GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:11
Tarih:23.10.2025

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın milletvekilleri ve sevgili halkımıza ilk önce şunu söylüyorum: Şu anda bir mektup okuyacağım size, Kayseri T1 Cezaevinden bana gelen bir mektup, eski bir uzman çavuşun mektubu. Bu mektubu sadece kulaklarınızla değil vicdanınızla da dinlemenizi isterim. "Kayseri T1 Cezaevinde hapis yatan 7 uzman çavuşuz ve hepimizin cezası müebbet hapistir. Yaklaşık dokuz senedir de hapisteyiz. Allah'ın varlığına ve Peygamber'in nebiliğine ant olsun ki tek suçumuz uzman çavuş olmak. 15 Temmuz gecesi, hiçbir şeyden haberimiz yokken komutanlarımız ve amirlerimizce kandırılarak yasal ve kanuni emirlerle kışladan çıkartıldık ve sabaha kadar Genelkurmay bahçesinde bekletildik. Bizler, zaten bu mesleğe girmeden önce fakirdik, şimdi ise fasfakir olduk. Para yok, ev yok, iş yok, gelir yok ama dokuz senedir bol bol acı var, ıstırap var, fakirlik var, ölüm var, hastalık var, Meclis kürsüsünden sizin bahsettikleriniz haricinde şahit olduğumuz acılar var. Ben Kadir, kime ağlayacağımı şaşırdım. Ben hapse girdiğimde 2 yaşındaki kızım bebeklikten ağlıyordu, şimdi 11 yaşında, babasızlıktan ağlıyor; dokuz senedir gözyaşımız dinmedi. Eşim, komşuların ve akrabaların fitre zekatıyla hem kendini hem kızımı hem de burada beni iaşe etmeye çalışıyor. Babam da yok, anam da yok, perişanlık tüm ailemizi çevreledi. Kızım hasta oluyor; doktor paramız yok, okula gidecek okul paramız yok. Ailemin çektiği ızdırap ve acı burada kalemle yazılacak şey değil.

Yine burada bir uzman çavuş arkadaşım, adı Levent. Dokuz senedir çekmediği acı kalmadı, kalp hastası oldu, ilaç ile yaşıyor, eşinden boşandı çünkü kimse bakmadı ailesine, ortada kaldılar. Çocuğu okulunu fitre ve yardımlarla okuyor. 6 Şubat depreminde kardeşini ve kardeşinin tüm ailesini kaybetti, cenazelerine bile gidemedi yokluktan. Annesine memleketindeki akrabaları bakıyor ve bakıma muhtaç. Yine çektiği ızdırabı yazmaya kalemin gücünün yetmediği insanlardandır.

Yine burada bir başka uzman çavuş arkadaşın adı Mehmet. Annesi ve ninesi bakıma muhtaç, köyde akrabaları ve komşularıyla hayatlarını ikame ve iaşe ediyor. Bacısının kocası öldü, bir dul kadın ve iki çocuk ortada kaldı, hepsi bizim Mehmet'in yolunu gözlüyor hapisten çıkıp da gelsin onlara kol kanat gersin diye. Fakirlikten 70 yaşındaki kadın tarlalarda ırgatlık yapmaya çalışıyor çünkü yokluğun ızdırabı onları da sarmış durumda. Mehmet'in babasının kalbi Mehmet'in suçsuz yere 23 yaşında hapsolmasına dayanamadı. Oğlunun hapisliğinin kahrından kalbi durdu, vefat etti, oğlunun mağduriyetinin derdiyle bu dünyadan göçüp gitti.

Biz ayın 15'inde maaş aldığımızda 2 kilogram et alınca mutlu olan insanlardık. Biz uzman çavuşlar bahsedildiği gibi kimseye zarar vermedik, kimseyle kavga etmedik ama inanılmaz bir şekilde, akıl almaz bir şekilde cezalandırıldık. Generale sorulmayan hesap bizden soruldu. Terörist ilan edildik, katil ilan edildik; bakkaldan veresiye sigara alan, orduevlerinin önünden geçemeyen, itilip kakılan, ötekileştirilen subay ve astsubayla aynı tuvalete bile giremeyen gariban uzman çavuşlar bir gecede subay muamelesi gördü. 'Fikir ve eylem birliğiniz var.' denildi. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan yargılamayla müebbet hapse mahkûm edildiler. Düşünün ki yüzme bilmiyoruz, okyanusun ortasına atılmışız ve siz oradan gemiyle geçiyorsunuz; Allah rızası için elimi tutun. Sayın Vekilim, umudumuz kalmadı, lütfen sesimiz olun. Kadir Özsağlam, Kayseri T1 Kapalı Cezaevi."

Sevgili arkadaşlar, bakın "Uzman çavuş darbe yapabilir mi?" diye soruyorum. Kursiyer teğmenler, astsubaylar darbe yapabilir mi? Sözleşmeli erler darbe yapabilir mi? Bu yargılamalarda büyük hatalar var. Suçsuz günahsız insanlar cezaevlerinde. Darbe yapanın Allah belasını versin. Ama darbeci olmadığı hâlde "darbeci" ilan edilerek zindanlarda tutulan, müebbet veya ağırlaştırılmış müebbet cezalara çarptırılan bunun gibi binlerce insan var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Bu, büyük bir vebaldir arkadaşlar. Bakın, gariban bir uzman çavuşun mektubu bu. Gidin, Kayseri Cezaevinde ziyaret edin, size daha neler neler anlatacak.

Biz bunları burada söylüyoruz, Sayın Hulusi Akar cevap vermiyor, o geceyle ilgili çok soru işaretleri var, yargılamalarda kendisi çok önemli şeylerle itham ediliyor ve Sayın Hulusi Akar'ı bir sessizlik almış, hiçbir açıklama yapmıyor. Buyurun gelin, hakkınızda çok ciddi iddialar var diyoruz, hiçbir açıklama yapmıyor. Buyurun Sayın Hulusi Akar, kürsü burada, bir açıklama yapın. Bu veballer, bu ahlar sizin boynunuzda, bunun hesabını verin. Bunun, vicdan karşısında verilebilecek bir hesabı var mı bu gariban insanların, o zindanlardaki sözleşmeli erlerin, kursiyer teğmenlerin? Çağırıyorum ve cevap bekliyorum.

Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)