GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:35
Tarih:12.12.2011

AK PARTİ GRUBU ADINA A. EDİP UĞUR (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, on yılı aşkın süredir elektrik, doğal gaz, petrol ve LPG piyasalarını düzenleyip denetlemektedir. EPDK tarafından bugüne kadar petrol, elektrik, doğal gaz ve LPG piyasalarında toplam 25.430 adet lisans verilmiştir.

Enerji sektörünün gündemini meşgul eden rüzgâr enerjisine dayalı lisans başvuruları konusunda 2011 yılında önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Doğal gaz dağıtımında lisanslı şirket sayısı 62'ye, gaz dağıtım bölgesi sayısı da 58'e ulaşmıştır. Böylece toplamda 9 milyon aboneye ulaşılmıştır. Bugüne kadarki çalışmalar sonucunda doğal gaz dağıtım ihalesine çıkılmayan 12 ilimiz kalmıştır. Ulaşımda kullanılan LPG miktarı ve LPG'li araç sayısı bakımından ülkemiz Avrupa'da 1'inci sırada yer almaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; enerjide bağımlılığın azaltılması, çeşitliliğin artırılması, tarım sektörünün geliştirilmesi gibi amaçlarla benzin ve motorin türlerine yerli üründe biyoyakıt harmanlaması zorunlu hâle getirilmiştir. Türkiye'de 16 milyon metreküp motorin tüketilmektedir. 16 milyon metreküp motorine yüzde 3 zorunlu biyodizel ilave edildiğinde 492 bin ton biyodizele, bunun için de 450 bin ton bitkisel yağa ihtiyaç vardır. Temel gıda maddesi olarak tükettiğimiz 1,5 milyon ton bitkisel yağın 1 milyon tonunu zaten ithal yoluyla karşılamaktayız yani bitkisel yağ açığımız var. Bu açığa biyodizel için gereken 500 bin ton bitkisel yağı da ilave edersek Türkiye'nin bitkisel yağ açığı 1,5 milyon tona yükselecektir.

Bugün ülkemizde 616 bin hektar tarımsal alanda 2,3 milyon ton yağlı tohum üretilmektedir; bunun 1 milyon tonu ayçiçeği, 1 milyon 150 bin tonu çiğit, 110 bin tonu kolza, 60 bin tonu soya ve diğer yağlı bitkilerdir. Biyodizele getirilen harmanlama zorunluluğu sonucunda dışa bağımlılığın azaltılması için, 1,5 milyon ton bitkisel yağ açığımız için gereken yağlı tohum miktarı 3,6 milyon tondur. Bunun üretilebilmesi için 616 bin hektarlık mevcut araziye ilaveten, en az 1 milyon 750 bin hektar tarım arazisi gerekmektedir. İki üç yıllık bir süreçte bu kadar alan üretmek ve istenen üretimi gerçekleştirmek imkânsızdır. Biyoyakıt üretilen ülkeler incelendiğinde, ham madde ithal etmeyip, kendilerinin ürettiği, üretimi yerli ürünle sağladıkları görülmektedir.

Dünyanın biyodizel ve biyoetanol politikalarına baktığımızda, Amerika Birleşik Devletleri mısır stoklarını değerlendirmeyi hedeflemiştir; Amerika Birleşik Devletleri'nde 300 milyon ton mısır üretiliyor, bunun 100 milyon tonunu biyoetanol için ayırıyor. Brezilya da şeker kamışı stoklarını değerlendirmeyi amaçlamaktadır; 600 milyon ton şeker kamışı üretmektedir, 300 milyon ton şeker kamışını biyoetanolde değerlendiriyor. Avrupa Birliğinin kolza üretimi 21 milyon tondur ve bundan elde ettiği 8 milyon ton yağı biyodizelde kullanmaktadır. Malezya da palm yağı stoklarını değerlendirmek için biyodizel üretimine destek vermektedir. Çin, yağlı tohum bitkilerinde net ithalatçı olan bir ülkedir ve biyodizel sektörünü desteklemiyor çünkü tarımsal ham madde temininde arz açığı var, yağını ithal ediyor.

Öte yandan, benzinin biyoetanolle harmanlanma zorunluluğu da biyodizele göre farklı olup buğday, arpa, mısır ve şeker pancarından elde edilebiliyor. Ülkemizdeki benzin tüketimi 2,7 milyon metreküptür. Harmanlama zorunluluğu nedeniyle ihtiyacımız olan biyoetanol miktarı ise 80 bin tondur. Dolayısıyla bunun elde edilmesi için 225 bin ton mısıra, 261 bin ton buğdaya veyahut da 945 bin ton şeker pancarına ihtiyaç bulunmaktadır ancak şeker pancarı bol su isteyen bir bitki olduğundan, ayrıca ilave ekim alanları gerektiğinden ülkenin şartlarında biyoetanol için en uygun ham madde yine buğday veya arpadır. Buğday veya arpa kullanırsak etanolden artan yüzde 30'luk kısım yem ham maddesidir.

Sonuç olarak, ülkemiz şartları gereği biyoetanolün zorunlu kullanımına geçilebilir ancak biyodizelin zorunlu kullanımı için henüz erkendir. Zorunlu biyodizel kullanımı yağlı tohum üretimi belli bir seviyeye ulaştıktan sonra düşünülebilir.

Biyoyakıtlar, bugün, başta FAO, IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşların raporlarında 1 milyara yakın aç insanın var olduğu dünyamızda gıda fiyatlarını artırdığı, açlık sorununu körüklediği gerekçesiyle tartışılmaktadır. İthalata dayalı ve petrole göre daha pahalı olan ham bitkisel yağı biyodizelde kullanmak cari açığı azaltmaz, artırır. Uzun vadede motorinde zorunlu biyodizel kullanımı için yağlı tohum ekim alanlarının en az 3 kat artırılması zorunludur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

A. EDİP UĞUR (Devamla) - Bu vesileyle bütçenin ülkemize hayırlı olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Uğur.