GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:4
Tarih:08.10.2025

HASAN TURAN (İstanbul) - Sayın Başkan, çok kıymetli milletvekilleri, ekranları başında bizleri izleyen aziz vatandaşlarımız; öncelikle hepinizi en kalbî muhabbetlerimle selamlıyorum.

Bugün burada, Gazze'ye ilaç, insani yardım ve Gazze'deki ablukayı kırmak, yirmi yıla yakındır Gazze'de devam eden insanlık dışı ablukaya dikkat çekmek üzere en son yola çıkan Özgürlük Filosuna yapılan saldırıyı lanetliyorum. Bu filoda gözaltına alınan, başta milletvekilimiz, Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu üyemiz Sema Silkin Ün Hanımefendi, Necmettin Çalışkan Milletvekilimiz ve Mehmet Atmaca Milletvekilimiz olmak üzere 21 vatandaşımızı ve gözaltına alınan, bütün insanlık vicdanını taşıyan kardeşlerimi tebrik ediyorum. Haydut İsrail, bir an önce, bu filoda rehin almış olduğu kardeşlerimizi bırakmalıdır. Bugün o filoda bulunan kardeşlerimize yönelik saldırı sadece onların şahsına değil İsrail'in yirmi yıla yakındır uygulamış olduğu insanlık dışı ablukaya karşı duran, insanlık vicdanını taşıyan herkese yönelik yaptığı bir saldırıdır. Bu saldırı hiç kuşkusuz ki cevapsız kalmayacaktır. Biz devlet olarak ve millet olarak bazı şeyleri imhal ederiz ama asla ihmal etmeyiz. Günü, vakti ve saati geldiğinde herkes işlemiş olduğu suçun bedelini en güçlü şekilde ödeyecektir; bundan hiçbir kuşkumuz yok. Tarih hiçbir zalime kalmamıştır. Tarih boyunca bütün zalimler işlemiş oldukları suçun bedelini ödemişlerdir, İsrail de bu akıbetten kurtulamayacak. İsrail'in bugün Gazze'de dökmüş olduğu her kan, katletmiş olduğu her masum yavru, açlığa terk etmiş olduğu Filistinli kardeşlerimiz, onlara yardıma koşan insanlık ailesinin fertleri ve bunlara yönelik yapmış olduğu saldırılar İsrail'in tabutuna kendi eliyle çakmış olduğu çivilerdir. Biz zulümle abat olanın ahirinin berbat olduğunu biliyoruz. İsrail'in de akıbeti bundan farklı olmayacaktır.

Değerli kardeşlerim, İsrail denilen bu terör devleti maalesef uluslararası hukuk diye bir şey tanımıyor. Ancak hepimiz biliyoruz ki İsrail denilen bu terör devleti sadece toprak olarak işgal etmiş olduğu 22 bin kilometrekareye sığdırılmış, dünyanın farklı coğrafyalarından getirilmiş 7,5 milyona yakın Yahudi'den oluşan bir toplama kampı değildir. İsrail denilen bu terör devleti Batı emperyalizminin Doğu Akdeniz'deki garnizonudur.

7 Ekimden sonra İsrail'le dayanışma gösterisine giden Batılı başkentlerin yöneticilerini şöyle gözümüzün önüne getirdiğimizde İsrail'in gerçekliğinin ne olduğunu hepimiz daha iyi görmüş oluruz. İsrail'in İsrail'den ibaret olduğunu zannedenler ya cahildir ya da gafildir; İsrail Amerika'dır yani büyük İsrail Amerika, küçük İsrail oradaki İsrail, yavrusu.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Niye sözleşme yaptınız?

HASAN TURAN (Devamla) - İngiltere hakeza aynı şekilde; kurucusu, otuz yıl boyunca manda altında tutup sonra İsrail'in kuruluşunu sağlayan emperyalizmin ağababası. Fransa, Almanya... Daha geçtiğimiz günlerde bir Alman Başbakanı ne dedi? "İsrail'e minnet borcumuz var. Zira o bizim kirli işlerimizi yapıyor." dedi. Tabii, İsrail sadece gücünü bu Batılı başkentlerden almıyor; maalesef, İslam dünyasının dağınıklığından, sessizliğinden, tepkisizliğinden de alıyor. Bu dünyanın içerisinde Filistin halkının haklı davasını savunan, Filistin davasının yanında bulunan, en güçlü şekilde sözcülüğünü yapan, bütün uluslararası toplantılarda Filistin halkının ve Filistin davasının âdeta diplomatik temsilcisi gibi sözcülüğünü sürdüren Türkiye Cumhuriyeti devletimizdir. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Dışişleri Bakanımız, kıymetli milletvekillerimiz katıldıkları her toplantıda Filistin halkının yanında ve siyonist işgalci İsrail'in karşısında olmuşlardır. Ancak bugün itibarıyla insanlığı harekete geçirmiş olsak da henüz bu İsrail'in ve arkasındaki emperyalist Batı'nın ablukasını kıracak ve onların iktidarlarını yerle yeksan edecek bir durum maalesef oluşmadı ama o da oluşacaktır. "Dünyanın bütün uyuyanlarını uyandırmak için bir tane uyanık yeter." derler. Onlar 7 Ekimden sonra Gazze'yi bitirmek için havadan, karadan ve denizden saldırdılar. Bugüne kadar 100 bine yakın kardeşimizi şehit ettiler ama yine de hiçbir Filistinliye, ne çocuğuna ne büyüğüne diz çöktüremediler. Savaşlar yenilince değil vazgeçince kaybedilir. Bugün, Filistin halkı bunca zulme rağmen iki yıldır hâlâ topraklarını terk etmemişse bu, Filistin halkının mücadelesinin zaferle sonuçlandığının göstergesidir. Onlar Gazze'yi bitirme niyetiyle Gazze'ye saldırdılar ama yeryüzünü Gazze'ye çevirdiler. Bugün, İspanya'dan Çin'e, Güney Afrika'dan Rusya'ya dünyanın her bir yeri Gazze'yle dayanışma meydanlarına dönüştüyse; ardı sıra sürekli filolar İsrail'in bu acımasız ablukasını kırmak için denizlere açılıyorsa, dalgalarla boğuşuyorsa bu, İsrail'in kaybetme sürecine girdiğini ve mazlumların mutlaka bir gün kazanacağını göstermektedir. Bu mücadele uzundur ve zorludur, hiçbir zafere de çiçekli yollardan gidilmez. Mademki buraya gelen kardeşlerimiz "Filistin meselesi ortak paydamız, ortak meselemiz, ortak davamız." diyorsa biz bunu iç politik mülahazalarımızdan, tartışmalarımızdan, çarpışmalarımızdan, rekabetimizden uzak tutmak zorundayız.

Değerli kardeşlerim, dostlarıyla kavga edenler düşmanlarını yenemezler; bu, altın kuraldır, bunu unutmayacağız. Eğer enerjimizi birbirimize yöneltip birbirimizi her gün mazlumların kanı üzerinden yıpratmaya çalışırsak bu, mazlumlara yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Ben, insanlık vicdanını taşıyıp insanlık değerlerine inanan hiçbir kardeşimizin Gazze'de akan kandan, oradaki mazlumların katledilmesinden mutlu olabileceğini düşünmüyorum. Herkesin canı yanıyor, herkes bir an önce İsrail'in sonunun gelmesini ve yerle yeksan olmasını istiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

HASAN TURAN (Devamla) - Bunun için yapmamız gereken, bölünmek, parçalanmak, her konuyu gelip kendi iç gündemimize dayamak değil; bu konuda, bir binanın tuğlaları gibi hepimiz Allah'ın ipine sarılarak sımsıkı olmak zorundayız.

İsrail, bugün bölgemiz için bir ulusal güvenlik meselesidir. Bunu geçmişte söyledik, bazı kardeşlerimiz bunu hafife aldı ama İsrail bunu gösterdi. Görüyorsunuz, hiçbir uluslararası hukuku tanımıyor, uluslararası hukuku uygulamakla sorumlu kurumlar ve kuruluşlar da İsrail'in bu haydutluğuna, bu barbarlığına ses çıkarmıyor. Çünkü o kuruluşlar İsrail'i kurmak için oluşturuldu, bunu biliyoruz. Onun için, İsrail'e karşı bütün vatandaşlarımız meydanlarda nasıl tek bilek, tek yürekse buradaki kardeşlerimiz de aynı şekilde davranmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASAN TURAN (Devamla) - Evet, buradan, son kez, tekraren, milletvekillerimiz başta olmak üzere vatandaşlarımızı, ayrım göstermeden o filoya binen, o filoda yolculuk yapan, insanlık vicdanını temsil eden bütün vatandaşlarımızı, kardeşlerimizi, dünyanın neresinden olursa olsun İsrail bir an önce bırakmalıdır. Son olarak şunu ifade ediyorum ki onların silah yüklü gemilerini bizim silahsız ama vicdan yüklü gemilerimiz sonunda mağlup edecektir, yenecektir; bugünleri inşallah göreceğiz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum, Allah'a emanet ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)