| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 24 |
| Tarih: | 03.12.2025 |
AYLİN YAMAN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Hatırlatarak başlayalım, bugün bir kutlama değil; yıllardır örselenen, görmezden gelinen engellilerimize karşı sorumluluklarımızı hatırlama ve hatırlatma günüdür.
Bu önemli günde sorumluluklarımızı 6 başlıkta hatırlatmak istiyorum. Birincisi, ölçmezseniz yönetemezsiniz. Gerçek sayısını bilmediğiniz bir topluluğun derdine derman olmanız, sorunlara çözüm bulmanız maalesef mümkün değil. İlk işimiz, tıpkı sağlık sistemimizdeki "ICD" tanı kodları gibi, kişinin sağlık durumunu, bunun gündelik yaşam işlevlerine etkisini ve çevresel koşulların işlevselliğini nasıl kolaylaştırıp veya zorlaştırdığını değerlendirerek açıklayan modern, bütüncül bir Dünya Sağlık Örgütü sınıflandırma sistemi olan ICD kodlarına göre yapılandırmaktır. Bu kodlama sadece "Hastalık var mı?" diye bakmaz, kişiyi kendi yaşam koşullarıyla birlikte bütüncül olarak değerlendirir. Böylelikle, doğru engellilik tanımını, gerçek engelli sayısını, doğru engelli alt sınıflandırmasını, doğru engellilik oranını, hakkaniyetli raporlamayı, gerçek rehabilitasyon ihtiyacını ve eğitimde, istihdamda, emeklilikte doğru politika üretme imkânını sağlar. Kısacası, düğme baştan doğru ilikledir.
İkincisi: Engelliler kesinlikle hayatın içinde olmalıdır. Eğitimde mümkün olduğunca kaynaştırma sağlanmalı, tüm akranlarıyla birlikte olmalıdır. Gölge öğretmen sistemi kamu tarafından ücretsiz sağlanmalı, engelli öğrenci, veli ve okul idaresi rahatlatılmalıdır. Mümkün olduğunca engeline özel eğitim merkezi sayısı arttırılmalı ama amaç bina açmak değil, insan kaynağı yatırımı olmalıdır. Bu merkezlere ve rehabilitasyon sistemlerine konuya özel öğretmen, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, PDR uzmanı, fizyoterapist, ergoterapist, dil ve konuşma terapisti, sağlık bakım teknisyeni, çocuk gelişimci, diyetisyen, engelli bakım teknikeri gibi özelleşmiş kadrolar derhâl atanmalıdır. Bu meslek gurupları iyi eğitimlerden geçmiş ve atanmayı beklemektedir. Buna rağmen, maliyetler düşünülerek yetkin olmayan az sayıda kadroyla işi sürdürmek her gün medyada gördüğümüz şiddet ve suistimal vakalarına zemin hazırlamaktadır. Devlet destekli rehabilitasyon merkezi sayısı uzun yıllardır aynı kalmış, yeni merkez açmak için hedefler sadece birer birer arttırılarak konmuştur yani gereken önem verilmemektedir. Rehabilitasyon süreçleri her anlamda göz ardı edilmekte, protez, ortez, işitme cihazı gibi destek cihazlar düşük geri ödeme sistemi nedeniyle yüksek maliyete neden olmaktadır.
Üçüncüsü, engelliler için istihdam çok önemlidir. Sosyal yardımlar değerlidir fakat esas değerli olan iş yaşamına katılımdır. Kotalar birçok kamu kurumunda doygunluğun üzerindedir. Oranlar yeniden değerlendirilmeli ve mutlaka artırılmalıdır. Çalışma yaşamındaki engellilerin sadece yüzde 25'i çalışabilmektedir. Bu oran kadın engellilerde çok daha düşüktür. E-KPSS'de yüksek puanlarına rağmen yerleştirilemeyen çok sayıda engelli aday bulunmaktadır. Kontenjanların artırılması, yerleştirme kriterlerinin gözden geçirilmesi ve engelli öğretmenler, sağlıkçılar, mühendisler gibi uzman meslek grupları için ek kadrolar oluşturulmalıdır.
Dördüncüsü, engelli aylıklarının hesaplanma şekli insani değildir. Aylıklar bireyin gelirini esas alarak hesaplanmalı, hane temelli olmamalıdır. Ailedeki herhangi bir miras, mal varlığı veya gelir engellinin bağımsız yaşam hakkını engelleyerek aylığa erişimini de ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenle hesaplama yöntemi değiştirilmeli, engellinin bireysel geliri esas alınmalı ve asgari ücret düzeyinde destek sağlanmalıdır.
Beşincisi, emeklilik engelliler için artık âdeta ulaşılamaz bir statüdür. Emeklilik hesabı sadece çalışma gücü kaybı üzerinden değerlendirilemez, tıpkı haysiyet sınıflandırmasındaki gibi ya da vazgeçtiğiniz "balthazard formülü" uygulaması gibi mutlaka engellinin tüm yaşamını değerlendiren bütüncül bir bakış gerekir. Üstelik 2008 öncesi sigortalılar için olduğu gibi sahip oldukları emeklilik hakları bir anda ellerinden alınıp daha çalışmaları gereken çok uzun yıllar olduğunu söylemek asla hakkaniyetli ve vicdani değildir.
Altıncısı, bakım emeği göz ardı edilmektedir. Bu emek neredeyse tamamen kadınların üzerine yüklenmekte, kadınların eğitim ve istihdamdan uzaklaşmasına yol açmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
AYLİN YAMAN (Devamla) - Bu nedenle, parti programımızda da yer alan kapsamlı bir bakım güvence sistemi kurulması zorunludur. Unutmayalım, engellilik sadece engeli olan bireyi değil, tüm aileyi ilgilendiren, özellikle kendilerinden sonra ne olacağıyla ilgili ebeveynlere büyük kaygı yükleyen toplumsal bir konudur. Meclis çatısı altında kurulan, benim de üyesi olduğum engelli komisyonunda tüm bunlara çözüm üretmeyi ve engellinin üstün yararını gözetmeyi hedefliyoruz. Bitirirken sevgi, maalesef tüm engelleri aşmamaktadır, engelleri aşan sadece doğru ve hak temelli kurallar setidir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP, DEM PARTİ, MHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)