GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:9
Tarih:21.10.2025

REFİK ÖZEN (Bursa) - "Bunu hiç unutma evlat; Batı hiçbir zaman medeni olmamıştır ve bugünkü refahı devam edegelen sömürgeciliği, döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur." demişti Aliya.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bosna Hersek kurucu lideri merhum Aliya İzzetbegoviç'in vefat yıl dönümü münasebetiyle söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Gazi Meclisimizi, aziz milletimizi, dost, kardeş Bosna halkını en kalbî duygularımla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün tarihin onurlu sayfalarına adını altın harflerle yazdırmış bir lideri, bir düşünürü, bir dava adamını, Bosna Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'i rahmetle, minnetle ve derin bir saygıyla anıyoruz. Aliya sadece bir ülkenin değil bütün bir coğrafyanın hatta insanlığın vicdanıydı. O, savaşın ortasında bile adaletten vazgeçmeyen, yıkımın içinde bile insan kalabilmenin mümkün olduğunu gösteren bir bilge liderdi. Aliya İzzetbegoviç genç yaşlarından itibaren fikirleriyle, adalet ve özgürlük tutkusuyla öne çıkmıştır. Daha lise yıllarındayken kurduğu Genç Müslümanlar hareketi onun sadece bir siyasetçi değil aynı zamanda bir fikir adamı, bir ahlak önderi olacağının ilk işaretiydi. Aliya komünist Yugoslavya yönetimi tarafından fikirlerinden dolayı defalarca hapse atıldı ancak o, zindanda bile kalemini bırakmadı, düşüncelerini satırlara döktü. Onun meşhur eserlerinden olan Doğu Batı Arasında İslam ve İslam Deklarasyonu ise bu dönemlere aittir. Aliya fikirleriyle sadece bir ideolojiye değil, bir yaşam felsefesine yön vermiştir. O, İslam'ı bir siyaset malzemesi değil; bir ahlak, bir insanlık rehberi olarak görmüştür. "Biz ne Batı'nın taklitçisi olacağız ne de Doğu'nun tutsağı; kendi kimliğimizle, kendi değerlerimizle var olacağız." diyerek âdeta bir milletin öz güvenini inşa etmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1992 yılında Yugoslavya'nın dağılmasıyla başlayan süreçte Bosna Hersek halkı tarihin en büyük trajedilerinden birini yaşadı. 92-95 yılları arasında süren Bosna Savaşı sadece bir askerî mücadele değil, aynı zamanda bir milletin var oluş mücadelesiydi ve bu mücadelenin en başında ise Aliya İzzetbegoviç vardı. Aliya Bosna Hersek'i tanımlarken "Bosna Hersek küçük bir toprak parçası değil; o, fikir ve idealdir." diyor ve Bosna'yı farklı etnik ve dinî kimliklerin kardeşçe, eşit yurttaşlar olarak yaşayabildiği bir ülke olarak hayal ediyorum. Savaş boyunca Aliya hem halkını ayakta tutmaya çalıştı hem de dünyanın vicdanına seslendi. Onun "Biz savaşmayı biliriz ama barışı daha çok severiz." sözü onun felsefesini ve liderlik anlayışına âdeta özetler niteliktedir.

Aliya bu uğurda birçok bedel ödedi ama asla halkını terk etmedi. Dünyanın gözleri önünde işlenen soykırıma karşı kelimeleriyle bir duvar örmeye çalıştı. O, silahların sustuğu her anı barış için kullanmaya gayret etti. Bosna'nın yaşadığı karanlık günlerde halkının hem lideri hem de sığınağı oldu. En zor zamanlarda bile insanlıktan, adaletten ve merhametten taviz vermedi. Savaşın en şiddetli dönemlerinde "Biz ölüme hazırız ama katil olmayacağız." diyerek ahlaki duruşunu ortaya koydu.

Aliya, Batı'nın bilim ve teknoloji alanındaki üstünlüğünü kabul ederken ahlaki ve manevi çöküşünü de eleştirdi. Doğu'nun ise maneviyatı güçlü olmasına rağmen çağın ihtiyaçlarına cevap verememesini sorgulamış; iki dünyanın da insanlık için nasıl birleştirilebileceğini tartışmıştı. İslam dünyası toplumları için eleştirel düşünce dersinin mecbur olmasını önermiş, aklın ve bedenin aynı anda özgürleşmesi gereğini savunmuştu. O, hem çağdaş hem geleneksel hem akılcı hem de kalbî bir medeniyet vizyonu ortaya koymuştur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

REFİK ÖZEN (Devamla) - Aliya'nın hayatında vazgeçilmez olarak kabul ettiği 6 unsur: Özgürlük eşitlik, ahlak, adalet, merhamet ve barıştı. Düşmanlarımızın bizim öğretmenlerimiz olmadığını, Müslümanca bir bilincin bütün insanlığı kuşatması gerektiğini hayatında uygulamasıyla gösterdi.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aliya İzzetbegoviç, sadece Boşnak halkının değil, tüm mazlum milletlerin gür sesidir. Aliya bir liderin sadece savaş meydanlarında değil, fikir dünyasında nasıl kahraman olunabileceğinin vücut bulmuş hâlidir. Onun bıraktığı miras umutla yoğrulmuş bir adalet anlayışıdır. Aliya şu sözü, onun hayatını ve bize bıraktığı mesajı özetler niteliktedir: "Ölmek bir şey değil, asıl trajedi yaşarken içimizdeki insanı öldürmektir." demiştir.

Ben bu duygu, düşüncelerle tekrar merhum Aliya İzzetbegoviç'i bir kez daha rahmetle anıyor, aziz milletimizi, dost, kardeş Bosna halkımızı saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ, MHP, İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)