GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:67
Tarih:16.02.2012

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 164 sıra sayılı 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hakkında şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.

Sayın milletvekilleri, bildiğiniz gibi, 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı Kanunu, devlet istihbaratının istihsali ve kullanılması ile Millî İstihbarat Teşkilatının kuruluş, görev ve faaliyetlerine ait esas ve usulleri düzenleyen özel bir kanundur.

Millî İstihbarat Teşkilatı ise ülkemizin ve milletimizin varlığına, bağımsızlığına, güvenliğine ve anayasal düzenine yönelik olarak içeriden ve dışarıdan gelecek her türlü tehditleri zamanında haber alma ve strateji geliştirmekle sorumludur. Özetle, MİT'in görev ve sorumlulukları diğer kamu hizmeti ve görevlerini yerine getiren kamu kurumlarına nazaran farklı ve özellikli bir konuma sahiptir. MİT'in görev ve sorumlulukları, devletin istiklal ve bekası açısından son derece önemlidir. Bu nedenledir ki Millî İstihbarat Teşkilatının, görevini yaparken bu görevi etkin, verimli, süratli bir şekilde yerine getirmesi toplumun vazgeçemeyeceği bir olgudur.

Millî İstihbarat Teşkilatı hizmet görürken bunu mensupları eliyle yapacağı da tabiidir. Bu noktada kurumun mensuplarının hizmetin gerektirdiği görevleri yerine getirirken bu görevleri sebebiyle işledikleri iddia olunan suçlar nedeniyle doğrudan doğruya ceza kovuşturmasına tabi tutulmaları görevin yerine getirilmesinde aksamalara ve kamu otoritesinin saygınlığının zedelenmesine yol açabilecektir. Nitekim, bu tür sakıncaları gidermek, memurlar ve diğer kamu görevlilerini asılsız isnat ve iftiralar karşısında korumak için, bunların görevleri sebebiyle işledikleri iddia olunan suçlar hakkında adli makamların kovuşturma yapmasından önce idarenin bir inceleme yapmasını ve bu incelemenin sonucuna göre olayın yetkili ve görevli adli mercilere intikal ettirilmesini öngören sistemler geliştirilmiştir. Bu durum Anayasa'mızın 129'uncu maddesinin son fıkrası altında anayasal güvence altına alınmış bulunmaktadır. Ülkemizde de kamu hizmetinin aksamadan yürütülmesi için öngörülen özel soruşturma sistemini en kapsamlı biçimde düzenleyen metin 1913 yılında kabul edilerek yürürlüğe konulan Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat'tır. Bu Kanun'un yürürlükteki karşılığı ise 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun'dur.

Sayın milletvekilleri, genel kamu hizmetleri görevini yürüten ve Millî İstihbarat Teşkilatı mensuplarının yürüttüğü faaliyetlere nazaran alelade nitelik taşıyan hizmetleri yürüten kamu görevlileri için 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun ihdas edilmişken, ülkemizin varlığına, bağımsızlığına, güvenliğine ve anayasal düzenine yönelik tehditlere karşı özellikli görevler yapan MİT mensupları için 4483 sayılı Yasa'da öngörülmeyen bazı ek düzenlemelerin getirilmemesi düşünülemez. Nitekim, Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat yürürlükteyken bu hususta 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilâtı Kanunu'nun mevcut maddesine aynı mahiyette bir hüküm konulması, esasen yasa koyucunun MİT mensupları için haklarında iddia olunacak suç isnatlarıyla ilgili olarak farklılık arz edecek bir düzenlemeye tabi olacağı iradesini ortaya koymuştur. Nitekim, yasa koyucu, bu iradesini, MİT Kanunu'nda, başka hiçbir yasada geçmeyen "görevin niteliğinden doğan" ibaresine kanunda yer vermek suretiyle kullanmıştır. Bunun için MİT mensuplarının görevin niteliğinden doğan faaliyetleri nedeniyle isnat olunan suçların soruşturulması için Başbakanın iznine tabidir. Değişiklik teklifi yerinde ve hukukun gereklerindendir.

Öte yandan, teklifin, gündemde yer alan bazı soruşturmalara ilişkin düzenleme içerdiğinden bahisle Anayasa'nın 138'inci maddesine aykırılık teşkil ettiği iddia edilmektedir. Bu iddialara katılmak mümkün değildir. Zira, ceza veya ceza yargılamasına ilişkin olarak yapılan değişikliklerin bazı hâllerde soruşturulan ve kovuşturulan kişilerin durumunu etkilemesi de kaçınılmazdır.

Görüşülmekte olan değişiklik teklifinin Anayasa'nın 138'inci maddesine aykırılık teşkil ettiği iddiasının aksine yapılan değişiklik Anayasa'nın 129'uncu maddesinin son fıkrasının bir gereğidir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)