Konu: | |
Yasama Yılı: | 4 |
Birleşim: | 10 |
Tarih: | 22.10.2025 |
YENİ YOL GRUBU ADINA SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Değerli milletvekilleri, Sayın Başkan; tekstil sektörü ve de aynı zamanda giyim sektöründe, hazır giyim sektöründe yaşanan daralmayla ilgili olarak grup önerimizle ilgili söz almış bulunuyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ülkemiz uzunca bir süredir ekonomik ve siyasi krizlerin altında ezilmektedir. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte ülkemizin, ekonomisi başta olmak üzere her anlamda atılım yapacağı, bürokrasinin azaltılacağı, iş ve sermaye dünyasının ülkemiz başta olmak üzere tüm dünya genelinde önlerinin açılacağı söylenmişti. Yurt dışından gelecek sermayenin ülkemize doğrudan ve dolaylı olarak istihdam sağlayacağı dillendirilmişti. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükûmet sistemiyle birlikte bu vaat ve sözlerin yerini bulmadığı gibi millî firmalarımızın da üretim merkezlerini yıllara sarî olarak yurt dışına kaydırdıklarını görüyoruz. Enflasyon ve kur baskısı nedeniyle başta tekstil ve konfeksiyon sektörü olmak üzere birçok sektörde sıkıntılı bir süreç yaşandığı bilinmektedir. Özellikle ihracat yapan firmalar uzunca bir süre, kur korumalı mevduatıyla baskılanan döviz, girdi ve işçilik maliyetlerinin devasa boyutlara ulaşması ve ham madde temininde çekilen zorluklar nedeniyle mesela tekstil sektöründe maliyetlerin yüzde 120 arttığı ifade edilmektedir ki bunlar geçen senenin rakamlarıdır. Şu sıralar görece olarak düşmüş olsa da faizlerin yüzde 70-80'lere çıktığı, üretim yapmanın imkânsız hâle geldiği bir ortamda ve üstelik günaşırı getirilen yeni vergilere bu firmaların dayanması imkânsız hâle gelmiştir. Bu sebeple, yurt dışından gelecek sermaye ve üretim yatırımlarını beklerken millî firmaların yurt dışına çıkması, üretim yatırımlarının, girdi ve işçilik maliyetlerinin daha uygun olduğu, vergilendirmenin daha düşük oranlarda uygulandığı Mısır ve Tunus gibi Kuzey Afrika ile Balkan ülkelerine taşınması ülke ekonomisi için ciddi bir soruna dönüşmüştür. Bunun doğal sonucu olarak işten çıkarmaların arttığı ve ekonomik sıkıntıların dalga dalga yayıldığı bir Türkiye gerçeğiyle karşı karşıyayız. 210 bin kişi tekstil sektöründe işten çıkarıldı ve Hükûmetin işsizlik oranlarının yüzde 8-9'lara düştüğünü söylemesi, ihracat yapan millî firmalar yurt dışına gittiği hâlde ülkede ihracatın rekorlar kırdığının söylenilmesi esasen ciddi bir çelişki oluşturmaktadır.
Değerli milletvekilleri, bakınız, Türkiye'nin en büyük hazır giyim ve tekstil merkezlerinden olan İstanbul Merter, Zeytinburnu, Laleli, Bayrampaşa ve Esenler bölgelerinde yüzlerce mağaza ve atölye kapanmış, uzun yıllardır ülke ekonomisine katkı sunan üreticiler kiralık tabelalarıyla sessiz bir çöküşün sembolü hâline gelmiştir. Üreticiler artan enerji fiyatları, yüksek kira bedelleri, işçilik maliyetleri ve krediye erişimde yaşanan zorluklar nedeniyle ayakta kalmakta zorlanmaktadırlar. Basına da yansıyan verilere göre istihdam kaybı 100 binlere ulaşmıştır, bu durum aynı zamanda sosyal bir kriz anlamına gelmektedir. Türkiye hazır giyim ihracatında önemli bir ülkeyken bugün bu sıralamada gerilemiş, Avrupa Birliği pazarındaki payını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Özellikle ham madde fiyatlarının dövize bağlı artışı ve Türk lirasının sürekli değer kaybı, ihracatta rekabet avantajını ortadan kaldırmıştır. Enflasyonun yüksek düzeylere çıkması üretici maliyetlerini katlamış, enerji, yakıt ve işçilik giderleri birçok işletme için neredeyse sürdürülemez hâle gelmiştir. Üreticiler artık yerli pazarda satış yapamaz, ihracatta rekabet edemez bir konuma düşmüştür. En büyük risk ise bu işletmelerin üretim faaliyetlerini Mısır, Bangladeş, Ürdün, Fas gibi düşük maliyetli ülkelere taşımalarıdır. Konkoradato takip verilerine göre 2025 yılı itibarıyla Mısır'da üretime başlayan Türk tekstil şirketlerinin sayısı 200'ü açmıştır. Bu durum yalnızca üretim merkezlerinin kaybı anlamına gelmemekte, aynı zamanda Türkiye'nin dış ticaret gelirlerinde uzun vadeli bir düşüşe işaret etmektedir. Türk firmalarının yurt dışına taşınması Türkiye'nin üretim zincirinde yaşadığı kırılmayı daha da derinleştirmektedir. Türkiye'deki tekstil üreticileri bu koşullar altında Hükûmetten acil destek paketleri, vergi ve enerji indirimi, kredi kolaylığı ve istihdam teşvikleri talep etmektedirler. Ancak bugüne kadar açıklanan sınırlı önlemler sektörün içinde bulunduğu yapısal krizi durdurmaya yeterli olmamıştır. Sadece tekstil mi? Elbette hayır. Son yıllarda özellikle sanayi sektöründeki daralma ve bunun sebep olduğu ekonomik istikrar sorunları ülkemiz ekonomisini ciddi bir varoluş sorunuyla karşı karşıya bırakmıştır. Pandemi süreciyle başlayan yüksek enflasyon ve son yıllardaki yanlış ekonomik politikalar ve yüksek faiz oranları ile kur korumalı mevduat ile "carry trade" gibi akla ziyan icraatlar, ülke ekonomisine batan geminin malları muamelesi yapılmasına neden olmaktadır. Enflasyon, tüketici fiyatlarındaki fahiş artışlar, yüksek faizler doğal olarak firmaların kredi kullanımını zorlaştırmış, ekonomik büyümeyi frenlemiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Sanayideki daralma, artan maliyetler, döviz kuru dalgalanmaları, sanayideki faiz oranları nedeniyle kâr marjlarının daralmasıyla birleşmektedir. Bu olumsuz koşullar yatırım kararlarını olumsuz etkileyerek firmaların yatırımlarından vazgeçmesine yol açmıştır.
Tekrar edeyim sayın milletvekilleri: Kaç büyük yatırımcı siz göreve geldiğiniz günden beri ülkeye gelip fabrika temeli attı, çalışan istihdam etti, ülkeye ne kadar katma değer sağladı? Sanal bahisçilerden, hırsız oligarkların yasa dışı kara paralarından ve ülkemizden aldıkları değerli ev ve arazilerden bahsetmiyorum, borsadaki kapkaççı bıyıklı yatırımcılardan da bahsetmiyorum, gerçek bir yatırım ve istihdamdan bahsediyorum. Skoda gelecekti, ne oldu; Volkswagen gelecekti, ne oldu; BYD geliyordu, ne oldu; yahu "Elon Musk geliyor." dediniz, o ne oldu? Bırakın bunların gelmesini, ülkemizin yerli yatırımcısı, sanayicisi, ticaret erbabı da ülkeden gidiyor. Hasılı, giden gidene ama sizin derdiniz gidenler değil kalanlardan nasıl daha fazla vergi alırız derdidir, başka bir şey değildir.
İnşallah, bu grup önerimize destek verirsiniz, iyi bir araştırma önergesiyle de bu konuyu açıklığa kavuştururuz.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)