| Konu: | YENİ YOL Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 19.11.2025 |
YENİ YOL GRUBU ADINA MUSTAFA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; grubumuzun Gazze'deki son gelişmelerle ilgili genel görüşme talebi üzerine huzurlarınızdayım. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Yakından takip ettiğiniz gibi 17 Kasımda yani iki gün önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde Gazze için yeni bir plan oylandı ve Rusya ve Çin'in çekimser kalmasıyla beraber kabul edildi. Bu planla ilgili, tabii, çeşitli tartışmalar var. Şu anda hepimizin aslında ilk baktığı nokta "Ya, akan kan durdu, o zaman biz buna karşı sessiz kalalım." olabilir ama detaylarına vâkıf olmadan, anlaşmanın detaylarını bilmeden bu şekilde bir kabulle hareket edersek yanlış yapmış oluruz. Gerekçesini şimdi açıklayacağım.
Bu uluslararası hukuki statüyü haiz olan "Barış Kurulu" denilen yapılanma Trump'ın liderliğinde işlem görecek, Trump'ın liderliğinde çalışmalarını yürütecek; Kurula karşı sorumlu olan da tamamen teknokrat olduğu iddia edilen Filistinlilerden oluşan bir yönetim olacak ve İsrail Savunma Kuvvetlerinin nasıl, ne zaman, hangi koşullarda çekileceği belli olmadığı hâlde onun çekilmesine bağlı olarak Gazze'deki silahsızlanma ve Gazze'de kendilerine göre bir yönetim anlayışını ortaya koyana kadar bu böyle devam edecek. Bunların bazı amaçları var. Gerekli tüm tedbirleri alabilecek bu Barış Kurulu. Ne demek? İstikrar Gücü yani Uluslararası İstikrar Gücü, Barış Kurulunun çatısı altında faaliyet yürütecek olan İstikrar Gücü her türlü tedbiri alabilecek yani silahlı mücadeleye dâhil oradaki silahsızlanmayı sağlayana kadar her türlü adımı atabilecek.
Şimdi, Filistin'in sözde kendi kaderini tayin hakkından bahsediliyor oysa Filistin'in kendi kaderini tayin hakkı kendi ellerinde olmayacak şekilde bir noktaya getirilmek isteniyor ve orada deniliyor ki: "Gazze'deki yeniden inşa hedeflerinin tutturulması, bölgenin tamamen silahsızlandırıldığının tescil edilmesiyle beraber Filistinliler kendi geleceklerini tayin hakkına sahip olabilirler."
Değerli milletvekilleri, Sayın Başkanım; bu yeniden inşa sürecinde Barış Kurulu denetiminde yönetilecek olan ve Dünya Bankasının finansmanıyla buranın inşa sürecinin yapılacağı yine söyleniyor ve insanlara tehcir uygulanmayacağına, Gazze'deki insanların Gazze'de yaşamaya devam edeceğine dair bir iddia var ama yine 13 Kasımda bunu çürüten bir gelişme oldu, hem de dikkat buyurunuz -aranızda Refah'a giden arkadaşlar oldu- oradan, Gazze'nin içinden 153 Filistinli Refah Sınır Kapısı'ndan çıkartıldı, askerî maksatlı kullanılan Kerem Şalom Sınır Kapısı'na getirildi, pasaportlarına çıkış damgası vurulmadan bu insanlar "charter" uçakla beraber Güney Afrika'ya gönderildi. Şimdi, nasıl tehcir olmayacak? Ve bu da kabul edildi. Bunu da Avrupa'da taşeron olarak kullanılan bir örgüt aracılığıyla yaptılar. İsrail iç istihbarat örgütünün burada belirleyici olduğunu herkes biliyor.
Şimdi, değerli arkadaşlar, burada, hani adı "uluslararası" ama Türkiye'ye de bir misyon yüklendi. Özellikle Şarm El-Şeyh'de Türkiye, Mısır ve Katar'ın garantör olacağına dair bir açıklama yapıldı. Bu, hepimizi ümitlendirdi; Türkiye'nin olduğu yerde elbette bir düzen sağlanabilir diye bir umuda kapıldık ama bir risk var, o riske karşı uyanık olmak zorundayız. O yüzden bu genel görüşme talebimize "evet" demelisiniz. Türkiye'nin varlığı üzerinden kendi alanlarını oluşturmak, meşruiyet alanlarını genişletmek adına bizim varlığımızı orada kullanabilirler. Bununla ilgili elinizi güçlendirmek istiyorsanız bu genel görüşme talebimize "evet" deyin ki siz o noktada Amerika'ya karşı, o barış gücüne karşı yalnız olmayın.
Ayrıca, değerli arkadaşlar, şunu ifade etmek istiyorum: Hamas diyor ki: "Biz bu anlaşmanın karşısındayız." Yani iki yıldan beri orada bir mücadele yürüten, 70 bin insanın hayatını kaybetmesine, soykırıma uğramasına sebep olan bu iki yıllık sürenin sonunda Hamas diyor ki: "Bu, bizim için bitiş anlamına geliyor." Böyle diyorsa Türkiye bu konuda bu eleştiriyi, bu bakışı dikkate almak zorundadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
MUSTAFA KAYA (Devamla) - Teşekkür ederim.
Burada şunu da ifade ederek sözlerimi tamamlayayım değerli arkadaşlar: Yani bu anlaşmanın içerisinde iki yıldan beri Gazze'de soykırım uygulayan İsrail'e karşı bir yaptırım yok. Bu anlaşmanın içerisinde Gazze'den İsrail'in nasıl çekileceğine dair, hangi takvimle çekileceğine dair bir detay yok. Bu anlaşmanın içerisinde işgal edilmiş Filistin topraklarındaki Filistinlilerin gelecekleriyle ilgili belirli bir plan yok. Devletin, Filistin Devleti'nin kurulacağına dair sadece, o da olması mümkün olmayan şartlara bağlanmış bir sonuç var ve bu anlaşma, sadece şu anda akan kanın durması motivasyonuyla değerlendirilebilecek bir anlaşma değildir.
Sizlerden, değerli milletvekillerinden genel görüşme talebimize "evet" demenizi bekliyor ve bu noktadaki bu görüşmenin hayırlara vesile olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)