GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:35
Tarih:12.12.2011

AK PARTİ GRUBU ADINA SONER AKSOY (Kütahya) - Muhterem Başkan, sayın milletvekilleri; bütçe müzakerelerine enerji ve tabii kaynaklar konusunda katılmak üzere huzurunuzdayım. Grup adına söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlarken hepinize saygılar sunarım.

Enerjiyle alakalı konulardan bahsetmek ve enerji politikaları hakkında bazı hususları çok kısa olarak arz etmek istiyorum.

Bildiğiniz gibi, dünyada en dinamik sektörlerden birisi enerji sektörüdür. Enerji sektöründe, sektörün dinamikliği nedeniyle büyüme süratle cereyan eder ve bu büyüklük içerisinde enerjiyle alakalı çeşitli yatırımların süratle yapılması gerekir. Özellikle, kalkınmak isteyen ülkeler kalkınmaya paralel bir enerji yatırımı gerçekleştirmelidirler. Kalkınmak bir noktada, bizim açımızdan baktığımızda, fazla enerji üretmek ve tüketmek demektir. Enerji fazla üretmek demek, kötü bir şey değildir. Aslında, kalkınmanın en önemli anahtarlarından biri enerji üretmektir ancak enerji üretirken bugün, yapılmış bazı yanlışlıkları örnek alarak enerji üretmenin yanlış olduğunu ifade etmek doğru bir düşünce tarzı olamaz. Bugün, yapılmış olan yanlışlıkların esası da enerji üretiminde dünyada yaklaşık yüzde 84 fosil enerjilerin hâkimiyetinin devam etmesidir, yani doğal gaz, kömür ve petrole dayalı enerjilerin enerji üretiminde en büyük kaynak olmasıdır ancak enerji, dinamik olan bir sektör olması nedeniyle çok ciddi bir şekilde piyasa oluşturmaktadır. Mesela, petrol piyasası ve türevleriyle ilgili piyasa 2002 yılında 25 milyar TL'lik bir piyasa ve 100 bin kişinin çalıştığı bir piyasa idi ama bugün, 75 milyar TL'lik bir piyasayı ve 250 bin kişinin çalıştığı bir sahayı oluşturmaktadır.

Enerjide, enerji politikalarını ciddi bir şekilde yürütebilmek için mutlaka rekabet esasını birinci olarak ön planda tutmamız gerekir, yani serbest pazar ekonomisini gerçekleştirmek lazımdır. Serbest pazar ekonomisinden korkmamak, çekinmemek gerekir çünkü o, hür teşebbüs demektir. Hür teşebbüs, insanların dinamik yapılarını ve gerçek kabiliyetlerini ortaya koyan bir ortamdır ama serbest pazar demek, tamamen başıboş bir pazar anlamına da gelmez. Serbest pazar ekonomisini gerçekleştirmek için altyapıyı temin etmeniz gerekir. Bunların başında, altyapıda gerekli yasalardır. Biz iktidar olmadan, 2002'den önce, zaten 4646 ve 4628 sayılı yasalarla yani Doğal Gaz Piyasası ve Elektrik Piyasası yasalarıyla serbest pazar ekonomisine göre pazarın oluşmasıyla ilgili temel yasalar çıkartılmış idi ama ondan sonra, biz, 2002'den sonra, bu istikamette, serbest pazar ekonomisini göz önüne alacak şekilde önemli yasalar çıkarttık. Bu yasaların içerisinde, Maden Yasası, Petrol Piyasası Yasası, LPG Piyasası Yasası, Yenilenebilir Enerji Yasası, Nükleer Enerji Yasası, Jeotermal Enerji ve Mineralli Sular Yasası, Enerji Verimliliği Yasası ve yarım kalan Türk Petrol Kanunu, ki bunun önümüzdeki günlerde yeniden çıkartılacağı kanaati içerisindeyiz.

Bu yasalar son derece önemli yasalardır. Bugünkü enerjide 2002 yılına nazaran meydana gelen gelişmeleri motive eden, heyecan veren ve bugünkü atmosferi meydana getiren esas yasalar bunlardır. Bu yasaların içerisinde özellikle Yenilenebilir Enerji Yasası'na dikkatlerinizi çekmek istiyorum çünkü dünya gittikçe fosil enerjilerin etkisi altında yaşanması zor olan bir ortam hâline gelmektedir. Özellikle 2017 yılına kadar çok önemli tedbirlerle yenilenebilir enerjiye imkân vererek düzenlemelerin yapılması gerekir.

Bu duygularla sözlerime son verir, hepinize saygılar sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Aksoy.