalinizi büyütmeyi, o zehirli parayla semirtilen azgınlığın Gazi Meclis çatısı altında bir terör örgütünün katilbaşı için attığı sloganları hazmetmeye devam etmeyi de tercih edebilirsiniz, tarihe bu âczle geçebilirsiniz. Ama şöyle bir tercihte de bulunabilirsiniz: Bu tarihî hatadan dönmeyi, katillerin, zehir tacirlerinin değil de milletin umudu olmayı da seçebilirsiniz. Ben olsam ikincisini seçerdim ama tabii siz bilirsiniz.
Teşekkür ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)