| Konu: | DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 16.02.2012 |
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli üyeler; bugün bu ülke ileride kazanacağı bir sinema Oscar'ını kaybetti. Şaka yapmıyorum, latife değil. Onu bir sonraki önerge üzerinde anlatacağım, şimdiden haberini veriyorum. Bu beş dakikaya sığmayacak çünkü, sanırım beş dakika hakkım, onu on dakikaya saklayıp size başka bir şey söyleyeyim.
Ulus olarak bir topyekûn Türkiye halkları felaketlerden öğrenmek gibi bir meziyete sahip oldu yani evlerden ırak, deprem oldu, hepimiz jeolojinin bütün girdisini çıktısını öğrendik. Bu memlekette hepi topu 20 küsur tane anayasa hukukçusu var. Bir anayasa tartışması başladı, gerçekten gidin hangi köy kahvesine sorsanız anayasa konusunda Senedi İttifak'tan başlayan bir kronolojiyi size anlatabilirler. Bu ülkenin gizli saklı, pasaklı işlerini de bu sayede öğreniyoruz. Giderek artık herkes bir istihbarat uzmanı oldu. İstihbarat örgütleri nedir, ne değildir, nasıl çalışır, neleri yaparlar, neleri yapmazlar, bu sayede de bunları öğreniyoruz. Yalnız, sayın vekiller, ben bu kürsüden size son konuşmalardan birinde?
Sayın Kuzu size sataşmadım.
BURHAN KUZU (İstanbul) - Ben bir şey demedim.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Siz bir piri mugansınız, üstünüze alınmayın.
BURHAN KUZU (İstanbul) - Alınmadım, alınmadım.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Şimdi, burada bir şey söylemiştim, dedim ki: "Kaybı bilemezsiniz, bilemeyiz." Hatırlayın, bundan bir hafta önce ya da bilemedim iki hafta önce stratejistlerimiz bir sürü hesaplar yapmışlardı ve ben yine şunu demiştim: "Siyasette bütün hesaplar rasyonel yapılır, sonuçları irrasyonel çıkar." Bakın, geldi, ulus olarak ayağımıza dolandı. Niye? Çünkü açıklık özgürlüktür. Kapalı olan yere her türlü oksidasyon, küf, kir, pas yerleşir. Onun için, bu vesileyle, size bir kez daha bu halkın bu kanayan yarada inisiyatif almayan tek kurumu olan Meclisin ve siyasetin hiçbir komplekse kapılmadan konuşulmasının önünde ne mani olabilir? Bunları asla düşünmeden, evlatlarımızın evlerine rahat dönebilmesi, anaların, babaların yastığa başını rahat koyabilmesi için gelin bir araya gelelim diyoruz.
Son olarak -biraz hazırlıksız çıktım, onun için doldur boşalt yapıyorum, kusura bakmayın- şunu söyleyeceğim: Bu televizyonlarda çok muazzep olduğum bir şey var: Strateji uzmanları var. Ülkede strateji uzmanı dövseniz geçinirsiniz, o kadar fazlalar. Bir sürü enstitü kuruldu, bunlar ne zaman türediler, hangi okullarda okudular. Adama bakıyorsun Kürt uzmanı, bir tane Kürt'ün türküsünü dinlememiş, bir tane ninnisini dinlememiş, birinin sofrasına oturmamış, kalktılar ahkâm kestiler. Bakın, onların aklına uyanlar bugün ne hâle geldiler. Bunun için, şüphesiz gören gözlere büyük ibretler vardır diyorum.
Son olarak, Sayın Genel Kurul? Beş dakika da konuşacak bir şey olmazsa bayağı çok süre hâline gelebiliyormuş. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Son olarak şunu söylemek istiyorum, çok önemli: Sayın Leyla Zana burada konuştu biraz önce sayın vekiller, bu önemli. Beş dakika konuşabildi, niye? Siyaset yasağı var.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Altı dakika?
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Altı dakika olsun, sayma bereketi kaçar.
Altı dakika konuşabildi, bütün vekiller de büyük bir dikkatle dinlediler. Niye biliyor musunuz? Siyaset yasağı var. Meclise gönderiyorsunuz bunu "Bir siyasal partiye giremezsin." diyorsunuz, girseydi, grubumuz adına on dakika konuşacaktı, daha fazla müstefit olacaktık. Eğer bu memleketteki hukuksuzluklara dikkat çekecekseniz, bunu da gözden uzak tutmayın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Oscar konuşmasında buluşmak üzere.
Teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Önder.