GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:5
Tarih:09.10.2025

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Bir değerlendirmem olacak ama öncesinde Sırrı Bey'e kısa bir cevap vermek istiyorum. Komisyona hitaben "Bizimle barışacak mısınız?" diye sordu. Komisyonun Sırrı Bey'le ve yaptığı konuşmada ismi geçenlerle bir sorunu yok. Komisyon bu sürecin sağlıklı ilerlemesi için çaba gösteren arkadaşlardan oluşuyor. Bu dil, korkarım, yarın öbür gün siyasete hâkim olursa Komisyon sorunun bir parçasına dönüştürülebilir. Bunu da bilhassa esprili bir şekilde ifade etmiş olayım.

Başkanım, dün burada Türkiye Büyük Millet Meclisi nadir görülen dayanışma örneklerinden birini sergiledi. 3 milletvekilimizin ve vatandaşlarımızın Vicdan gemisindeki insanlık yolculuğunda alıkonulması nedeniyle tüm siyasi partilerimiz bu olaya ilişkin tepkilerini en yüksek perdeden ortaya koydular. Ben dünkü dayanışma nedeniyle Meclis Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş'a, dünkü oturumları yöneten Meclis Başkan Vekilimiz Sayın Tekin Bingöl'e, siyasi parti gruplarımızı temsil eden grup başkan vekillerimize ve yine süreç hakkında görüşlerini ifade eden siyasi parti temsilcilerimize tek tek teşekkür ediyorum. Filistin söz konusu olduğunda, Gazze söz konusu olduğunda bu Meclis her zaman kendi içindeki farklılıkları bir kenara bırakarak bir arada durabilmiştir, dün de bunun bir örneği sergilendi.

Arkadaşlarımızın son durumu hakkında kısa bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Gerek buradaki duyarlılık gerek Dışişleri Bakanlığının ve Meclis Başkanımızın çalışmaları ve çabalarının da etkisiyle olsa gerek, dün limana gemi çekildikten sonra milletvekillerimiz diğer aktivistlerden ayrıştırılarak cezaevine götürülmek yerine havalimanına, bir nezarethaneye sevk edilmişlerdir ve gece boyunca biraz da panik bir hâlde bir an önce sınır dışı edilebilmek, deport edilebilmek için farklı ülkelerle görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Neticede, bugün sabah saatlerinde Tel Aviv'den Azerbaycan'a hareket eden bir uçakla milletvekillerimizin şu saatlerde Azerbaycan'a varmak üzere olduğu bilgisine sahibiz. Bakü'den bir tarifeli uçakla saat 21.50'de İstanbul'a ulaşmalarını bekliyoruz. Dışişleri Bakanlığının yaptığı açıklamada, milletvekillerimizin ardından yarın da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile diğer aktivistlerin başka bir özel uçak seferiyle Tel Aviv'den tahliyesinin sağlanacağı anlaşılmaktadır. Her ne kadar bu boykotun kırılması, gemilerin taşımış olduğu insan yükünü Gazze'ye ulaştıramamaları gibi bir burukluk üzerimizde olsa da Gazze'deki soykırımı, açlık ablukasını dünya kamuoyuna taşımak noktasında Sumud Filosu gibi Özgürlük Filosunun ve Vicdan gemisinin de bir rol oynadığına inanıyoruz. Burada yer alan bütün aktivistlere, vatandaşlarımıza, dünyanın dört bir yanından gelen insanlara bir kere daha teşekkür ediyoruz.

Sayın Başkanım, önceki gün burada AK PARTİ önceki dönem milletvekillerinden -gerçi, galiba ihraç edildi sonra- Sayın Hüseyin Kocabıyık'ın gözaltına alınmasıyla ilgili bir değerlendirme ve eleştiride bulunmuş idim. Sayın Kocabıyık metin yazarlığından gelen, her bir kelimenin ağırlığını, ölçüsünü, biçkisini diçkisini çok dikkatli bir şekilde yapan bir edebiyatçı aynı zamanda, siyasetçi kimliğinin yanında. Maalesef hangi kelime ve cümle nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanına hakaret ettiği anlaşılamadan tutuklanmıştır. Bu sabah kendisini cezaevinde ziyaret ettim; moralinin yüksek olduğunu, çocuklarına karşı, torunlarına karşı insani bir vazifeyle oldukça siyasi müeddep ve diplomatik bir dille eleştirilerini ifade etmekle suçlandığını ifade etti. Ben de bir kere daha bu yanlıştan bir an önce dönülmesi çağrısını ifade etmek isterim.

Sayın Başkanım, Meclisin gündemi tabii, genellikle, ulusal siyasi gündemle akıyor ama sahada da dün tarım işçileri olayında gündeme geldiği gibi, bugün İYİ Partinin tekstille ilgili vereceği önergede de görüldüğü gibi, gerçekten küçük grupların canını yakan çok önemli sorunlar yaşanıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Bunlardan biri de Karadeniz'de oldukça ciddi bir soruna bir kere daha dönüşmüş olan kahverengi kokarca böceğinin yaygınlığı ve saldırganlığıyla ilgilidir. Dün, İYİ Partinin bu konuda grup önerisi vardı, dayanışma gösterip Filistin Gazze ve milletvekillerimizle ilgili gündeme destek verdikleri için konuşulamadı. Bugün bir fırsat bulunup konuşulur mu bilmiyorum ama ilk olarak 2017'de Gürcistan'dan Türkiye'ye girdiği tespit edilen, 2023'te yine büyük bir yaygınlıkla çiftçimize, bahçe sahiplerine illallah dedirten kahverengi kokarca böceğinin bugünlerde yeniden büyük bir soruna dönüştüğünü ifade etmek isterim. Genel Kurulumuz vesilesiyle Özlem Hanım da anında bilgi almak ve bizi bilgilendirmek konusunda çok önemli bir rol görüyor. Tarım Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı'nın kahverengi kokarca böceğiyle mücadelede mevcut durum ve çiftçimizin zararının giderilmesi ve zararının artmaması konusunda alınacak tedbirlerle ilgili duyarlılığını talep ediyoruz.

Geçtiğimiz hafta yayınlanan verilerden biri de TÜİK verileri oldu. TÜİK verilerine göre ekonomik güven endeksi 98 yani bunun yüzün altında olması vatandaşın geleceğe dair kötümserliğinin devam ettiği anlamına geliyor ve yine bu verilere göre -atıl iş gücü oranında- işsizlik oranının yaklaşık yüzde 30'larda seyrettiği görülüyor. Yani böyle dehşetli bir rakamı burada söyleyip geçemeyiz; bunun anlamı, 3 vatandaşımızdan 1'inin işsiz olduğudur. Bu gerçekle iktidarın ciddi bir şekilde yüzleşmesi gerekir. Kur, faiz, enflasyon ve borsa dörtgeni dışında çiftçimizin, emeklimizin, asgari ücretlimizin ve iş arayan işçilerimizin sorunlarına daha yapısal ve ciddi çözümler gerektiği açıktır. Ümit ediyorum, 2026 bütçesi bir faiz bütçesi olarak karşımıza gelmez, bu konularda ciddi yapısal tedbirler getirir. Yine, bu verilere göre cari açık sorunu kronik bir şekilde devam ediyor bütün baskılamaya rağmen ve bu verilerin dikkat çekici son yönü ise TÜİK'in yüzde 33 olarak açıkladığı yıllık enflasyonun ENAG'da yüzde 63, İTO'da ise yüzde 40 olarak seyretmesidir. ENAG'la ilgili birtakım yöntemsel tartışmalar da var ve özel bir girişim bazı verilere ulaşmakta sorun oluyor olabilir ama İTO kamu meslek örgütü niteliğinde bir kuruluş. Sayın Mehmet Şimşek'in göreve gelişinden iki buçuk yıl sonra TÜİK'in artık rakamlarla oynamayacağı varsayıldığı bir dönemde, her ne kadar TÜİK hâlâ enflasyonu belirleme yöntemlerini, sepetleri, sepet içerisindeki kalemleri ve bu kalemlerin fiyat grafiklerini açıklamamakta ısrar etse de İTO ile TÜİK arasında yaklaşık yüzde 20'ye varan makas farkının sebebini doğrusu merak ediyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Ümit ediyoruz AK PARTİ'li arkadaşlar bu konuya bir izahat getirir.

Tabii, gündem yoğun, vaktimin de son diliminde Kültür Bakanlığının iki mevzusuna değinerek sözlerimi tamamlamak istiyorum.

Birincisi, Selimiye Camisi'nde yargı kararıyla durdurulan bir restorasyon faciası var; AK PARTİ'li arkadaşların çok yakından tanıdığı 100'e yakın hattat ve sanatkâr bu faciaya dikkat çekmiştir. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, birkaç kişinin ve sadece bir noktaya dayanarak yürüttüğü bu pervasızca restorasyon girişimi yargı kararıyla durdurulmuştur ancak bundan idarede bir an önce vazgeçmelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın lütfen.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Tamamlamış olayım Başkanım.

Kültür Bakanlığıyla ilgili ikinci konu ise, Kültür Yolu Festivalleri'nin konseptini doğru bulan biriyim, Mersin'e de gelmesi yönünde hep taleplerimiz oldu ama Kültür Yolu Festivalleri sanatı, sanatkârı, zanaatı ve zanaatkârı desteklemelidir. Biz Gazze'de yaşanan soykırıma rağmen, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Kültür Yolu Festivalleri'nin popüler sanatçılarla ilgili konserlerden vazgeçmediğini görmekteyiz. Gerçekten, bazen bir gecede 100 ölüm haberini aldığımız bir dönemde Kültür Yolu Festivalleri'nin sürdürülerek bu popüler sanatçı konserlerinin gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eder, teşekkür ederim.