| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 5 |
| Tarih: | 09.10.2025 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Olağan koşullarda doğru olan böyle bir önergeye OECD ülkeleri arasında kadınların iş gücüne en az katılım sağladığı ülke oluşumuz üzerinden, Dünya Ekonomik Forumu 2025 Cinsiyet Eşitliği Raporu'nda 148 ülke arasında 135'inci olarak Avrupa sonuncusu olmamız üzerinden, kadınların eğitimine erişiminde 92'nci, ekonomik katılımda 133'üncü sıraya hazin gerileyişimiz üzerinden, yüzde 11'i geçen yani genel işsizliği 3 puan aşan kadın işsizlik oranı üzerinden, erkek çalışanları neredeyse 10 puan aşan kadınların kayıt dışı çalışma verileri üzerinden, beslenmek sanki sadece bir kadınsal ihtiyaçmış gibi mutfak enflasyonu üzerinden hatta ve pek tabii ki aynı eğitimi aldıkları, aynı işi yaptıkları erkeklerden daha düşük ücretle çalıştırılan kadınlar için eşit işe eşit ücret talep ederek destek vermemizdir ama Türkiye'de yoksulluk öyle derinleşti, kapsadığı alan öyle genişledi, kadın erkek, diplomalı, diplomasız, kayıtlı, kayıtsız demeden herkes sefalette öyle eşitlendi ki, kadınla erkek arasında ücreti eşitlemek artık kadını yoksulluktan kurtarmaya yetmeyeceği gibi ev bütçesini iyileştirme kabiliyetini de maalesef kaybetti. Biz bunu adalet namına elbette talep etmeye devam edeceğiz ama çalışanlara "asgari ücret" diye verilen miktarın... Nedir asgari ücret? Gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçları asgari düzeyde karşılamaya yetebileceği tutardır. Çalışanlara "asgari ücret" diye verilen 22.104 liranın değil bu ihtiyaçları karşılamak, sadece karın tokluğuna dahi yetmediği, 27.970 lira olan açlık sınırının... Nedir peki açlık sınırı? Ölmeyecek kadar gıda için gereken minimum miktardır. Asgari ücretin sadece ölmeyecek kadar karın tokluğu sağlamaya yarayan, açlık sınırının bile 5.865 lira 33 kuruş altında olduğu bir ortamda yoksul kadınlar ülkesi değiliz biz artık sadece. Çalışan sayımızın yarısı asgari ücretli olduğuna göre resmî olarak bir açlar ülkesiyiz aslında; maalesef, çok yazık ki bir sefalet ülkesiyiz. Yoksulluğun kadınlar üzerindeki etkilerini ortadan kaldırmak ancak o kadınları yaşatabiliyorsak anlamlı. Yiyemez içemez, gezemez, okuyamaz ve hatta çalışamaz tabii ölü kadınlar. Derin ve genel yoksulluktan kadının payına açlık, sağlıksızlık, yoksunluk, dışlanma düşmüyor sadece, ölüm düşüyor bir de. Yoksulluk genel ama maalesef, bedeli kadına özel.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
SELCAN TAŞCI (Devamla) - Olmayan malzemeyle tencere kaynatamamanın bedelini ödeyen; bunu bazen dayakla, bazen canıyla ödeyen kadın. Altı aylık bir bebek ekmek ıslatılarak şekerli suyla beslenir mi, beslenebilir mi? Şekerli suyla doyuramadığı bebeğinin iniltisini göğsünde dindirmek durumunda kalan... Açlık şefkatle sadece diner mi peki? Dinmiyor. Dinmeyen o iniltinin, yakarışın, ızdırabın muhataplığını yani hayatın en ağır yükünü aslında tek başına taşımak zorunda olmadığı hâlde hep de tek başına taşımak durumunda kalan kadın. Dolayısıyla, biz İYİ Parti olarak özelde kadını, genelde insanı yaşatacak, yoksulluğu temel almayan, refahı hedef alan bir devlet politikasının inşasına çalışacak bütün komisyon tekliflerini, bu da dâhil olmak üzere peşinen destekliyoruz.
Teşekkür ederim. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)