Konu: | |
Yasama Yılı: | 4 |
Birleşim: | 8 |
Tarih: | 16.10.2025 |
İZZET AKBULUT (Burdur) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum.
Komisyon Başkanımızı dinledik, diyor ki: "Bu cezaların artırılmasının sebebi tamamen kazaların azaltılmasıyla alakalı yani devlete ya da Hükûmete herhangi bir gelir olsun diye değil." Şimdi, şöyle baktığımız zaman, çok da inandırıcı gelmiyor. Sigaraya zam yapıyorlar, diyorlar ki: "Vatandaş sigara içmesin diye zam yaptık." Daha bugün yine zam gelmiş ama birçoğu vergi. Alkole zam yapıyorlar, her yeri vergi oldu artık neredeyse ama diyorlar ki: "Vatandaş alkol almasın diye zam yaptık." Yani dertleri hiç para değil; akaryakıta zam geliyor, vergi oranlarına zam geliyor ama sorduğumuz zaman kesinlikle hiçbir zaman gelirle alakalı dertleri yok. Madem gelirle alakalı derdiniz yok, gelin, şu sıfır arabalardaki ÖTV'yi düşürelim. (CHP sıralarından alkışlar) Gelin, vatandaşımızı çok daha kaliteli arabalara bindirelim. Siz, vergiyle, üreten ülkeden daha fazla para kazanıyorsunuz. Gelin, bunları kaldıralım, vatandaşımız da çok kaliteli, nitelikli araçlara binsin; bakın, kaza oranları azalıyor mu azalmıyor mu hep birlikte görelim.
Bir bütçe yaptık 2025 yılında, o zaman da söyledik, dedik ki: "Bu bütçenin zaten yüzde 85'i vatandaşın ödeyeceği vergilerden oluşuyor, cezalardan oluşuyor." "Yok öyle bir şey." dediler. İşte, yaşadığımız ortamda görüyoruz, 2025 yılında bütçedeki hedeflenen trafik cezası 55 milyar TL idi, altı ayda 70 milyar TL'ye ulaştı, 70 milyar TL'ye; bırakın 2025'teki 55 milyar TL'yi.
Bakın, illerde trafik polisleri sizin bu zorlamalarınız yüzünden, sizin bu "Para lazım." diye bastırmalarınız yüzünden ceza yazacak adam arıyorlar, her birine sanki bir kota verilmiş gibi "Kime nereden ceza kessek, kime nereden ceza yazsak?" onun arayışındalar. Bakıyorsunuz, hepsinin elinde birer tane çubuk, durdurdukları vatandaşın ağzına alkol testiyle uygulama yapıyorlar. Yahu, arkadaş, sadece alkol mü var ya? Uyuşturucu da var bu memlekette, birçok gencimize yazık oldu, uyuşturucu bataklığına düştü. Yanınızda bir de bir köpek görelim, bu arabalarda uyuşturucu arayın; onlara da saygı duyalım ama yok, sadece ve sadece "Oradan bir şey bulabilir miyiz, bir alkollü vatandaş bulabilir miyiz? Ehliyetine el koyabilir miyiz? Fahiş fiyatlarda ceza uygulayabilir miyiz?" Yok.
Bakın, Burdur'dan Fethiye'ye gitmek için geçenleriniz vardır. Bizim için Burdur'da o yol artık resmen böyle şehir içi yolu gibi oldu ama normalde yurttaşlarımız için bayağı bir kara yolu, hâliyle vatandaşlarımız 120'yle gidiyor. Öyle bir bölge var ki saygıdeğer milletvekilleri, o bizim Burdur Gölü'nün etrafında tesislerin olduğu yerde insanlar düğün yapıyorlar, düğünlere girmek için araçlarıyla giriş çıkış yapıyorlar ama tabii, bunu bilmeyen normal bir vatandaş 120'yle geliyor, tam da böyle kavisli bir yerden geçmek durumunda kalıyor. "EDS konulsun buraya." diyoruz, EDS konulmuyor. Ya, trafik cezalarını artırarak kazaları önleyeceksek -mesela, burada sadece bu yaz en az 4 ya da 5 vatandaşımızı kaybettik- diyoruz ki: Niye EDS konulmuyor acaba? Araştırdık, meğer bu EDS'lerden bizim belediyelere para geliyormuş "Aman ha, CHP'li belediyeye para gelmesin." diye EDS de konulmuyor. Ya, EDS konulsa, orada hız 70'e düşürülse o kazaların birçoğu olmayacaktı, birçok yurttaşımız bugün hayatta olacaktı.
Kıymetli milletvekilleri, 2 tane ilçem var EDS'si olan; Bucak ve Çeltikçi. Çeltikçi'den geçiyorsun EDS çalışıyor çünkü EDS'nin o çalıştığı yerde MHP'li bir belediye var; bizim Bucak'tan geçiyorsun, CHP'li belediye, EDS çalışmıyor.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Bu kadar olmaz ya!
İZZET AKBULUT (Devamla) - Bu kadar da olmaz, bence de bu kadar da olmaz, böyle bir ayrım olmaz! (CHP sıralarından alkışlar) Hedef buysa, hedef cezalarla vatandaşın kaza yapmasını engellemekse ayrımcılık yapmayalım diyorum.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Kendi belediyeniz çalıştıramamış, onu da becerememiş!
İZZET AKBULUT (Devamla) - Bakın, Kıymetli Başkanım, çok saygıdeğer milletvekillerim; vatandaşımız o kadar zor günlerden geçiyor ki yoksulluk sınırı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - EDS'yi belediye çalıştırıyor, siz çalıştırıyorsunuz!
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Ya, EDS'yi belediye çalıştırmıyor, İçişleri Bakanlığı açıyor, Allah'ını seversen ya!
İZZET AKBULUT (Devamla) - EDS'yi belediye mi çalıştırır Allah'ını seversen Kıymetli Başkanım.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Payını alıyor.
İZZET AKBULUT (Devamla) - EDS'yi belediye çalıştırmaz.
Bakın, kıymetli milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partimizin Genel Başkanı meydan meydan bağırıyor ya, "Yoksulluk sınırı 90 bin lira oldu." diyor. "Burada 90 bin liranın altında geliri olan var mı?" diyor. Herkes parmak kaldırıyor. Ya, insanlar yaşam derdine düştü sayenizde. İnsanların zaten arabaya binecek güçleri bile kalmadı, insanlar evlerine nasıl ekmek götürecekler onun derdine düştüler; bir de sizin bu cezalarınızın hakkından gelmeye kudretleri yetmez diyorum. Bu vatandaşlarımızın üzerindeki vergi yükünü, bu vatandaşlarımızın üzerindeki ceza yükünü artık kaldırın. Para lazımsa, gelin, fabrikalar kuralım, para lazımsa, gelin, üretimi artıralım, bu ülkeyi öyle şaha kaldıralım diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)