| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 8 |
| Tarih: | 16.10.2025 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Değerli milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz "2026 yılı bütçemizi eğitimden sağlığa, tarımdan sanayiye, enerjiden dijital dönüşüme kadar her alanda büyüyen, güçlenen, kalkınan ve refahı artıran büyük Türkiye hedefiyle hazırladık." diye açıklarken geçen sene 2026 sonu açıklanan enflasyon hedefini yüzde 9,7'den de yüzde 16'ya revize ettiklerini de vurguladı; yedi yıldır dinlediğimiz tek haneli enflasyon iddiası da yine başka bir bahara kaldı.
Dünyanın en bereketli topraklarına, en büyük ovalarına sahip Türkiye'de eylül ayı gıda enflasyonu yıllık artış oranı yüzde 36,06 olarak karşımıza çıkmaktadır ve bu bereketli topraklar gıda üretimiyle rekor kırması gerekirken maalesef gıda enflasyon rakamıyla dünya rekoru kırmaktadır. Bu rakamı daha iyi anlayabilmek için bir kıyaslama yapacak olursak, 2'nci sırada en yüksek gıda enflasyonuna sahip olan Arjantin'le aramızda 8 puan fark varken 3'üncü sıradaki Rusya bizim enflasyon rakamımızın dörtte 1'ine sahiptir. Daha da ilginci, kuş uçmaz kervan geçmez bir çölde, Suudi Arabistan'da gıda enflasyonu ne kadarmış biliyor musunuz? Sadece yüzde 1,1; evet, yanlış duymadınız, sadece yüzde 1,1. "Bunun sebebi nedir?" diye yetkililerinin açıklamalarına bakacak olursak; Sayın Maliye Bakanımız "kuraklık" diyor, "don" diyor, "Eylülde okullar açıldı." diyor; Merkez Bankası Başkanımız, vatandaşımızın 3-5 çeyrek altınını yastıkaltında saklamasına bir bahane buluyor; Cumhurbaşkanımız da beş sene önce yaşanan pandemiyi sebep olarak gösteriyor ama gerçeği herkes çok iyi biliyor. Bu ülkede enflasyonun nedeni ne vatandaş ne doğa olayları ne de virüs; bu ülkede enflasyonun nedeni yanlış politikalarla ekonomiyi borç ve beton batağına sürükleyen, ithalata bağımlılığını artıran, tarımı köstekleyen politikalarda inat eden iktidarın maalesef ta kendisidir.
Bizim görevimiz, bahanelerin değil, çözümlerin konuşulduğu bir Türkiye inşa etmektir. Tarlada alın teriyle üreten çiftçimizin hakkını korumak, vatandaşın sofrasındaki ekmeği küçültmemek adil bir ekonomik düzeni sağlamakla olur; yeter ki yönetenler sorumluluktan kaçmasın, milletin sesine kulak versin diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)