GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:20
Tarih:20.11.2025

SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları başında bizleri izleyen kıymetli vatandaşlarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün, Dünya Çocuk Hakları Günü, kutlayamıyoruz çünkü ülkemizde çocuklarımızı koruyamıyoruz, besleyemiyoruz, iyi eğitim veremiyoruz, geleceklerini güvence altına alamıyoruz. Çocuklarımız sokakta öldürülüyor, iş yerlerinde ölüyor, açlıktan ölüyor, yangınlarda ölüyor. Aynı kadınlar gibi bu ülkede her gün onlarca kadın ölüyor. Birkaç gün sonra 24 Kasım Öğretmenler Günü, onu da kutlayamayacağız çünkü öğretmenler atanmayı bekliyor, mülakat kalksın diye bekliyor, emeğinin karşılığında insanca para kazanıp geçinmeyi bekliyor. Çocukları, kadınları, emekliyi, işçiyi, çiftçiyi, öğretmeni, doktoru, askeri, polisi, hiç kimseyi koruyamayan, bunun için doğru politikaları üretemeyen, geleceğe dair hiçbir vatandaşına umut veremeyen bu iktidarın yarattığı distopik bir korku filminde hayatlarımızı sürdürüyoruz.

Değerli milletvekilleri, böyle kötü yönetildiğimiz yetmezmiş gibi, Türk milletinin sinir uçlarıyla oynayan, kendi iktidarının bekasını millete ülke bekası gibi anlatan, konuşanı cezaevine atan, tutuksuz yargılanabilecek onlarca insanı içeride tutan, halkın güvendiği Cumhurbaşkanı adayına akıl dışı senaryolarla iftira atan, toplumun sesi olan televizyonlara kayyum atayan, gelmiş geçmiş en otokratik sistemlere taş çıkartan bir sistemle yönetiliyoruz. Mesela, bugün, Plan ve Bütçe Komisyonunda Millî Eğitim Bakanı var, arkadaşlarımızın bir kısmı orada, laikliği düşman gören bir Bakana gerçeği anlatmaya çalışıyor. Bizler, burada, haftalardır anayasaya aykırı diye itiraz ettiğimiz bu vakıflar kanunu teklifinin neden milletin menfaatine olmadığını ortaya koyuyoruz. Örneğin, zaten iktidarın rant politikalarıyla boğuşan, bununla mücadele eden memleketim Muğla için bu teklifin hâlihazırda tüm ilçelerimizde, fiiliyatta yaşadığımız ve kıyılarımız, ormanlarımız, kültürel miras alanlarımızın özel kullanıma açılabilmesi anlamına geldiğini buradan söylüyoruz. Teklifte bizzat zikredilen İstanbul, Çanakkale değil, tüm ülkedeki kamu kaynakları bu teklifle risk altında olacak diyoruz, boş sıralara konuşuyoruz.

Değerli milletvekilleri, kıymetli vatandaşlarımız; hepimiz asıl meselenin iktidarın keyfî bir yönetimi kolaylaştırıcı kanunları geçirmek istemesi olduğunu biliyoruz. Çevre mücadelesi olmasın, yerel yönetim, sivil toplum itiraz edemesin, halk düşünmesin, düşünüyorsa sorgulamasın, sorguluyorsa konuşmasın, konuşuyorsa benim istediğim gibi konuşsun yöntemiyle bu ülkeyi yirmi üç yıldan beri yöneten bu iktidar tek tip insan projesiyle içeride nefes aldırmayan bir baskı düzeni, dışarıda ise uluslararası konjonktürle uyumlu bir dünyadan memnun olmamızı istemektedir ancak altını çizerek tekrar ediyorum ancak iktidar sadece kendilerinin inandığı, halüsinatif bir gerçeklikte yaşamlarını sürdürdükleri ama bu hataları sonsuza kadar yapabileceklerini zannetmemeleri gerektiği konusunda uyarıyorum. Tarih, demokrasiden ve hukuktan uzak yönetim modellerini benimsemiş iktidarların hazin sonlarıyla doludur. Milletin sesine ve sözüne yabancılaşmış her yönetim, o yok saydığı halk tarafından seçim dönemlerinde er ya da geç cezalandırılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel gücü millettir. Milletin rızasına karşı atılan her adım kuşkusuz ki mücadele gücünü ve azmini kamçılayacak, otokrasi kendi planlarıyla ve kendi araçlarıyla tarihin tozlu sayfalarına gönderilecektir. (CHP sıralarından alkışlar)

Bugün "Ben daha iyi, daha adil, daha refah bir hayatı hak ediyorum." diyen milletimize sesleniyorum, bugün kime oy vermiş olursa olsun "Çok büyük yanlışlar var." diyen vatandaşlarımıza sesleniyorum ve bugün akşam yatağa yastığına kafasını koyarken ülkede adaletin ve hukukun can çekiştiğini vicdanında en derinde hissedenlere sesleniyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Devamla) - Kıymetli vatandaşlarımız, "devlet aklı" denilen akıl, size ne yapacağınızı, ne düşüneceğinizi dikte etmek isteyenlerin aklı değildir. Devlet aklı, sizin kaygılarınızı göz ardı edenlerin, sizin kanunla edindiğiniz haklarınızı canı istediğinde yasaklayanların aklı değildir. Devlet aklı sizin aklınızdır, tam da bu sebeple bu ülkeye demokrasi ve hukuku siz getireceksiniz. Her ne iş yapıyorsanız hukuktan ve adaletten şaşmadığınızda bu karanlık aydınlığa dönüşecek. Büyük Türk milleti yüzlerce yıldır var olduğu gibi daima var olacak. Sadece bu, ömrünü tamamlamış iktidarı değil, bugün uluslararası planda dizayn edilmiş kötücül tüm planları da bertaraf edeceğiz ve hak ettiğimiz hayatı millet olarak hep birlikte kuracağız.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)