GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:5
Tarih:09.10.2025

İYİ PARTİ GRUBU ADINA YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; cumhuriyetimizin en köklü üretim alanlarından biri olan tekstil sektörü bugün ekonomik iflasın eşiğinde. Milyonlarca insanın aşını, işini ilgilendiren bu sektör aynı zamanda ülkemizin geleceğini, sanayimizin ana damarını doğrudan etkiliyor ama gelin görün ki bu ülkenin yüz akı, alın terinin sembolü olan tekstil bugün tam anlamıyla can çekişiyor. Bakın, rakamlar yalan söylemez. Yalnızca son üç ayda 35 binden fazla emekçi bu sektörde işini kaybetti, son altı ayda bu sayı 65 bini geçti. Son on yılda yani 2015-2025 döneminde sektördeki toplam istihdam kaybı 700 bin. Bu dramatik tabloya rağmen hâlâ rekor kırıyoruz masalları anlatıyorsunuz. Raporlar açık. Yalnızca bu yılın ilk altı ayında 300 firma konkordato ilan etti. Bu 300 firma demek 100 binlerce aile, 10 binlerce esnaf, milyonlarca umut demek. Bu üretim çöküşü, bu bir zincirleme felaket tablosudur.

Devam ediyorum: 2025'in ilk sekiz ayında 994 konkordato başvurusu yapıldı. 2018'den bu yana en yüksek seviye bu. İnşaatta 268, imalatta 214, toptan perakende 145, tekstilde 120 geçici mühlet kararı verildi yani ülkenin üretim çarkları birer birer duruyor, tezgâhlar susuyor, makinalar duruyor, fabrikalar kepenk indiriyor. Bankalar kendilerini kurtarıyor ama küçük işletmeler, fason atölyeler, işçiler batıyor. Bu tablo, yalnızca tekstilin değil, Türkiye'nin üretim ekonomisinin çöküş tablosudur. Bakın, en taze örneği veriyorum: Karbel tekstil, yarım asırlık bir dev, 101 markaya üretim yapan, binin üzerinde çalışanı olan, üretiminin yüzde 93'ünü AB ve ABD'ye ihraç eden firma ne oldu? Önce konkordato, şimdi de iflasını ilan etti. Bu ülkenin tekstilcisi yıllarca döviz kazandıran sektör diye övülüyordu ama bugün döviz politikalarıyla boğuldu. Bakın, gerçek piyasa enflasyonu yüzde 60-65, aynı dönemde dolardaki artış sadece yüzde 17; arada yüzde 45 civarında bir fark var. Yani girdi maliyetleri katlandı, ihracatçının kazancı eridi. Döviz halk için yüksek, sanayici için ise yok hükmünde. İşte bu koşullar nedeniyle 200'den fazla fabrika Mısır'a taşındı. Yanlış duymadınız, Yeşim Tekstil, Waikiki, Colin's, Küçükçalık gibi dev markalar üretimlerini Mısır'a, Laos'a, Kamboçya'ya, Sri Lanka'ya, Bangladeş'e kaydırıyor. Ülkenin emeği, üretimi, sanayisi başka ülkelere göç ediyor. Siz burada yerli ve millî nutukları atarken sanayi sessizce ülkeyi terk ediyor. Mesela, artık tekstil kenti Bursa'da tam anlamıyla bir sessizlik var. Biliyorsunuz, Bursa bir zamanlar ülkemizin tekstil üssüydü, dünya markalarına ürün yetiştiremez, ihracat rekorları kırardı. Maalesef, sanayiciler tek tek beyaz bayrak çekmeye, fabrikasını Rusya'ya, Mısır'a taşımaya başladı.

Bursa'nın tekstildeki üssü ve marka caddesi vardır: Vişne Caddesi, tekstil üretim ve pazarlama merkeziydi. İşte, o Vişne Caddesi'nde artık kepenkler bir bir kapanıyor, 10 bin işletmenin 4 binden fazlası kepenk indirdi. Esnaf vergi, SGK primi, enerji faturaları altında ezilirken kumaş fiyatı yerinde saydı; işçilik maliyeti 4 katına çıktı. Biliyor musunuz ki o Vişne Caddesi'nde bugün sadece Suriyeli esnaf hayatından memnun ve giderek bölgenin hâkimi oldu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Tamamlayayım efendim.

Çünkü onlar sığınmacı haklarından yararlanarak vergi vermeden kayıtsız ticaret yapıyorlar, buna karşılık bizim esnafımız kepenk kapatıyor. Vişne Caddesi, sadece Bursa'nın değil Türkiye'nin üretim gücünün çöküşünün de sembolü hâline geldi. Acilen bu komisyon kurulmalıdır ve firma bazlı taşınmaları tespit etmeli, istihdam kaybı raporu hazırlamalı, OSB altyapı eksikliklerini ve enerji maliyetlerini masaya yatırmalı. Bu Meclis emekçinin, sanayicinin, ihracatçının feryadına sessiz kalacaksa Allah aşkına niye var? Bugün tekstil çöküyorsa yarın sanayi çöker, sanayi çökerse Türkiye çöker. Unutmayın ki bu ülkenin tezgahlarını susturursanız milletin biten umutlarının da hayallerinin de müsebbi olursunuz.

Heyeti saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)