Konu: | |
Yasama Yılı: | 4 |
Birleşim: | 5 |
Tarih: | 09.10.2025 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün burada ülkemizin geleceği olan gençlerimizin en temel insan hakkı olan barınma hakkı üzerine konuşuyoruz. Ancak üzülerek ifade ediyorum ki ülkemizde gençler artık sadece okumak, üretmek, geleceğini kurmak için değil barınabilmek için de mücadele etmek zorunda ve bu tablo AK PARTİ'si iktidarının yıllardır süregelen yanlış politikalarının, plansızlığının ve umursamazlığının açık bir göstergesidir. KYK yurtları bu ülkenin gençlerine güvenli, sağlıklı ve onurlu bir yaşam alanı sunmak için kurulmuştu. Bugün ise bu yurtlar birer barınma krizi merkezine dönüşmüş durumda. Her seçim dönemi geldiğinde iktidar "Şu kadar yeni yurt yaptık, bu kadar yatak kapasitesi ekledik." diye övünüyor ancak sayılarla övünmek gerçeği değiştirmiyor: Binlerce öğrenci hâlâ açıkta. Üniversiteler açılıyor ama öğrenciler hâlâ yurt çıkmadığı için derme çatma evlerde fahiş kira bedelleriyle yaşamaya mahkûm ediliyor. Bazı gençler ise artık bu koşullarda eğitimine bile ara vermek zorunda kalıyor; yurt çıkmıyor, ev kiraları uçmuş, ailesinin geliri yetmiyor. Bu ülkede sadece okumak isteyen, sadece emeğiyle bir gelecek kurmak isteyen binlerce gencimiz ekonomik yıkımın ve sosyal adaletsizliğin kurbanı hâline geliyor. Okul kayıtlarını dondurmak zorunda kalan, eğitimini yarıda bırakan, memleketine geri dönen gençler; onların tek suçu bu iktidarın yarattığı kriz düzeninde doğmuş olmak. Bir yanda, saraylarda israf içinde yaşayanlar diğer yanda barınamadığı için eğitim hakkından mahrum bırakılan gençler... Bu, sadece bir barınma değil fırsat eşitliğinin, adaletin ve binlerce insanca yaşama hakkının da çöküşüdür. Bu mudur sizin gençliğe sahip çıkma anlayışınız?
Kapasite planlaması yok çünkü bu iktidar gençliği sadece bir istatistikten ibaret görüyor. Her yıl üniversite kontenjanlarını artırırken yurt kapasitesini aynı oranda artırmayı bile akıl edemiyorsunuz. Sonuç ortada; bir yanda boş propaganda cümleleri, diğer yanda çaresizlik içinde kalmış gençler ve aileleri. Altyapı ve hijyen koşulları deseniz utanç verici durumda; rutubetli odalar, haftalarca tamir edilmeyen banyolar, sıcak suyun bile lüks sayıldığı yurtlar... 21'inci yüzyılda hâlâ bunları konuşuyor olmamız gençlerine "sözde" değer veren bir devletin değil gençlerini unutan bir iktidarın ayıbıdır. Güvenlik deseniz o da kâğıt üstünde. Aladağ faciasından, Karaman'daki yurt yangınından hiçbir ders alınmadı; yangın merdivenleri kilitli, alarm sistemleri çalışmaz hâlde. Bakımsız ve düşen asansörlerde gençlerimiz hayatını kaybetti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Bir felaket yaşandığında herkes birbirini suçluyor ama kimse sorumluluk almıyor, üç gün sonra nasıl olsa unutulur deniyor.
Değerli milletvekilleri, bu yurtlarda gençlerimizin sosyal yaşam alanları yok, kütüphaneler kapalı, spor salonları atıl durumda; bu yurtlar âdeta gençlerimizin yoksunlukla terbiye edildiği hapishanelere dönüştürülmüş durumda. Peki, tüm bu sorunların merkezinde kim var? Tabii ki yirmi yılı aşkın süredir bu ülkeyi yöneten AK PARTİ'si iktidarı; eleştirildiğinde gençleri nankör ve tembel ilan eden, sorumluluk alındığında ise sessizliğe gömülen, sorumluluklarını unutan bir iktidar.
Değerli milletvekilleri, barınma hakkı bir lütuf değildir. Bir öğrencinin devletinden beklediği şey, sadaka değil insanca yaşama hakkıdır. Gençliğe umut değil mecburiyet sunan bir iktidar aslında kendi sonunu hazırlamaktadır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)