GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:22
Tarih:26.11.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA MUSTAFA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri, İYİ Parti'nin grup önerisi hakkında söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle sizleri saygıyla selamlıyorum.

Bugün önümüze gelen bu araştırma önergesi aslında bir malumun ilanıdır. Rahmetli Alev Alatlı "Her yasal hak helal değildir, olamaz." diye başladığı bir konuşması vardı, hatırlarsınız. Maalesef son yıllarda Meclis gündemine getirilen birçok kanun teklifi oylarınızla yasal hâle getirildi ama gelin görün ki bu yasal hâle getirilenler helal midir? İşte, o tam da tartışma noktasıdır.

Değerli arkadaşlar, bakın "ÇED" dediğimiz şey yani çevresel etki değerlendirmesi medeni dünyada doğanın sigortasıdır; bizde ise, maalesef yatırımcının önündeki küçük, can sıkıcı, bürokratik bir engelden ibaret hâle getirilmiştir. Size çok açık bir şekilde hem de gözlerinizin içine baka baka soruyorum değerli arkadaşlar: ÇED raporu olumsuz çıktı, doğa zarar görecek diye hangi büyük projeden vazgeçtiniz? Lütfen, bir tane örnek gösterebilir misiniz? Bir proje teknik olarak fizibil değilse, çevreye maliyeti getireceği kârdan yüksekse normalde o iş yapılmaz değil mi? Ama bunu hiç dikkate almıyorsunuz. "Maliyet artıyor, filtre takarsak kâr düşüyor, atık tesisi kurarsak süre uzuyor." denildiğinde o projeyi iptal etmiyorsunuz, ÇED sürecini iptal ediyorsunuz. Raporları kuşa çevirip, maliyet kalemlerini sildirip o imzaları uygun gördünüz bir isme attırıyorsunuz. Resmî yazıyla yapamadığınızı şifahi talimatlarla, telefon baskılarıyla yerine getiriyorsunuz. O bürokratlara, uzmanlara "Yatırımcı bekliyor, süreci uzatmayın, imzayı hemen atın." diyerek, baskı kurarak işler yaptırıyorsunuz. Devletin bürokratı vicdanı ile talimatlar arasında sıkışıp kalmış durumda. Liyakat sahibi uzmanlar "Buraya bu tesis kurulmaz." dediğinde onları bulundukları yerlerden gönderip sorun çıkarmayacak isimleri oralarda istihdam ediyorsunuz.

Değerli arkadaşlar, gelelim şu çokça dile getirilen halkın katılımı toplantılarına. Allah aşkına, bu halkın katılımı toplantılarında, mesela köyün merasına maden açacaksınız, toplantıyı 50 kilometre ötede yapıyorsunuz. Kimsenin gidemeyeceği, gittiğinde de derdini anlatamayacağı ortamlarda halkı dinlediğinizi, halkın katılımı olduğunu iddia ediyorsunuz. Bir de yeni bir moda çıktı: Proje bütünlüğü. Koca koca maden sahasını parçalara bölüp 25 hektarın altında gösterip "ÇED Gerekli Değildir" kararı alıyor, aldırıyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

MUSTAFA KAYA (Devamla) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Sonra bir bakıyorsunuz, küçük parçalar birleşmiş, dağlar devrilmiş, sular zehirlenmiş. Arkadaşlar, buna hukukta "kanuna karşı hile" denir; halk dilinde ise buna "Minareyi çalan kılıfını hazırlar." denir. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli vekiller, bu "ÇED Gerekli Değildir" kararları aslında geleceğe, torunlarımıza karşı sorumsuzluktan başka bir şey olamaz. Gelin, İYİ Partinin vermiş olduğu bu önergeye "hayır" demeyin. Doğal afetler, çevre problemleri insan ayırmaz; yarın hep birlikte bunların altında kalır, çocuklarımızın, torunlarımızın yüzüne bakamaz hâle geliriz diyor ve aynı zamanda size şu çağrıda bulunuyorum, rahmetli Alev Alatlı'nın sözüyle sizleri bir kere daha düşünmeye davet ediyorum: Yasal olanı helal olanla buluşturmadığınız müddetçe hiçbir zaman yüzünüz gülmeyecek.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)