| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 04.12.2025 |
NERMİN YILDIRIM KARA (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarımız; 2026 UEFA ve Avrupa Ligi finallerine ilişkin olmak üzere katılımcı takımlara ve organizasyonda görevli olan tüzel kişiliklerin iş yeri ve kanuni merkezi Türkiye'de bulunmayanlara bu kanun maddesi kapsamında muafiyet getirilmiş. Katma Değer Vergisi Kanunu Madde 3065'e göre "Yaptıkları mal ve hizmet alımlarından dolayı siz vergiden müstesnasınız ve bunları da indirim konusu yapamadıysanız hesaplanan verginizden düşeceğiz, telafi edemeyeceğiniz verginiz varsa da iade veya mahsup yoluyla sizlere geri vereceğiz." demişsiniz.
Şimdi, bunu merak ediyoruz, neden böyle yapılıyor diye. Aynı müstesna, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına da MTV ve harçlardan sonra taşınmaz satışlarıyla da ilgili 3065 sayılı KDV Kanunu gereği indirim söz konusu, muafiyet tanınmış. "Komisyon görüşmelerinde neden bunu yapıyorsunuz?" diye sorulduğunda "Mevzuattaki bir boşluğu düzeltiyoruz, mevzuatta bir şeyi düzeltiyoruz." diye pek de anlamı olmayan bir ibare kullanmışsınız. Bu YİKOB'lar 2012'de kuruldu, şimdi böyle bir muafiyete, bunların sağlayacağı bir kazanca mı ihtiyaç duyuldu? Bu ihtiyacın gelecekte bir harcaması mı yapılacak, bunları merak ediyoruz.
Şimdi, iktidar, prime esas kazanç üzerinden asgari ücretliden, diğer ücretliden daha bordrosu hesaplanırken tak diye vergiyi alırken uluslararası organizasyon yapan tüzel kişiliklerden veya YİKOB'lar üzerinden neden KDV istisnası yapıyor? Bunları bilmek istiyoruz. Eğer idare bir KDV muafiyeti yapmak istiyorsa, deprem bölgelerinde üç yıldır mal ve hizmet alımlarında, hizmet ifalarında niye tek bir kuruş için KDV'den istisna bir işlemi hayata geçirmedi? Bir önerge vermiştim, "En azından demirbaş alımlarında, makine ve tesisat alımlarında bir yıl süreyle hak sahibi olduğunu iddia eden ve bunu belgeleyen kişileri, gerçek ve tüzel kişileri KDV'den muaf tuttunuz." demiştik ama siz hiç oralı olmadınız. (CHP sıralarından alkışlar)
Hatay'da bu "YİKOB" dediğimiz Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezini siz müstesna tanıyorsunuz ya, bunlar ne yapıyor, biliyor musunuz Hatay'da? 38 tane ÇED süreci, işletilmeden plent tesisi, kırma ve taş ocağı açıyor. 93 tane de şu anda YİKOB'un çalıştırdığı taş ocağı ve maden ocağı var. Şimdi, muafiyet vererek vergi kaybına mı yol açmayı terazinin bir tarafına koyuyorsunuz yoksa bu YİKOB'ların çevreye ve doğaya, ekosisteme verdiği zararları mı bir teraziye koyup bunlar arasında bir mukayese edebiliyorsunuz? Bunları anlamak zor.
Şimdi, mücbir sebep konusunu herkes konuştu. Sayın Bakan Mehmet Şimşek'e Komisyonda da söylemiştim. Ya, Allah için bir Hatay'a gel, bir Adıyaman'a gel, bir Kahramanmaraş'a gel, bir Malatya'ya gel; bak, bir gör, gerçek kişiler, tüzel kişiler ne hâlde. Yani bunu bir halat hâline getirdiniz, uzatılacak mı, uzatılmayacak mı? İşletmeler gerçekten zor durumda ama maalesef, gerçekten Sayın Bakan hiç oralı olmadı. Mücbir sebebi neden uzatmıyorsunuz? Yani Hatay'ın, Van depreminde beş yıl yedi ay uzatılan Van'dan ne eksiği var? Malatya'nın, Adıyaman'ın, Kahramanmaraş'ın ne eksiği var, ben buradan sormak istiyorum?
MEHMET ŞAHİN (Kahramanmaraş) - Çok eksiği var.
NERMİN YILDIRIM KARA (Devamla) - Kusura bakma, ne eksiği var? Öyle bir şeyi kabul etmiyoruz. Bakın, siz kaç tane işletme devretmişsiniz, kaç tane işletmeyi teslim etmişsiniz gelin bir anlatın bakalım. Biz burada siyaset yapmıyoruz, Hatay'da konutları bir an evvel verin diye, 180 bin kişi konteynerda kalıyor diye biz burada çıkıp diyoruz ki: "El birliğiyle bu konutlar yapılsın" ama siz daha yüzde 10-13 civarında iş yeri teslim etmişsiniz, sonra "Gel bana beyanname ver." diyorsunuz. Böyle bir şey kabul edilmez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NERMİN YILDIRIM KARA (Devamla) - Bunu hakkaniyetli hangi milletvekili varsa hepsinin vicdanına havale ediyorum ve deprem bölgesindeki tüm işletmeleri sizlerin vicdanına bırakıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)