| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 04.12.2025 |
SABAHAT ERDOĞAN SARITAŞ (Siirt) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizleri televizyonları başında izleyen değerli halklarımızı ve cezaevlerindeki siyasi tutsakları saygıyla selamlıyorum.
Bugün önümüze getirilen kanun teklifi vergi yükünü işçiye ve emekliye yükleyen, ülkenin gerçek krizlerini görmezden gelen bir düzenlemedir. Bugün Türkiye'nin en yakıcı gündemi sadece vergi değildir, geçim derdi ve barınma hakkının da çöküşüdür aynı zamanda. Bakın, 2015-2025 döneminde Türkiye konut kiralarındaki artışta OECD 1'incisi; bu, sadece ekonomik bir gösterge değildir, bu yurttaşın da nefesinin kesildiğinin kanıtıdır. Kiracılarla ev sahipleri arasında da yeni bir çatışma alanı yaratıldı maalesef. 2023'te 11 canımızı yitirdiğimiz, 46 kişinin de yaralandığı bir ülkeden söz ediyoruz. Bir kira sözleşmesi üzerinden düşünsenize can kaybedilen bir ülke bu Hükûmet için hâlâ normal midir; iktidar vekillerine sormak isterim.
Değerli arkadaşlar, Türkiye'nin gerçek anlamda bir sosyal konut anlayışına ve projesine ihtiyacı varken 500 binlerde kalan konut yapımının büyük kısmı da rantın çarkını döndürmek için yapılmış oluyor. Yine, 6 Şubat depremleri sonrası acil ihtiyaç duyulan 400 bin konut, dönüşmesi gereken 600 bin riskli yapı ise barınma krizinin boyutlarını neredeyse 2'ye katlıyor ama iktidar hâlâ konutu piyasanın insafına bırakıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan deprem felaketi sonrası 31 Mart 2023'te yaptığı açıklamada 319 bini bir yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin konutun depremzede yurttaşlara teslim edileceğini vadetmişti ancak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının resmî verilerine bakıldığında maalesef bu rakamın daha çok uzağındayız. Yine öğrenciler açısından tablo daha da vahim: KYK yurtlarında gençlerin yalnızca yüzde 18'ine yer var, özel yurtlarda ise ücretler 20 30 bin TL'yi geçmiş durumdadır. Bugün çoğu öğrenci salonlarda yatıyor, 5 6 kişi bir eve sıkışıyor ya da üniversitesini dondurup memleketine gitmek zorunda kalıyor. Aileler çocuklarını okutacak güçlerini kaybediyor. Ülkenin gençlik politikası bu hâldeyken siz hâlâ oturmuş vergi artırımından bahsediyorsunuz. Diyecek çok söz var ama zaman sınırımız var maalesef.
Bütün bunlar yaşanırken Hükûmet bu kanun teklifiyle yine yurttaşa yük bindiriyor; işveren prim teşviklerini düşürüyor, genç girişimci desteklerini kaldırıyor, istisnaları daraltıyor, vergiyi halka yüklüyor. Şunu burada sormak zorundayız: Barınamayan bir hak mı yoksa sizin finansman açığınız mı daha acil? Cevap sizler açısından gerçi açıktır. İktidarın yakın dönemde "yüzyılın konut projesi" diyerek 500 bin sosyal konut vadetti. Bugün barınma krizi tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmışken bu 500 bin konutun kaç tanesi gerçekten yerini bulacak, kaç tanesi tamamlanmış olacak, bunu ilerleyen yıllarda hep beraber göreceğiz. Umarım biz yanılırız. Elbette bizlerin karşı olduğu şey rant odaklı yapılaşmadır. İnsanlar yüksek kredilerden ve yüksek kiralardan dolayı başını koyacak ev bulamıyor. İktidarın her yıl telaffuz ettiği rakamlara denk gelecek şekilde konut yapılıyorsa bu kadar insanın evsiz olmaması gerekiyor. Günün sonunda bu kadar insan evsizse işin içinde rant var demektir. Dolayısıyla "sosyal konut" kavramı gerçek anlamda karşılığını bulamadığında nasıl ki kentsel dönüşüm rantsal dönüşüme evrildiyse bunun da rantsal konuta dönüşme riski çok yüksektir maalesef.
Değerli arkadaşlar, bu ülke insanı artık barınamıyor, ev bulamıyor, kira ödeyemiyor, şehir değiştirmek zorunda kalınıyor; aileler parçalanıyor, gençler geleceğini kaybediyor. Bu, yalnızca ekonomi değil, artık bir sosyal güvenlik krizidir aynı zamanda. Biz, bugün burada sadece Vergi Kanunu'nu değil, milyonların konut krizini de konuşmak durumundayız. Eğer gerçekten finansman arıyorsanız bu yükü kiracının sırtına değil, spekülasyondan servet kazananlara yükleyeceksiniz. Eğer gerçekten "Sosyal politika." diyorsanız sermayeye sağlanan kolaylıkları budayıp kiracı haklarını güçlendireceksiniz. Eğer gerçekten "Depremi unutmadık." diyorsanız kaynakları buraya aktaracak ve barınma hakkını kamu politikası olarak yeniden inşa edeceksiniz. Bu kanun teklifi, barınma krizinin tam ortasında halkın vergilerini artıran ama konut sorununa tek bir çözüm üretemeyen bir paket olarak karşımızda durmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SABAHAT ERDOĞAN SARITAŞ (Devamla) - Biz halkın nefesini kesen, halkın gerçekliğini görmezden gelen her partinin karşısında olduk, her tutumun karşısında olduk, olmaya da devam ediyoruz.
Size iyi akşamlar. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)