| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 26.11.2025 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarlarının becerdiği, yaptığı en iyi işlerden biri yapılıyor "Fakirden, fukaradan, dar gelirliden nasıl vergi alırız?" diye bir torba kanun teklifi daha Meclise getiriliyor. Gıdaya zam, akaryakıta zam, vatandaşın kullandığı ürünlere zam, yetmiyor, ardından dolaylı vergiler, ardı arkası kesilmiyor. Oysa vergide adalet beklenen ülkede adalet yerine "Daha çok vergi nasıl salarız, nasıl alırız?" uygulaması gerçekleştiriliyor. Arkadaşlar, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar olduğundan bu yana özelleştirmeyle kamu fabrikalarını sattı, limanları sattı, enerji şirketlerini sattı, yetmedi, hazineleri sattı, hazine arazilerini sattı, yine yetmedi, vatandaşlığı sattı, ülke ekonomisini düzlüğe çıkaramadı, ülke ekonomisini düzlüğe çıkaramayınca da sürekli getirdiği kanunlar; vatandaşın cebinde kalan ne var, onu nasıl alırım üzerine uygulanıyor. Oysa, Meclise gelen her torba yasada yurttaşlar bizi arıyor, dertleri var; staj, çırak mağdurları arıyor, taşeronda kalanlar alıyor, çiftçi borçlarının ertelenmesini isteyenler alıyor, Covid mağdurları arıyor, 5 bin kısmiye takılanlar arıyor, 4 Aralık mağdurları arıyor. Bunun gibi, TARSİM yapılansın diyenlerden nakliyecilerin akaryakıt fiyatlarıyla bu işi yapamaz hâle geldik diyenlerin dertleri var; Mecliste bunları konuşamıyoruz. Neyi konuşuyoruz; bürokratların hazırladığı, birinci parti milletvekillerine verdiği, Plan ve Bütçe Komisyonuna gelip noktası dahi değişmeden Meclisten geçen kanunlarla işi sürdürüyoruz. Oysa, Türkiye Büyük Millet Meclisinin asli görevlerinden biri, halkın sorunlarına çözüm üretmek. (CHP sıralarından alkışlar) Emekliler aldıkları maaşla geçinemiyor, seyyanen zam yapılsın talebinde bulunuyor; onlara kulak tıkanıyor. Suriyelilerden ilaç katkı payı alınmıyor, ülkemiz emeklisinden alınıyor; bunlarla ilgili düzenleme yapılsın diyoruz, duymuyorsunuz. Yani hep almak üzerine ya da satmak üzerine siyaset kurguluyorsunuz ve bunun yarattığı olumsuzlukla, bu ülkenin genel çoğunluğunu yokluk ve yoksulluk altına itekleyen bir rejim yarattınız. Hangi kente gitseniz, insanlar yolunuzu kesiyor, yaşadığı mağduriyeti anlatıyor: Ekonomik anlamda büyük sıkıntı var, hayvancılık bitme noktasına gelmiş, 2010 yılından bu yana, 10 milyon hayvan ithal etmişsiniz; hayvancılık bitmemiş, Et ve Süt Kurumu, yurt dışından getirdiği ürünleri Türkiye'de üretilenlerin üstünde fiyatla piyasaya verip ticaret yapar hâle gelmiş. Yani, arkadaşlar, kamucu bir anlayışa dönün, bu ülkenin içinde bulunduğu sorunların en büyük nedenlerinden biri kamucu anlayıştan uzaklaşmak, devletin halk için olduğunu unutmak. Yalnızca belli bir kesim mutlu olsun diye çıkarılan bütün kanunlar azınlıklar için çıkarılmaz ki; azınlık mutlu olacak, çoğunluk eziyet çekecek. Böyle bir anlayıştan arınmak gerekiyor. Millet Meclisinde 1'inci partinin getirdiği kanun teklifleri gibi bizlerin getirdiği kanun teklifleri de görüşülsün. Bakınız, çiftçilerin borçları üç yıl ertelensin diyoruz. 10 milyon meyvede kayıp var, 8 milyon tahılda kayıp var bu yıl. Bu insanlar borcunu ödeyemiyor, haciz memurları kapıya dayanmış; ineğine, keçisine, traktörüne, arazisine el koyuyorsunuz. Gelin bunları öteleyelim. TARSİM'in yeniden yapılandırılması için kanun teklifi verdik. Borç ötelenmesi için kanun teklifi verdik. İcraları durdurun diye kanun teklifi verdik. Taşeronda olanları kadroya alın diye kanun teklifi verdik. Staj ve çırak mağdurları sigorta kartı aldığı gün sigortaları, yaşlılık sigortaları başlasın diye kanun teklifi verdik. Ya bunlardan hiçbiri bu Meclise gelmez mi? Yalnızca 1'inci partinin getirdiği kanunlar var olan sistemde almak üzerine kurulu. Siz de gidiyorsunuz bölgelerinize, bütün milletvekilleri için bu geçerli. İnsanların dertleriyle ilgili niye bu Meclise bir kanun teklifi gelmez?
Torba yasa, içine ne bulursanız atıyorsunuz ama vatandaşa hayrı yok. Bürokratların hazırladığı, milletvekillerinin imzasıyla gelen ve bu bağlamda esas milletvekili kanun teklifi hazırlayacak anlayışından uzaklaşan bir düzenlemeyi burada yine konuşuyoruz. Şimdi diyeceksiniz ki "2'nci maddede ne var?" 2'nci madde diyor ki: "Hâlen konut kredisi alınan konutların mesken olarak kiraya verilmesi durumunda bu kredilere ilişkin ödenen faizler gider olarak dikkate alınabilmektedir." Yapılan değişiklikle kiraya verilen konutlar için yapılan ve bunlara sarf olunan borçların faizleri artık gider olarak indirilmeyecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - 2006 yılı için gelir etkisi, 1 milyar 600 milyon lira buradan gelir bekleniyor. Yani sonuç itibarıyla bu Vergi Kanunu'nda yapılan düzenlemeler daha önce hak olarak verilmiş olanların da geri alınmasından ibarettir. Böyle düzenlemeler vatandaşın yaşadığı sorunları katlar. Özellikle emeklilerin dışında kalan dar ve sabit gelirlilerin, 47.000 liranın altında vergiden muaf olan, 2026'da 60.000 lirayı bulacağı muafiyeti dahi kaldırıyorsunuz. Bu, bir yerde gelir düzeyi düşük oranlara zulmetmenin artırılmasıdır. Gelin, bundan vazgeçin.
Bu kanun teklifine Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz ret oyu vereceğiz diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP, DEM PARTİ ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)