| Konu: | 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 12.12.2011 |
MHP GRUBU ADINA ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2012 yılı Merkezi Bütçe Kanunu'nun GAP, DAP, KOP ve DOKAP Başkanlıklarının bütçeleri üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, GAP, DAP, KOP ve DOKAP, gerçekten adları itibarıyla sanki kafiyeli ve şiirsel uyum gibi deyimler, terimler. Tabii, bu projelerin anası olan ve diğer kalkınma projelerine ışık tutma manasında büyük örnek olan GAP projesini, bu projenin mimarını, bu proje üzerinde kırkyıllık emek veren büyük devlet adamı Sayın Süleyman Demirel'i de hürmetle, minnetle ve saygıyla anıyorum çünkü GAP, hazırlanışı ve hedefleri münasebetiyle gerçekten Türkiye ve dünyada bir inci konumunda olan, çok büyük hedefleri olan çok muazzam bir projedir. Umarız, diğer projelerimiz de bu projeye benzer ve onun eşiti hâline gelir ilerleyen zaman içerisinde ancak bilindiği gibi, bölgeler arası dengesizlikleri, gelir dağılımını eşitleme noktasında çalışmaları, yaşam düzeyini yükseltmeyi ve refah seviyesini yükseltmeyi, ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmeyi hedefleyen bu projeler, aynı zamanda ülkemizin ilerleyen dönemlerinde her birisi bir mihenk taşı olacak ve daha sonraki on yıllarda diğer projelere de örnek olacak.
Şimdi, GAP'ın haricinde diğer projelere geçmeden önce GAP hakkında birkaç cümle söylemek isteriz. Bilindiği gibi, GAP, çıkışı itibarıyla, Güneydoğu Anadolu'da sayısız barajı ihtiva eden ve bu barajların bitiminde enerji üretiminin önemli bir bölümünü karşılamayı hedefleyen ve aynı zamanda enerji üretimiyle beraber de sulama konusunda ülkemizin tarımsal sulamada büyük eksiğini kapatmak suretiyle tarımsal ürün desenlerini çeşitlendirecek ve aynı zamanda tarımsal kalkınmayı, Güneydoğu'nun asıl kalkınma modeli olması gereken tarımsal kalkınmayı destekleme amacıyla yapılmış muhteşem bir proje. Aradan geçen yıllar içerisinde, baktığımız zaman, enerjinin yüzde 80'lere varan bölümü bitmiş yani enerji konusunda gelen geçen tüm hükûmetler görevini yapmış ve dolayısıyla ülke enerjisinin de önemli bir bölümünü karşılayan bir proje hâline gelmiş, enerji bölümündeki hedefini de tamamlamak üzere olmuş.
Değerli Meclis, elbette, "GAP" denilince akla gelen nedir? Tarımsal sulamadır. Bunun tarımsal sulama ayağının maalesef eksik kaldığını ve bu konuda neredeyse hiç ilerleme sağlanamadığını müşahede ediyoruz. Ne yapılmış? 200 küsur bin hektarlık tarımsal sulama alanı 3 Kasım 2002 seçimlerine kadar tamamlanmış ve aynı zamanda da 125 bin hektar civarında bir tarımsal sulama alanının inşaatı başlamış, devam ediyor ve şu an içinde bulunduğumuz 2011 yılı itibarıyla muhtemelen 300 küsur bin, yani sadece bunu ihtiva eden bir tarımsal sulama alanı söz konusu, 300 küsur bin hektar. GAP'ın kuruluş aşamasında, planlamasında sulaması hesaplanan hektar ne kadar? Yaklaşık 1,8 milyon hektar. Şu ana kadar tamamlanan hedef ne? 300 küsur bin hektar ve bakıldığında bunun neredeyse tamamına yakını da geçmiş hükûmetlerin hizmeti gibi görünüyor ve Sayın Başbakanımızın, GAP Eylem Planı'yla birlikte açıkladığı hedeflerde en başta, orada -bir ziraatçı olarak da- en mahzurlu gördüğüm tarafı ifade etmek istiyorum: 1,8 milyon hektar sulama alanı, eğer biz yanlış okumadıysak, yanlış anlamadıysak, 1,60 milyon hektar sulama alanı olarak revize ediliyor. Yani şimdi yaklaşık 800 bin hektar sulama alanı devletimizin, hükûmetlerimizin bundan sonraki hedeflerinden çıkmış durumda. Bu çok kötü bir şey. Verimsiz arazi olmaz. Hatay'ın dağlarında, Altınözü'nde, Yayladağı'nda milletimiz taşların arasına, o taşları ayıklayarak zeytin ağacı ekiyor ve yıllar içerisinde ondan büyük verim alıyor ve onunla geçimini sağlıyor. Dolayısıyla, Güneydoğu Anadolu'da 800 bin hektar alanın verimsiz olduğunu kabul etmek, çağdaşlaşma, modernleşme, dünya devleti, G20 gibi hedefleri daima önümüze koyan ve bununla da övünen bir hükûmete yaraşmıyor olsa gerek. İsrail'e bakıyoruz, 200 bin hektar alanda çok pahalı bir sulama metoduyla ve su için âdeta büyük paralar harcayarak ve su için savaşarak -bu da bir Orta Doğu gerçeği- aldığı suyla 200 bin hektarda bir ziraat yapıyor, halkını doyuruyor ve aynı zamanda dünyanın en önemli tarımsal üretim ihracatçıları arasında yer alıyor. Böyle bir ortamda, GAP'ın sulama alanında 800 bin hektar alanını yok saymak, bunu GAP Eylem Planı'nın dışına çıkarmak olayı çok basitleştirmektir; bu projede uzun yıllardır emeği olan devletin tüm bürokratlarına, tüm hükûmetlere karşı bir vefasızlıktır ve aynı zamanda bunların yaptığı emeklere de saygısızlıktır.
Değerli Meclis, kıymetli milletvekilleri; şimdi, bu aşamadan sonra, DAP, KOP ve DOKAP konusunda da bir iki cümle söylemek istiyoruz. Şimdi bunlar, kuruluş dönemi ve kuruluş felsefesi itibarıyla maalesef? Öncelikle, bunları kurduğunuz için değerli Hükûmete teşekkür ediyoruz fakat böyle önemli, birisi Doğu Anadolu'nun, birisi Konya Ovası'nın, birisi Doğu Karadeniz'in kalkınmalarını hedefleyen projeler, yani Allah aşkına, seçime beş kala mı kurulmalıydı? Böyle bir anlayış olabilir mi? Bu anlayış, daha baştan bu projenin ciddiyetine darbe vuruyor ve bu projenin bir seçim yatırımı olduğu noktasında insanların vehme kapılmasına sebep oluyor. Kanun hükmünde kararnameyle kurulması çok önemli değil yani kanun hükmünde kararnameyle de kurarsınız ama daha sonra bunu geliştirirsiniz. Fakat bu kanun hükmünde kararnameyi siz yılların iktidarıyken seçime beş kala çıkarmak, elbette ki daha baştan "Acaba bunlar bir seçim yatırımı mı?" diye vatandaşın kafasında vehim bırakıyor. Daha sonra da mesela bu projeden?
KOP kısa adıyla adlandırdığımız Konya Ovası Projesi'ne baktığımızda, biraz evvel, bir müddet evvel iktidar partisine mensup bir milletvekili bu kürsüden, benim yerimde yaptığı konuşmada 1900'lü yıllardan, Konya Ovası'nın susuzluğundan, ticaret odasındaki Konya Ovası'yla ilgili su konusundaki görüşmelerden, o zamanın hayallerinden ve iktidar partisinin bu hayalleri gerçekleştirme noktasında ortaya koyduğu iradeden memnuniyetle söz etti. Bu doğru olsa bundan bizim de memnun olmamamız mümkün değil. Neticede biz de muhalefet partisi olarak bu memleketin, bu milletin evlatlarıyız ve bu memleketin nasıl ki iktidar tamamına ve tamamının dertlerine yönelmek ve herkesin, her kesimin dertleriyle, sıkıntılarıyla ilgilenmek zorundaysa muhalefet de herkesin, her kesimin dertleriyle ilgilenmek zorunda, durumunda ve bu konuda yapılan icraatları takip etmek durumundadır.
Şimdi, hâl böyleyken yani bakınız, biraz evvelki konuşmacı arkadaşımız da KOP'un Konya Ovası'nın sulama problemini halledebilir bir proje olduğunu ifade etti. E, doğrusu, 70 milyon da ve en başta Konya Ovası'ndaki Konyalı çiftçimiz de böyle görüyor, böyle anlıyor. İcraata baktığımızda, eylem planına baktığımızda, bırakın Konya Ovası'nı sulamayı, Konya'daki hâlihazırda sulanabilir arazinin 510 bin hektar olduğunu görüyoruz ve bu büyük projenin sadece 50 bin hektarlık bir sulama alanına hitap ettiğini üzülerek müşahede ediyoruz.
Şimdi, böyle bir hedef olabilir mi? Yani kocaman, Anadolu'nun ortasında, yüz ölçümü birçok büyük devletten yüksek bir ilin sulama problemini çözüyorum diye davulla zurnayla bir proje, bir eylem planı ortaya koyacaksınız; hâlihazırda sulanan alanın yüzde 10'unu ancak sulayabilecek, yani "Dağ fare doğurmuş." tabirinin tam yerine oturduğu bir projeyle ortaya çıkacaksınız.
Tabii -konuşma sürem bitiyor- GAP konusunda daha söyleyecek çok şey var. GAP'a ayrılan yatırımların orada bir otoyol projesine dönüştüğü, GAP'taki insanların, GAP bölgesindeki insanların hâlâ Anadolu'nun çeşitli yörelerinde pamuk, fındık, fıstık, soğan topladığı bir dönemde, on yıl içerisinde bunların dertlerine de çözüm getirecek hiçbir çarenin, ciddi bir eylem planının ortaya konmadığını ifade ediyorum.
Yüce Meclisi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Sayın Başkan, sizleri de saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Çok teşekkür ederim Sayın Çirkin.