GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:35
Tarih:12.12.2011

CHP GRUBU ADINA KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumlarının 2012 yılı bütçesiyle ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun görüşlerini sunmak üzere söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, sözlerime Maliye Bakanı Sayın Şimşek'in 2012 yılı bütçe sunuş konuşmasından bir alıntıyla başlamak istiyorum. Sayın Bakan "Ekonomimizin en önemli sorunu olan cari açığı düşürmek için ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltması, katma değeri yüksek mal ve hizmet üretiminde yoğunlaşması gerekiyor." dediler. Altı çizilen bu hususlara katılmamak mümkün değil ancak Hükûmet ve bakanlar tarafından doğru sözler sarf edilse de gerçekleştirme konusunda aynı heyecanı ve kararlılığı maalesef göremiyoruz.

Sayın milletvekilleri, dünya ham bor pazarı 1,5 milyar dolar iken bor uç ürün, bor türevleri pazarı 100 milyar doları aşan devasa bir pazardır. Ülkemizin 2010 yılı bor konsantresi ve kimyasalları satış hasılatı 647 milyon dolardır. Bunun yüzde 97'si ihracattan gelmektedir. Yani bor madenimizin sadece yüzde 3'lük miktarını Türkiye içinde kullanıyoruz ve işliyoruz. Oysa uç ürün üretebilsek çok daha büyük bir miktarı yurt içinde işleyerek pazar payımızı artırabiliriz. Peki, uç ürün geliştirmesi hedeflenerek iyi niyetlerle enerjide katma değeri yüksek mal ve hizmetlerin üretilmesini sağlamak üzere kurulan BOREN bugün kuruluş amacına uygun çalışabilmekte midir?

Sayın milletvekilleri, BOREN'e ayrılan bütçe sadece ve sadece 9,5 milyon TL'dir. Bu bütçeyle 100 milyar dolarlık bir pazara yönelik teknoloji ürünleri geliştirmek mümkün olabilir mi? Bu bütçeyle Türkiye, rafine bor ürünlerini ve bor kimyasallarını dışarıya ihraç etmeye devam eder. BOREN, uç ürün çeşitliliğini arttıramaz. Nasıl savunma sanayisindeki ARGE yatırımları sonucu dışa bağımlılığımız günbegün azalıyor ise başta hidrojen enerjisini üretmeye imkân verecek bor ürünleriyle de bu başarıyı sürdürmemiz mümkündür. Bunun için de BOREN'e daha yüksek bütçeyle güç verme gereği vardır. Bu olanak da vardır sayın milletvekilleri.

Eti Maden Genel Müdürlüğü 2010 yılında hazineye yıllık kârından 316 milyon lira senelik temettü aktarmıştır. Eti Madenin bu yüksek kârından BOREN'e ek kaynak imkânı yaratılabilir.

Değerli milletvekilleri, TAEK'le ilgili üzerinde durulması gereken en önemli konu ise ülkemizin dışa bağımlılığını arttıracak olan nükleer enerji santrali konusudur. Halbuki Sayın Bakan: "Cari açığın makul ölçülere çekilmesi için enerjide dışa bağımlılığın azaltılması gerekli." demişti. Tükettiğimiz enerjinin 2000 yılında yüzde 67'sini ithalatla karşılıyor iken bu oranın 2010 yılında yüzde 72,4'e çıktığını görüyoruz.

Sayın milletvekilleri, doğal gaz, petrol, kömür konusunda en çok bağımlı olduğumuz ülke Rusya'dır.

Şimdi, bir de nükleer santral ihalesinin Ruslara verilmesi, doğal gaz ve ithal kömüre dayalı yeni sanayilerin devreye girmesiyle, ülkemizin enerjide dışa bağımlılığı yüzde 80'in üstüne çıkacak, Rus enerji kaynaklarına bağımlılığımız da yüzde 60'lardan yüzde 70'lere yükselecektir.

Enerjide tek bir ülkeye bu boyuttaki bağımlılık, sadece ekonomimizde değil, dış politikamızda da bizleri zor duruma sokacaktır. Doğal gazda yüzde 80 oranında bağımlı olduğumuz Rusya ve İran, füze kalkanını tehdit olarak görmektedir, Suriye ile mevcut gerginlikte Suriye'nin yanında yer almaktadırlar. Sadece bu iki konu bile enerji temin güvenliğimizi tehdit etmek için yeterlidir.

Bugün Suriye'de Esad iktidarının gitmesi için olağan dışı çaba gösteren AKP Hükûmetinin bu politikası sonucunda, Rusya ve İran tarafından bilinçli oluşturulabilecek arızalar, doğal gaz ve kömür sevkiyatındaki olası engellemeler nedeniyle Türkiye ekonomisi büyük darbe alabilir; sanayi enerjisiz, halkımız karanlıkta ve soğukta kalabilir. Hükûmet neye güvenmektedir, böyle bir durumu nasıl göz ardı etmektedir?

Sayın milletvekilleri, ekonomimizde ve dış politikamızda önemli yeri olan enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmak için öncelikle öz kaynaklarımızın etkin kullanımına; temiz, yeşil, yenilenebilir enerjiye; yeni yakma teknolojilerine, enerjide verimliliğe ve ARGE'ye yönelik özel politikalar ve destekler üretme zorunluluğumuz vardır. Bu politikaları göz önünde bulundurmayan bütçeye olumlu oy vermemiz mümkün değildir.

Yüce Meclisi tekrar saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Değirmendereli.